SELAM OLSUN...
Serçe
Günler geçiyordu ve serçe
İçine kapanmış derin bir hüzne boğulmuştu.
Artık Rabbine bir şey demiyor ve onunla konuşmuyordu!
Melekler merakla Allah’a serçeyi
“Çünkü onun sesini duyacak tek kulak benim ve onun minik kalbindeki derdini anlayacak olan da tek benim” diyordu.
Bir zaman sonra serçe,
Allah,serçeye
Söyle bana! Canını sıkan ve kalbini hüzne boğan derdin nedir senin?
Melekler serçe
Serçe mahzun biraz da sitemli ses tonuyla;
“Küçük bir yuvam vardı. Yorulduğumda dinlendiğim üşüdüğümde sığındığım. Kimseyi rahatsız etmiyordum ve kocaman Dünya’da ufacık bir yerdi kimsenin yerini dar etmiyordu.Sen onu da bana çok gördün neydi o zamansız fırtına? Esip yıktı yuvamı ve beni yuvasız bıraktı.”
Artık konuşamadı serçe
Sessizlik Arş-ı rahmanda yankılanıyordu ve melekler başlarını eğmiş Allah’ın vereceği cevabı bekliyordu.
Allah; “ sen, o yuvanda dinlenirken seni avlamak isteyen bir yılan yuvana doğru geliyordu, seni yılandan korumak için fırtınaya emrettim yuvanı yıksın diye böylece sen oradan uzaklaşarak yılandan kurtuldun.
Nice belalar var ki muhabbetimle senden uzaklaştırdım ve sen kuşatıcı muhabbetimi görmüyor geçici belalardan dolayı bana düşman oluyorsun.
Serçenin
Utangaç bir sesle:
“Affet Allah’ım “ diyebildi sadece.
Ve gönül sözü Arş-ı İlahi’de yankılandı
“Affet Allahım!”
Başımıza gelen her musibbette,
elbette ki nice hayırlar gizlidir.
Rabbimize isyan etmek yerine,
olanda hayır vardır diyerek rıza göstermek gerekir...
Selam olsun,
HAYIRLISI OLSUN diyebilenlere...
Selam Olsun,
VARDIR BUNDA BİR HAYIR diyebilenlere...
Selam olsun,
BU DA GEÇER deyip yoluna devam edebilenlere..Alıntıdır...