Bunun Hesabını Vereceksiniz!...

Bir dizi açılışlar için Denizli’ye gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önce muhalefete sonrada Avrupa ülkelerine fena verdi veriştirdi.

15 Temmuz Şehitleri Meydanında halka hitap eden Erdoğan konuşmasının önemli bölümünü Ayrupa ve terör örgütlerini halka şikayet ederek sürdürdü.16 Nisan Referandumunun ülkemiz için bir dönüm noktasıdır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizli'de Toplu Açılış Töreni'nde konuşma yaptı. Daily Sabah'ın yasaklanmasıyla ilgili konuşan Erdoğan, 'Sabah gazetesinin Avrupa baskısının Avrupa Parlamentosu'na girmesini yasakladılar. Hesabını vereceksiniz. Hani sizde basın özgürlüğü vardı? Siz Tayyip Erdoğan'a 'diktatör' dediğiniz sürece, Tayyip Erdoğan da size 'faşist' de diyecek 'Nazi' de diyecek.' diyerek sert çıktı.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;


 

DENİZLİ İŞGALE UĞRAMADI AMA MİLLİ MÜCADELEDE YER ALDI

 

İki yıllık bir aranın ardından bir kez daha sizlerle birlikte olmanın, kucaklaşmanın, hasbıhal etmenin memnuniyeti içindeyim. Buradan Denizli'lerin tüm ilçelerine selamlarımı iletiyorum. Nasılsınız bakem. Denizli bağımsızlığın, özgürlüğün, hürriyetin kıymetini iyi bilir. Düşmanın İzmir'den başlayarak Anadolu'nun işgaline karşı en güçlü tepkiyi veren yerlerden biri de Denizli'dir. Bu tecavüze karşı hareketsiz kalmak, din ve devlete ihanettir diyen Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin çağrısıyla Denizli milli mücadeleye dahil olmuştur. Denizli düşman işgaline uğramamıştır ama milli mücadelede en ön saflarda yer almıştır.

SİYASET VE MEDYA BARONLARI HÜKÜMET KURUP HÜKÜMET YIKIYORDU

 

Denizli'nin son 1,5 yılda terör operasyonlarında ve 15 Temmuz darbe girişiminde toplam 16 şehidi var. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Rabbim, Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyiniz, ancak siz bilemezsiniz diyor. Türkiye 16 Nisan'da tarihi bir tercihte bulunacak. Yapacağımız iş gayet basit, ülkemizin eski sistemiyle mi devam edeceğinin yoksa yeni bir yönetim sistemine mi geçeceğinin tercihini yapacağız. Eski yönetim sisteminde hükümetler Meclis'te kuruluyordu. Eğer Meclis'te bir parti çoğunluğu elde edebilmişse mesele yok. Başbakan belli olduğu için hükümet kuruluyor, güvenoyu alınıyor ve çalışılıyordu. Şayet mecliste bir parti çoğunluğu elde edememişse koaalisyon kurulması gerekiyordu. Bu koalisyonu otellerde kuruluyordu. Otellerde siyaset baronların, medya patronların hükümet kurup hükümet yıktığı günleri içimizde hatırlayanlar çoktur.


GAZİ MUSTAFA KEMAL İNÖNÜ İLE KAVGALIYDI, İSTİFASINI İSTEDİ

 

1950'den bu yana ülkemizde her 16 ayda bir hükümet değişmiştir. Biz beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmedik. Biz sadece rabbimizin huzurunda rükuda eğildik, secde de eğildik, başkası asla. Böyle 9 ayda, 16 ayda hükümetlerin kurulup, indiği bir ülkede istikrar olur mu, güven olur mu? 1960 darbesinin ardından öyle bir sistem kurulmuştur ki, hiçbir sorumluluğu olmadığı halde geniş yetkilerle donatılmış Cumhurbaşkanları ile Başbakanlar birbirini yemişlerdir. Gazi Mustafa Kemal, İnönü'yle kavgalıydı, istifasını dahi istemiştir. Aynı şekilde İnönü kendi Başbakanı ile kavgalıydı. Rahmetli Menderes'ten sonra istikrar geldi.

HERKES UZAYA GİDERKEN ONLAR GEZİ PARKI'NDA OYNUYORDU

 

Cumhurbaşkanının başka tarafa Başbakanın başka tarafa çektiği Türkiye siyasi krizlerden başını kaldıramamıştır. O dönemlerde Türkiye koalisyonlarla, parti kavgalarıyla uğraşıyordu Ey Kılıçdaroğlu. Bizler ülkemizi sıçrattık. Denizli 15 yıl önce neydi, bugün ne oldu? Ben Başbakan değildim. Aydın'a geldim. Aydın-Denizli arası 105 kilometrelik bir bölünmüş yol meselesi vardı. Orada söz verdim, "Burayı süratle inşallah yapacağız". Aydın ile Denizli arasını bölünmüş yol yaptık ki. Biz yol medeniyettir dedik, yolları yaptık. Havaalanı dedik, Çardak'ı yaptık mı? Herkes uzaya giderken bunların meşgul oldukları şey Gezi Parkı'nda oynamaktı.


BURSLA İLGİLİ KİM BAŞVURURSA ELİ BOŞ DÖNMEZ

 

75 üniversitemiz varken üniversite sayısını 181'e çıkardık. Şu anda üniversitesi olmayan il yok. Bununla kalmadık, üniversitelerdeki öğrencilerimizi dilenci duruma düşürüyorlardı. Onlara ciddi rakamlarla burslar verdik. Bursla ilgili kim başvurursa eli boş dönmez. Bursu alıyorsun, işe başlayınca faizsiz ödüyorsun. Türkiye'de bütün dersliklerin sayısını arttırdık. 270 bin derslik ilave ettik ilk ve orta öğretimde. Öğretmen sayısını arttırdık. Şimdi yoğun bir şekilde öğretmen alıp, yetiştiriyoruz. Bizim derdimiz insan. Herşey insan için. Herşey Türkiye için. Diğerleri boş. Eğitimde hatırlayın o günleri. Kitap bulamazdık. Benim yaşımda olanlar iyi bilirler, kitap bulamazdık. Şimdi sıraların üzerine kitapları koyuyoruz, okullar açıldığı gün yavrularımız sıralarda kitaplarını buluyor.

BUNLAR MENDERES İDAMA GÖTÜRÜLÜRKEN ALKIŞLAYANLARDI

 

Sağlıkta bir adım attık. Şu anda hastanesi olmayan ilimiz var mı? İlçelerimizde bile hastaneler var. Şimdi şehir hastaneleri kuruyoruz. Mersin'in açılışını, Yozgat'ın açılışını yaptık. Bugün sayın Başbakan Isparta Şehir Hastanesi'nin açılışını yapıyor. Biz sıçramak zorundayız. Muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak durumundayız. 16 Nisan neyi getirecek? Üretimi getirecek. Çok daha süratle kalkınmayı getirecek. Ekonomide bundan öncekiler neredeydi, biz neredeyiz? Ana muhalefetin terör estirdiği zamanları biliriz. Bunlar Menderes idama götürülürken alkışlayanlardandı. Bunlar da demokrasi yok. İşte Avrupa, Almanya'da demokrasi mi var? Hollanda'da demokrasi mi var? Belçikası'nda demokrasi mi var? Bunlarda özgürlük adına bir şey yok. İnanç özgürlüğü adına bir şey yok.


SİZ TAYYİP ERDOĞAN'A DİKTATÖR DEDİKÇE TAYYİP ERDOĞAN DA SİZE FAŞİST VE NAZİ DİYECEKTİR

 

Sabah Gazetesi'nin Avrupa baskısı Daily Sabah'ın Avrupa Parlamentosu'na girmesini yasakladılar. Hani sizde basın özgürlüğü vardı. Niye yasakladınız? Hesabını vereceksiniz? Tayyip Erdoğan'a 'diktatör' de, Tayyip Erdoğan 'faşist' dediği zaman rahatla. Siz Tayyip Erdoğan'a dediğiniz sürece bilesiniz ki, Tayyip Erdoğan sizlere faşist de diyecek, Nazi de diyecek! Bizim Avrupa'daki gurbetçilerimizin duvarlarına bunlar gamalı haç yapılıyor mu? Camilerimziin camları, çerçeveleri indiriliyor mu? Neden bunları takip etmiyorsunuz? Avrupa'da birçok vatandaşlarımız öldürüldü. Hala neticesi yok.

HAYIR DEDİLER AMA KENDİLERİ DE ÜZERİNDEN GEÇİYOR

 

Eğer Türkiye sadece 1990'ların başında tek parti iktidarıyla yönetildeysi bugünkünden iki kat daha zengin olacaktı. Kişi başına milli gelirimiz 22 bin dolar olacak. İnşallah daha fazlası da olacak. Türkiye'de istikrar ve güven ortamını teminat ortamına alacak Cumhurbaşkanı Sistemi'nin devreye girmesiyle inşallah 2023 hedeflerini yakalayacağız. Ulaşımda 79 senede Türkiye'de 6 bin 100 kilometre bölünmüş yapıldı. Fakat biz 14 senede 19 bin kilometre yaptık. Halep oradaysa arşın Denizli'de. Kaç hava limanı vardı; 25. Kaç oldu 59. Medeniyet bu. Bu hayırcılar var ya, bunlar bir garip. Herkes oyunda serbesttir ayrı mesele. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapılırken bunlar hayır diyordu. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapılırken hayır diyorlardı. Biz Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün temelini atıyoruz buna da hayır dediler. Şimdi kendileri de üzerinden rahatlıkla geçiyor.


3 YILDA MARMARAY'DAN GEÇENLERİN SAYISI 3 MİLYONU AŞTI

 

18 Mart Çanakkale Köprüsü'nün temelini attık. İnşallah 2023'de 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nün açılışını yapacağız. Dünyanın bir numaralı köprüsü olacak. Türkiye yapar. Çünkü iman öyle bir şeydir ki, tekeden bile süt çıkartır. Ne dediler, ekonomi çöktü, bitti. Yahu bitse yaklaşık 11 milyar Türk Lirası olan bu köprünün maliyeti, eski rakamla 11 katrilyon, bunun yarısı Kore'den geliyor, yarısı Türk sermayesi. İşbirliği bu. Bu köprünün temeli atıldı. Daha neler olacak neler. Şimdi İstanbul'da inşallah önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde dünyanın bir numaralı havalimanının açılışını yapacağız. İlk etabında yıllık 90 milyon yolcu kapasitesi olacak, tamamı bittiğinde yolcu kapasitesi 150 milyon olacak. Ama bunlara sorsan hayır. Marmaray, Avrasya'nın temelini attığımızda da hayır dediler. Denizin altından geçiyor ya, inanmadılar, denizin altından nasıl geçecek dediler. 3 yılda denizin altından geçenlerin sayısı 3 milyonu aştı.

KİMLER HAYIR DİYOR, KİMLERLE BERABERSİN MESELE BUDUR

 

Biz hayır diyene, evet diyene saygı duyduğumuz gibi ona da saygı duyarız. Ancak kimler hayır diyor, bu önemli. Kandil'deki PKK terör örgütünün başındaki hayır diyor. İmralı'daki hayır diyor. Pensilvanya'daki FETÖ'cü hayır diyor. Hayır diyen iyi düşünmesi lazım. Ben hayır derken kimlerle baraberim. Kişi sevdikleriyle beraber. Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu. Mesele bu. Bizim ne içeride ne dışarıda kimseyle kavga etmek gibi bir niyetimiz yok. Bizim milletimize karşı bir sorumluluğumuz var. Biz 81 vilayetiyle bu ülkenin, bu milletin yurtdışındaki kardeşlerimizin, umudunu bize bağlammış tüm dostlarımızın, soydaşlarımızın hak ve hukukunu savunmak mecburiyetindeyiz.


ÜLKEMİZİN MİLLETİMİZİN BAŞINA BİR ŞEY GELDİĞİNDE KIYAMETİMİZDİR BİZİM

 

Nasrettin Hoca'nın kıyamet hikayesini biliyor musunuz? Hoca'ya kıyamet ne zaman kopacak diye sormuşlar. O da karım öldüğünde küçük kıyamet, ben öldüğümde büyük kıyamet kopacak demiş. Ülkemizin ve milletimizin başına kötü bir şey geldiği zaman hep birlikte kıyameti yaşarız. İşte yakın çevremizi görüyoruz. Suriye'deki yakılmış, yıkılmış şehrin fotoğraflarına bakıyorsunuz değil mi? Irak'ta yaşanan acıları takip ediyorsunuz değil mi? Bizim en büyük gücümüz birliğimizdir, beraberliğimizdir.

BU DEĞİŞİKLİK TAYYİP ERDOĞAN İÇİN YAPILMIYOR Kİ

 

Yüreğimiz milletimizin tamamı için atmıyor mu? Alın terimiz herkes için dökülmüyor mu? Bu anayasa değişikliği Türkiye için, kardeşlerimiz için faydalı olacağına inanmazsak böyle bir reformun arkasında niye duralım? Bizler faniyiz. 16 Nisan'a çıkmaya elimizde senet var mı? Bazıları diyor ki, Tayyip Erdoğan iyi de ondan sonra ne olacak? Bu Tayyip Erdoğan için yapılan bir değişiklik değil ki! Biz eski köhne sistemi değiştirelim ortaya yeni bir yönetim sistemi getirelim. Tayyip Erdoğan fani. Bugün var yarın var. Çünkü Allah'ım böyle emrediyor. Ne bir an ileri, ne bir an geri. Öyle bir sistem kuralım ki, kim gelirse gelsin bu sistemle ülkemizi çok daha ileriye taşısın. Tek amacım ülkeme ve milletime gelecekteki hedeflerimize ulaşmamızı sağlayacak, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi bütünleştirecek bir yönetim sistemi sağlamak.

MİLLETİM 2019'DA BANA TEVECCÜH EDERSE BERABER YÜRÜRÜZ

 

Milletim 2019'da bana teveccüh gösterirse beraber yürürüz. Başka birisini isterse o gelir hizmetini yapar. Burada en çok güvendiğim sizsiniz, millettir. Onun için plan, proje, programla milletinizle bütünleşmeniz gerekiyor. Aksi takdirde o sandıktan çıkamazsınız. Bu sistemi eleştirenlerin asıl derdi milletin kendilerine teveccüh etmeyeceğini bilenlerdir.

ALLAH'IN İZNİYLE BU TERÖRÜ BİTİRECEĞİZ

 

Bu vatanda kimse operasyon yapamaz. Şu anda askerimiz, polisimizle Tendürek, Gabar'da inlerine kadar girdik. Bu terörü Allah'ın izniyle bitireceğiz. Bu ülkenin huzuruna, mutluluğuna refahına kastedenlere yaşam hakkı tanımayacağız. Denizli'den yükselen evetler istikbaline, istiklaline sahip çıkan milletin arşa yükselen sadasıdır.

BEN İDAMI ONAYLARIM! AB NE DER BU BENİ ENTERESE ETMEZ

 

Parlamentodan geçip bana geldiğinde ben bu idamı onaylarım. Avrupa Birliği ne der, beni enterese etmez. Biz Hans'a, Corç'a bakmayız. Ahmet'e, Mehmet'e, Ayşe'ye bakarız. Biz Rabbimize bakarız. Biz halk ve Hak ile hareket etmek durumundayız. Şehitlerimizin hesabını aksi takdirde veremeyiz. Onun için bunu yapacağız. Türkiye 1923 yılında rejimi Cumhuriyet olarak belirlemiştir. Gerçek anlamda Cumhurun, yani siz cumhursunuz, yani halkın yönetimi haline gelebilmemiz elbette zaman almıştır. Sonuçta milletimiz demokrasi, halk ve özgürlükleri özümsemiştir.

BENİ TAŞIYAN PİLOT İSTANBUL'A GİDECEĞİMİZİ BİLMİYORDU

 

Marmaris'ten "çıkın meydanlara, ölümüne" dedik. Ondan daha güçlü insan planında daha büyük bir güç tanımıyorum. Benim insanım 81 vilayette tereddütsüz meydanlara döküldü. Biz de eşim, damadım, çocuklarım uçağa atladık. Son ana kadar pilotum dahi bilmiyordu. Son anda İstanbul dedik. Pist karanlıktı. Pilot inerim ama karanlık var dedi. Yak farları dedim. Baktı ki pistte bir şey yok, o zaman in dedim. Alçak uçuşlar yaptılar üstümüzden, bütün bunlara rağmen halkımızla bütünleştik. O andan itibaren oradan yönetmeye başladık. Elhamdülillah 16-17 saat içinde operasyona başladık. Bunlar çil yavrusu gibi dağıldı mı? Unutmayın korkaklar zafer anıtı dikemez. Bunlar F-16'larla, tanklarla, toplarla, modern silahlarla saldırıyorlardı. Ama bizim gencimiz, hanım kardeşlerimiz, yaşlılarımız hiçbirisi tereddüt etmedi. Çünkü onlar şehadete inanıyordu.

SEN KİMSİN? HADDİNİ BİL! BUNU ZATEN ONLAR SÖYLETTİYOR

 

O gece gövdesini siper eden bir milleti gördüm ben. 248 şehit verdik ama ülke kurtuldu, millet kurtuldu. Müstesnalar hariç şu batılılar var ya, 3 gün geçmeden bize başsağlığı dileğinde bulunmadı. Bunlar FETÖ'yü falan destekliyordu. İşte Alman İstihbarat Başkanı açıklama yapıyordu. Diyor ki, bu olayların arkasında biz bir terör örgütü olarak FETÖ'yü görmedik diyor. Şunlara bak yahu! Sen ne anlarsın FETÖ'nün terör örgütü olup olmadığından. Sen bunu MİT'le muhatabınla görüş. Sen kimsin, hadini bil. Bunu Alman makamları "ben söylemiyorum, sen söyle" diyor. Arapların bir sözü var Men Dakka Dukka. Demokraside, ekonomide, yatırımlarda büyük projelerde daha iddialı, güçlü bir Türkiye için yönetim sistemimizi yeniliyoruz.

AVRUPALILAR MERAK ETMESİN: BİZ NE DÜŞÜNÜRSEK ONU SÖYLERİZ

 

AB içinde müslüman bir ülke var mı? Türkiye'yi hazmedemiyorlar. Bize gerekçe olarak çok kalabalıksınız diyorlar. Bizden daha kalabalık ülkeler de var. Avrupa Birliği değerlerine kendilerinin uymadığını söylüyoruz. Eğer Avrupa böyle bir yanlışa düşerse en büyük zararı kendisi görür. Ben bunları söyleyince rahatsız oluyorlar. Kendilerini tehdit ettiğimizi söylüyorlar. Bunun neresi tehdit. Biz sadece ikaz ediyoruz. Bizim meşrebimizde yüze gülüp, arkadan kuyu kazmak, arkadan hançerlemek yoktur. Avrupalılar merak etmesinler. Biz ne düşünüyorsak açıkça söyleriz. 16 Nisan'da oylanacak anayasa değişikliği toplam 18 madde. O 18 maddelik anayasa değişikliğiyle ilgili saysak belki 180 tane yalan söylüyor.

BU SİSTEMLE TÜRKİYE DAHA ÇOK BÜYÜYECEK

 

Bunlar ekmeden biçmeye alışmışlar. Sorumluluk dedin mi hemen kaçıyorlar. İyi de Türkiye'nin meseleleri kaçmakla yapılmıyor ki. Gerektiğinde bedel ödeyeceksin, risk alacaksın. Ülkemize hizmetin bedelini darbe girişimleriyle ödedik. Biz deyince Türkiye Cumhurbaşkanı sistemiyle Türkiye daha iyi yönetilir. Biz diyoruz ki yeni sistemle daha çok yatırımı, projeyi hayata geçirecek.

 

 

Türkiye Haberleri

Türkiye'nin en zeki 10 ili açıklandı
Büyük İstanbul Depremi için tarih verdi
Meteoroloji'den acil kar uyarısı!
Türklere yasak, Avrupalıya serbest!
Diyanete 4 Bin Personel Alınacak