Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt tarafından hazırlanarak 27 Nisan 2007 tarihinde Genelkurmay’ın internet sitesinde yayınlanan “e-muhtıra” ile ilgili başlattığı soruşturmada flaş gelişme yaşandı. Soruşturmaya bakan Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu’nda görevli Savcı Selda Binboğa Kurtuluş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazarak, dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt’ın “şüpheli” sıfatıyla ifadesinin alınmasını istedi. Soruşturmada, Büyükanıt’ın tek şüpheli olduğu öğrenildi, yazıda, 27 Nisan bildirisine yer verilerek, bu kapsamda savunması istendi. Savcı Kurtuluş’un talimat yazısına göre Büyükanıt, “Bizzat ben kaleme aldım” dediği “e-muhtıra” ile ilgili İstanbul’da ifade verecek. 2 Şubat 2012’de, Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik’in suç duyurusu üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, bildiriyle ilgili soruşturma başlatmıştı.
GECE GELEN BİLDİRİ TÜRKİYE’Yİ SARSMIŞTI
2007 yılında Abdullah Gül’ün aday olduğu Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Genelkurmay’ın sitesinden gece geç vakitlerde yayınlanan 27 Nisan Bildirisi’nde, laiklik ve irticai faaliyetlerle mücadele vurgusu yapılmıştı. Büyükanıt’ın kaleme aldığı bildiride, şu ifadeler kullanılmıştı: “… Unutulmamalıdır ki, Türk Silahlı Kuvvetleri bu tartışmalarda taraftır ve laikliğin kesin savunucusudur. Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri yapılmakta olan tartışmaların ve olumsuz yöndeki yorumların kesin olarak karşısındadır, gerektiğinde tavrını ve davranışlarını açık ve net bir şekilde ortaya koyacaktır.”
MEZARA GİDECEK ‘DOLMABAHÇE GÖRÜŞMESİ’
Bu bildirinin ardından dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan ile Büyükanıt, 4 Mayıs 2007 tarihinde Dolmabahçe’de özel bir görüşme yapmıştı. Erdoğan, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada “Benimle mezara gidecek” demiş, daha sonra Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’na gönderdiği 29 sayfalık yazıda, ünlü ‘Dolmabahçe görüşmesini’, “Olağan” olarak nitelendirmişti. Erdoğan, bir başka açıklamasında da bildiri için “Bir muhtıra olarak kabul etmiyorum” demişti. Büyükanıt’a daha sonra diğer komutanların aksine hükümetin onayıyla Audi A8L marka zırhlı araç verilmişti. Değeri 1 milyon TL olan bu araçtan dünyada sadece 100 adet bulunuyor.