CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan'da yapılacak anayasa değişikliği halk oylamasına ilişkin, "Biz burada tercihimizi koyarken 'Evet' ya da 'Hayır' derken düşünerek oy kullanmalıyız. Vatanımızı, bayrağımızı, çocuklarımızı, torunlarımızı, adaleti, hakkı ve hukuku düşüneceğiz ona göre 'Evet' ya da 'Hayır' diyeceğiz." dedi.
Denizli'nin Bozkurt ilçesindeki bir düğün salonunda vatandaşlarla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, Anayasa'nın, "kanunların ve yasaların anası", toplumsal uzlaşma belgeleri olduğunu ve tek bir parti tarafından hazırlanmaması gerektiğini ifade etti.
Kılıçdaroğlu, halk oylamasında vatandaşlara "evet" veya "hayır" sorusunun yöneltileceğini hatırlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Düşünerek sandığa gideceğiz. Bizim önümüze neyi koyuyorlar ve biz neye 'Evet' diyeceğiz, 'Hayır' diyeceksek neye 'Hayır' diyeceğiz. Bu bir siyasi parti toplantısı değil, hepimizi ilgilendiriyor. Bakkalı da, esnafı da, sanayiciyi de, çiftçiyi de, köylüyü de hepimizi ilgilendiriyor. Biz burada tercihimizi koyarken 'Evet' ya da 'Hayır' derken düşünerek oy kullanmalıyız. Vatanımızı, bayrağımızı, çocuklarımızı, torunlarımızı, adaleti, hakkı ve hukuku düşüneceğiz ona göre 'Evet' ya da 'Hayır' diyeceğiz."
Yeni anayasa değişikliğinde 550 milletvekili sayısının 600'e çıktığını, mevcut milletvekili rakamının bile fazla olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, normalde 450 milletvekilinin yeterli olacağını, bunun 600'e çıkarılmasıyla halkın sırtına 187 trilyonluk ek bir yük geleceğini öne sürdü.
Kılıçdaroğlu, yeni anayasa değişikliğiyle her şeyin tek adama geçtiğini iddia ederek, şunları söyledi:
"Öyle yetkiler veriliyor ki devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili yetki tek adama veriliyor. Bu ne demektir biliyor musunuz? Bir adamı kandırırsanız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni 24 saatte en geç ele geçirirsiniz. 24 saat değişim biraz hazırlık zamanı gerekiyor da onun için diyorum 24 saati. Bütün müsteşarlar, valiler, kaymakamlar, müdürler, emniyet müdürleri, genel müdürler, daire başkanları, şube müdürleri devletin tamamını bir kararnameyle değiştirebilir. Ne diyorlardı, 'FETÖ terör örgütü devlete sızdı 30-35 yılda paralel devlet kurdu.' Şimdi 30-35 yıl beklemenize gerek yok, bir kişiyi ikna edeceksiniz devleti 24 saatte ele geçireceksiniz. Tehlikenin ne kadar büyük olduğunun farkında mısınız? Başımıza örülmek istenen çuvalın ne olduğunun farkında mısınız? Ben ısrarla diyorum, bu bir parti meselesi değildir. Biz sandığa gidelim parti iktidara gelsin ya da gelmesin bunu yapmıyoruz. Bu bir memleket, vatan, bayrak, geleceğimizin meselesi. Bunun Cumhurbaşkanıyla yada başka bir partinin genel başkanıyla ilgisi yoktur, hepimiz faniyiz devlet olan bakidir. Devletin altındaki halı çekiliyor, devletin hiç bir freni kalmıyor."
"80 milyonu kime emanet ediyorsunuz"
Erzurum ve Sivas kongrelerinde bile tek adamın olmadığını, yeni anayasayla tek adama Türkiye'nin tapusunun verildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, bu durumun kabul edilemeyeceğini ifade etti.
Kılıçdaroğlu, 16 Nisan'da gerçekleştirilecek halk oylamasında bir kişiye çok büyük yetkiler verileceğini, istenildiği taktirde TBMM'nin feshedilebileceğini belirterek, "Böyle bir yetki kime verilir Allah aşkına. Bizim İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin dediği gibi 'Bu kadar yetkiyi evliyaya verirseniz, evliyayı azdırırsınız.' 80 milyonu kime emanet ediyorsunuz, bir kişiye emanet edilir mi? Hata insana mahsustur." diye konuştu.
Ülkücülere de seslenen Kılıçdaroğlu, 80 milyonun milliyetçi ve vatanını sevdiğini aktararak, herkesin tercihine saygı gösterilmesi gerektiğini ifade etti.
Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği için 'Hayır' diyen kişilere "terörist" denildiği zaman eli silahlı dağda gezen kişinin aklandığını savundu.
Türkiye'nin tehlikeye sürüklendiğini, demokrasinin artık milletin ortak paydası olamadığını iddia eden Kılıçdaroğlu, "Acılarımızı paylaşamaz noktaya geldik. Şehitlerimizi bölmeye başladılar. 'Benim şehidim, onun şehidi' diye." sözlerine yer verdi.
Yeni anayasa ile 18 yaşında milletvekilliğinin mümkün olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"18 yaşında milletvekili olacak, yetmiyor ömür boyu askerlikten muaf olacak, 2 yıl askerlik yaptıktan sonra da milletvekili emeklilik hakkına kavuşmuş olacak. Böyle ballı bir böreği sizin çocuklarınıza bırakırlar mı? Kendi çocuklarına istikbal hazırlıyorlar. Bunu da bizim memleketimizin vatandaşı düşünüyordur herhalde. Sizin çocuklarınız askere, El Bab'a gidecek, beylerin çocukları Meclise gidecek. Bunun adı da 'Biz memlekete huzur getiriyoruz' olacak. Kendi çocukları için getiriyorlar."
"Anayasa değişikliğini okumamış, olabilir"
Türkiye'de son günlerde bir başka tartışma konusunun idam olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "Efendim, 'İdamı getireceğiz' diyorlar. Getirseydiniz, koysaydınız buraya, niye getirmediniz? Anlaşmıştınız kendi aranızda. Milleti kandıracaklar, gaza getirecekler 'Evet' oyu için. Bu tuzağa kimse düşmesin arkadaşlar, memleket meselesidir bu mesele." ifadelerini kullandı.
Kadını, erkeği, genci ve yaşlısı ile herkesin memlekete sahip çıkması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bu anayasa değişikliği vatandaşın hangi derdini çözüyor? Allah'ın bize verdiği en değerli şey akıldır. Yüce Yaradan kitabında der ki 'Aklınızı kullanmıyor musunuz?' diye sorar. Tek adam ne demek? 'Bütün yetkileri veriyoruz, aklımızı kullanmıyoruz' demek. Teklik bir tek Allah'a mahsustur. Bunu söylüyorum kızıyorlar, diyorlar ki 'Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor, anayasa değişikliğini okumamış.' Olabilir, ben de diyorum ki 'Sizin televizyon kanallarınız da oturalım, benim cesaretim var, siz de biraz cesur olun.' Gelemezler çünkü onlar da biliyor ki ben doğruları söylüyorum."
Suriyelilere vatandaşlık konusu
Vatandaşlardan "sandık güvenliği" konusunda soru geldiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Hiç endişe etmeyin hiç. Türkiye'deki bütün sandıklara sahip çıkacağız, 2 yıldır bunun hazırlığını yapıyoruz, seçimler için ama referandum a denk geldi." dedi.
Suriyelilere vatandaşlık konusunun da bir başka gündem maddesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları belirtti:
"Bizim askerlerimiz El Bab'da şehit oluyorlar. Suriyeliler nerede? Türkiye'de. Sayı kaç kimse bilmiyor ama 3,5 milyonla 4 milyon arasında değişiyor. Benim esnafım dükkan açar vergi verir, onlar dükkan açar, vergi vermez. Benim hastam hastaneye gider sıraya girer, katkı payı öder, Suriyeli kardeşlerimiz sıraya da girmez, katkı payı da ödemez. Biz kendi ülkemizde 2. sınıf vatandaşız, Suriyeli kardeşlerimiz bizim ülkemizde birinci sınıf vatandaş. Bizim gencecik çocuklarımız şehit olurlar, onlar burada gezerler öyle diyeyim. Şimdi diyorlar ki 'Bunlara vatandaşlık vereceğiz.' Bizim 6,5 milyon çocuğumuz işsiz. Sen önce bunlara iş bul sonra Allah kerim. 'Hayır, onlar işsiz kalabilir, önceliği onlara vereceğim.' diyor. O zaman siz bu anayasa değişikliğinde gerekli dersi vermek zorundasınız çocuklarınızı seviyorsanız. Bunları söyleyince yine diyorlar 'Kılıçdaroğlu Suriyeliler gitsin.' diyor. Ben açık ve net söylüyorum, bir tercih olacaksa ben o tercihi önce bu ülkenin insanı için kullanırım. Benim çocuğum işsizse ben dışarıdan işçi mi getireceğim?"
"Başbakanlık kalkmasın kardeşim"
Türkiye'nin sonu belli olmayan bir sistem içerisine sokulduğunu, 141 yıllık parlamento geleneğinin bozulmak istendiğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Başbakanlığı kaldırıyorlar. Binali Bey'in hakkını ben savunuyorum. O da çıkmış meydan meydan geziyor, 'Başbakanlığı kaldıralım'... İstifa et kardeşim, ne duruyorsun orada? Zaten esamen okunmuyor. Yazık günahtır bu memlekete. Başbakanlık kalkmasın kardeşim." diye konuştu.
Sandıktan 'hayır' çıkarsa kaos olmayacağını, Cumhurbaşkanının, Başbakanın görevine devam edeceğini anlatan Kılıçdaroğlu, 'hayır' çıkarsa vatandaşın demokrasiye, geleneğine sahip çıkmış olacağını belirtti.
"Ege Adaları" konusunu da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Ege'deki adalarımız işgal altında. Bulamaç Adası'nda başka bir ülkenin, Yunanistan'ın bayrağı dalgalanıyor. Kendilerini kahraman ilan edenler niye bizim topraklarımıza, adalarımıza sahip çıkmıyorlar. Hem İngiliz belgelerinde hem Amerikan belgelerinde Bulamaç Adası bizim adamız. İlk kez toprak kaybına uğruyoruz cumhuriyet döneminde. Bir de rahmetli Ecevit'i düşünün, konuşur muydu fazla sabah, öğle, akşam 'Biz Kıbrıs'a çıkıyoruz' diye. Türk askeri Kıbrıs'a ayağını koyduğu zaman çıktı noktayı koydu. Ne diyorlar, 'Menbiç'e gideceğiz.' Git kardeşim. 'Yok vazgeçtik, Rakka'ya gideceğim.' Git kardeşim. Kardeşim çocuk mu kandırıyorsunuz? Devlet böyle yönetilmez, akılla irfanla yönetilir."
Kılıçdaroğlu daha sonra Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde terhisine iki gün kala teröristlerin açtığı ateş sonrası şehit olan Doğan Acar'ın babası Mehmet Acar ve ailesine başsağlığı ziyaretinde bulundu.