Denizli'nin Çal ilçesinde 8 asrı aşkın süredir düzenlenen Sudan Koyun Geçirme Şenliği'nde şehitler nedeniyle eğlence bölümü iptal edildi. Aşağıseyit Mahallesi'nde 39 sürü çobanlar tarafından Büyük Menderes Nehri'nin kenarına getirildi ancak bir çoğu suya atlamadı. Çoban Arif Lahnacı, "Çoban mutsuz ise koyunlar suya atlamaz" dedi.
Denizli'nin Çal İlçesi'ne bağlı Aşağıseyit Mahallesi'nden geçen Büyük Menderes Nehri'nde 8 asırı aşkın zamandır düzenlenen Koyun Sudan Geçirme Şenliği'nde bu yıl hüzün vardı. Çal Belediyesi, son dönemlerde verilen şehitler nedeniyle şenliği iptal etti. Yöredeki çobanlar ise, kendi aralarında toplanarak geleneğe ara verdirmedi. Çal, Baklan ve Çivril ilçelerinden 39 çoban sürüleriyle yarışlara katıldı. Yarışlar başlamadan önce şehitler için saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı okundu. Koyunların çobana sadakatını göstermek, yörede yaşanıldığına inanılan aşkı yad etmek ve saygı göstermek amacıyla düzenlenen yarışlara bu yıl ilgi fazla olmadı. Geçtiğimiz yıllarda binlerce insanın izlediği ve UNESCO tarafından da Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'ne alınması için geçtiğimiz yıl takip edilen yarışları bu yıl yaklaşık 500 kişi izledi.
Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turgut Tok, geleneğin Anadolu'ya Türkistan'dan geldiğini belirtip, "1000'li yıllarda Türkistan'dan bu yöreye gelen insanların başlattığı gelenek hala yaşatılıyor. Koyunun önemi Oğuz Boyları'nda ve diğer Türk coğrafyasında önemlidir. Ülkemizde yaşanan sıkıntılar ve verilen şehitler nedeniyle bu yılki yarışların şenlik bölümü iptal edildi. Geleceğe de aktarmak zorunda olduğumuz gelenek oldukça önemli ve Anadolu'nun en önemli en eski gelenekleri arasında yer alıyor" dedi.
Çobanlık yapan ve yarışlara katılan Arif Lahnacı ise, "Şehitlerimiz nedeniyle toplum üzgün, çobanlar üzgün. Çoban mutlu ise, koyunlar suya atlar. Çoban mutsuz ise, atlamaz. Bu yılki yarışlarda ilginç bir şekilde koyun sürülerinin çoğunluğu suya atlamadı. Biz bu yıl çobanlar olarak yarışları kendi aramızda düzenledik, Çal Belediyesi, etkinliği şehitlerimiz nedeniyle iptal etmişti" diye konuştu.
Etkinliğe katılmayan Çal'ın MHP'li Belediye Başkanı Fethi Akcan, "Acımız büyük. Bu koşullarda şenlik düzenlememiz mümkün değil. Etkinliğe katılan çobanlara ise başarı dilerim" demekle yetindi. Yarışmada bu yıl çobanlara ödül verilmedi, yarışlara katılan her çobana teşekkür edildi, derecelendirme yapılmadı.
8 ASIRLIK GELENEĞİN HİKAYESİ
Karakoyunlu Aşireti'nden bir çoban, Çal yöresine yerleşen Oğuz beylerinin birine çoban olur. Çoban ile beyin kızı birbirine aşık olur. Yörede çok sevilen çoban, beyden kızını ister, ancak bey kızını vermez. Çoban ve kızın ısrarı üzerine bey, çobana şart koşar, "Kızımla evlenebilmen için koyunlarına üç gün tuz yedirip, Büyük Menderes Nehri'nden su içirmeden sudan karşı yakaya geçireceksin" der. Bu şartı kabul eden çoban, koyunlarına üç gün tuz verir ve koyunları sudan karşıya su içirmeden geçirir. Koyunlar ardından telef olurlar. Bey yine de kızını vermez. Kız hasta olur yatağa düşer. Çoban ise, bey tarafından yöreden kovulur. Bu arada, kız çobana olan aşkından ölür. Çoban ise, kalan ömrünü dağlarda kaval çalarak geçirir. Yöre halkı yaşanıldığına inandığı bu aşka saygı için her yıl sudan koyun geçirme yarışması düzenleyerek, büyük aşka saygı gösteriyor