Çin Doğu Türkistan Zulmünü Algı Operasyonlarıyla Örtüyor

Çin’in, Doğu Türkistan’daki aralıksız sistematik baskıları, zulümleri ve asimilasyon uygulamaları yokmuşçasına “her şey yolunda” algısına hizmet eden propaganda çalışmaları hız kesmiyor.

Çin’in Doğu Türkistan’daki asimilasyon politikalarını gizlemeyi amaçlayan ve Türk-Müslüman varlığını yok sayan algı çalışmaları, Türkiye’de tekrardan devrede. ÇKP, bu kez de İstanbul’daki çeşitli belediyelere gönderdiği DVD’ler ile gerçeklerin üstünü örtme çalışmalarına yenisini ekledi.  İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi ve İsa Yusuf Alptekin Vakfı (İYAV) Eski Başkanı Doç. Dr. Ömer Kul, konuya ilişkin “Çin Komünist Partisi’nin ülkemizde algı oluşturmak amacıyla nasıl çalıştığının bariz örneklerinden biri daha.” değerlendirmesinde bulundu.

Doğu Türkistan’da, Çin’in baskı araçlarından birisi olan işkence merkezi “toplama kampları” marifetiyle toplu bir şekilde soykırım faaliyetleri sürerken, Çin Komünist Partisi (ÇKP); Uygur Türklerinin önemli bir nüfusuna ev sahipliği yapan Türkiye’de de algı operasyonlarına hız kesmeksizin devam ediyor. Çin, Doğu Türkistan’daki gerçeklerin üstünü örtme çabalarına yenisini ekleyerek daha önce de yaptığı gibi Doğu Türkistan’daki zulüm ve işkencelerle dolu gerçekleri yok saymaya çalışıyor. Doğu Türkistan’daki gerçeklerden hiçbir şekilde bahsedilmeyen bir DVD, Türkiye’de çeşitli belediyelere dağıtılarak dolaşıma sokuldu. Konuyu gündeme taşıyan ve QHA’ya açıklamalarda bulunan İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi ve İsa Yusuf Alptekin Vakfı (İYAV) Mütevelli Heyeti Üyesi Doç. Dr. Ömer Kul, ÇKP’nin Türkiye’de ilk olmayan algı faaliyetlerine dair “Nasıl çalışıldığının bariz örneklerinden biri daha!” ifadelerini kullandı.

ÇİN’İN TÜRKİYE’DEKİ ALGI OPERASYONLARI HIZ KESMİYOR! BELEDİYELERE PROPAGANDA DVD’LERİ DAĞITILDI

Doç. Dr. Kul, söz konusu propaganda unsuru DVD’nin; nerelere gönderildiğinin henüz tam olarak bilinmemesiyle birlikte başta, büyük veya küçük il-ilçe belediye başkanlıkları ayrımı yapılmadan birçok yere gönderildiğinin anlaşıldığını ifade etti. Kul, bu DVD’nin içinde ortalama yirmişer dakikalık 4 parça videonun olduğunu ve bu videolarda neler olduğuna şu ifadelerle dikkat çekti:

-Bale yapan bir erkek
-Futbol oynayan bir kız
-Şarap üretiminin teşviki
-Hastanede doğum yapan kadının methiyeleri

-Düşünce değişikliği reklamı

-Kırsaldan metropole gidiş
-Makyaj üzerinden örtünmenin lanetlenmesi
-Bir kahve girişimcisi
-Gitar çalan bir genç

-Etnik grupların nasıl kaynaştığının reklamı

-Tiyanşan Dağları (ama yetkilisi Çinli çalışan)
-Moğol Budist tapınağı
-Doğal yaşam (kuğular)
-Maden kaynakları
-Balıkçılık

ÇİN’İN PROPAGANDA ÇALIŞMASI DVD’DE DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ GERÇEKLERE DAİR NELER YOK?

-Kürtaj
-Etnik ve dini ayrımcılık
-Soykırım Kampları
-Zorunlu evlilikler
-Ücretsiz modern köle işçiler
-Evlere yatıya gönderilen muhbir Çinliler
-Yıkılıp tarumar edilen camiler ve mezarlar
-Çocukların tam bir Çinli gibi yetiştirildiği kreşler
-Müslümanlık, dini ve milli değerlerin aşağılanması, cami… vs… vs…

Tabi daha gülüncü, sanki varmış gibi, “Çin İnsan Hakları Araştırma Derneği”ne özel teşekkür edilmesi. DVD’nin kabı için harcanan para ise ayrı bir tartışma konusu. “Bunca masraf neyin ispatı” diyesi geliyor insanın.

Kul, ayrıca konuya ilişkin bir soruyu da dile getirdi: “Çin Komünist Partisi’nin benim ülkemde elini kolunu sallayarak yaptığını; bırakın Doğu Türkistan’ı, Çin’de yüzde kaçına izin verilir?”

DVD ile beraber, konu başlığının da manidar olduğunu altını çizen Kul, “Bir de, BRIQ (Kuşak ve Yol Girişimi) Dergisi gönderilmiş. “Ortak Kader, Ortak Gelecek”ten Çin’in ne murat ettiğini bilmeyenler için iyi bir zoka…” ifadelerini kullandı.

DOĞU TÜRKİSTAN’DA GERÇEKTEN “HER ŞEY YOLUNDA” MI?

İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi ve İsa Yusuf Alptekin Vakfı (İYAV) Başkanı Doç. Dr. Ömer Kul, Kırım Haber Ajansına (QHA) yaptığı değerlendirmede ise şunları kaydetti:

Bu DVD’ler İstanbul’da birçok belediyeye dağıtılmış, bir tanesini bu belediyelerden temin ederek izledim. İzledikten sonra gördüklerim şunlar oldu: “Doğu Türkistan güllük gülistanlık bir ülke…“

İnsanların orada nasıl değiştiğinden, nasıl modern hale geldiklerinden bahsediliyor. Ancak, sanki buradaki zulüm ve işkencelerin hiçbiri yokmuşçasına, bunlardan hiçbir şekilde bahsedilmiyor, Çin’in toplama kamplarının adı bile geçmiyor.

Bale yapan bir erkeğin toplumdan nasıl dışlandığı, güzellik salonu açan bir kadının aldığı tepkiler, Budist tapınaklarından bahsediliyor ve bir tane bile camiye yer yok. Büyük ve önemli alanlarda çalışan olarak gösterilen Çinliler. İçerisinde Türk’ün, Müslüman’ın olmadığı tam anlamıyla bir “propaganda filmi.” Bunun üzerinden algı operasyonu yapmak için dağıtılmış.

Türkiye’de daha önce de benzer bir operasyona imza atarak “Doğu Türkistanlılar Türk değildir” şeklinde de bir propaganda yapmışlardı. Buradan hareketle propaganda ve algı çalışmaları devam ediyor diyebiliriz.

DVD içerisinde 19’ar dakikalık 4 tane video kısa da bir jenerik yer alıyor. 80 dakikalık bir video seyrediyorsunuz ancak bir tane cami ve toplama kamplarına dair bir emare göremiyorsunuz...

DİNİ, ETNİK VE SİYASİ BASKILARIN MERKEZİ: DOĞU TÜRKİSTAN

Çin hükumetinin sistematik baskı ve asimilasyonlar ile dini, etnik, kültürel ve siyasal anlamda “soykırıma” varan faaliyetleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. ABD Dışişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre Doğu Türkistan’da yaklaşık 2 milyona yakın Uygur Türkü ve diğer azınlıklara mensup Müslümanlar, eğitim adı altında zorla toplama kamplarında tutulmakta.

Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Pekin idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında 1 milyondan fazla Uygur Türkünü zorla tutuyor. Farklı kaynaklarda cezaevleri ile gözaltı merkezlerinde tutulanlarla birlikte bu rakamın 3-4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor.

Ayrıca, Çin hükumeti, her ne kadar dünya kamuoyunda aksini iddia etse de Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında, ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 2 milyonu aşkın Doğu Türkistanlı zorla tutuluyor. Burada, Çin Komünist Partisinin sistematik baskı ve zulüm politikalarına maruz kalan Uygur Türkü ve diğer azınlıklar, birçok hak ihlali ile karşı karşıya.

Kaynak: qha.com.tr

Türk Dünyası Haberleri

TÜRK'ÜN NARDUGANI KUTLU OLSUN! 
DOĞU TÜRKİSTAN’DAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ!
İlk Türk cumhuriyetleri
Iğdır'daki Derneklerden SOCAR'a Yönelik Eleştirilere Tepki
Sürgünde Bir Alperen: İsa Yusuf Alptekin paneli gerçekleşecek