Çin Devleti, Doğu Türkistan’da ikamet eden ve çoğunluğu Uygur olmak üzere Kazak, Kırgız ve diğer Müslüman Türk unsurlardan meydana gelen Doğu Türkistan halkını kitlesel bir şekilde sözde “eğitim kampları”nda tutmaktadır. Araştırmacılar hemen hemen 1 milyon kişinin yargılama olmaksızın kamplarda tutuklu olduğunu tahmin etmekteler. Bu tutuklular katı bir gözetim altında, psikolojik baskılara tabi tutulmakta, ana dillerini , dinlerini ve kültürlerini terk etmeye zorlanmaktalar. Kampların dışındaki Müslüman Türk halk ise çok yoğun izleme sistemleri, kontrol noktaları ve kişilerin birbirlerini gözetlemeleri gibi temel insan haklarını alenen ayaklar altına alan yollar ile büyük bir baskı altında yaşamaktalar.
Bu biçimde devam etmesi durumunda, eşi benzeri görülmemiş bir soykırıma dönüşecek olan bu uygulama ve baskıların gündeme getirilmesi, asla Çin’in iç işlerine karışmak olarak değerlendirilmemelidir; ekonomik ve stratejik işbirliği düşünülüp milyonlarca Müslüman Türk’ün, tüm dünyanın gözü önünde asimilasyona uğramasına izin verilmemeli.
Aşağıda imzası bulunan bizler;
Çin'in, Doğu Türkistan’da uzun zamandır "terörizm ve dinî aşırılık" bahanesi ile devam ettirdiği bu ırkçı tutumundan, insan hakları ve inanç hürriyeti kısıtlamalarından ve “yeniden eğitim kampları" ismi ile açık hava hapishanesi biçiminde kurduğu çağdaş Nazi işkence kamplarından bir an önce vazgeçmesi, yasadışı bir biçimde gözaltında tuttuğu bir milyondan fazla Müslüman Türk soydaşı serbest bırakması çağrısında bulunuyor; başta Türkiye Cumhuriyeti’nin yöneticileri olmak üzere uluslararası toplumu bu konuda duyarlı davranmaya ve çözüm üretmeye davet ediyoruz.