Acıpayam Belediye Başkanı Dr. Hulusi Şevkan son günlerde iyice artan Dalaman Çayı kirliliği konusunda sessiz kalmadığı, konunun takipçisi olduğu hakkında açıklamalarda bulundu.Belediye Başkanı Dr Hulusi Şevkan şunları söyledi:
GELİN CANLAR BİR OLALIM!
Dalaman Çayı ile Dalaman Yolu içimizdeki sızı, yüreğimizdeki yaradır.
Acıpayam Belediyesi olarak geri dönüşüm hareketini ilk başlattığımızda ne kadar umutluyduk. Tertemiz bir çevre ve doğa hep hayalimiz olmuştur. Başarabiliriz, inancıyla çok heyecanlıydık. Başardıklarımız oldu. Başaramadıklarımız da oldu. Bizler aydınlık yüzlü Acıpayam halkının belediyesi olarak başardıklarımızı hiç dile getirmedik ama başaramadıklarımızı yüreğimizde bir yara olarak taşıdık. Atık su Arıtma tesisi en büyük hedefimizdi. Değişik nedenlerle gerçekleşmemişti. 2014 yılından sonra Denizli Büyükşehir Belediyemizin proğramı dahilinde hem arıtma tesisimiz yapıldı, hem de katı atık bertaraf tesisimiz kurularak vahşi depolamadan kurtulduk. Çevreyi korumanın belediye tarafı biraz daha umutlandırmıştı bizi. Teşekkürler B. Şehir teşekkürler Zolan Başkanım.
Çok yakında Deski Genel müdürlüğümüz Acıselsan bölgemizdeki kirli su kanalını arıtmaya bağlayacak. Toplulaştırma nedeniyle DSİ den görüşler alınıp yapılabilir raporu verildiği için de yaza doğru Yeni mahalle ve Sanayi bölgemizden gelen kirli atıklar yine inşallah arıtmaya bağlanacaktır. Yine Deski Genel Müdürlüğümüzce kanalizasyon şebekesi olan tüm mahallelerimizde doğal arıtma yöntemi ile çözülebilir mi araştırması yapılmakta olup çok yakında o bölgelerdeki vatandaşlarımızın sıkıntıları giderilecek, en azından çevreye bir nefes verilecektir.
Ne yazık ki bütün bu çabaların yanında bir türlü üstesinden gelemediğimiz bazı sorunlar var. Özellikle Dalaman çayımız konusunda dilediğimiz noktaya yaklaşamadık. Tertemiz suyuyla içinde sarı balıkların oynaştığı o güzelim çayımızın özlemi bitmedi.
Ta baştan beri belediye olarak dedik ya başardıklarımız vardı başaramayıp hayallerimizin özleminde kaldıklarımız da. Ama bu süreçte kendimizi hep aynada görmeye çalıştık. Bazen pusluydu aynamız belki göremedik kendimizi, ama hep çabaladık. İyi niyet penceremizi açık tuttuk hep. Umutlarımızı hiç yitirmedik, kendimize ve birlikte hareket edeceğimiz kişi ve kuruluşlara güven duyduk,inandık.
Nasıl salgında para ile sağlık arasında sıkışıp kaldıysak burada da yine bir şeyler arasında kaldık sanırım.
Bir yanda halkımızın alınterine karşı ekmek sunan kurumlara sahip çıkmak, onların yanında olmak, bir yanda gelişimin olumsuz yanlarıyla mücadele etmek. Bir yanda kurum ve işletmelerin belgeyle çevreyi korumanın yeterli olacağı yanılgı ve aldatmacası bir yanda gerçekten çok kirli ama belge üzerinde temiz görünen çevre.
Dedik ya bizler bu işletmelere hep bizimdir gözüyle baktık. Mabedler gibi kutsal gördük hep. Ekmek teknemiz diye düşündük.
Hem onları koruyalım hem çevremizi, toprağımızı, suyumuzu koruyalım dedik. Umutluyduk da... Hiç kötü göz ve düşünceyle bakmadık. Buralar bizim dedik. Çevreyi kirletiyor olsalar bile düzelir dedik. Kızmadık, gücenmedik anlattık rica ettik küsmedik cezalandırmak gibi duyguları hiç aklımıza getirmedik.Hani ağaç baltaya demiş ya
SEN BENİ KESEMEZDİN,AMA SAPIN BENDEN!
İşte o hesap onlar biziz, biz de onlar diye düşündük. Çalışanlarımız var, ekmeklerimi oralardan kazanan üreten halkımız var, ekmek kadar kutsal bir şey var mı?.! Ayrıca memleket ekonomisine katkılarını inkar edemeyiz. İşte bu gözle baktık hep. Samimiydik içtendik yalındık. Ama birader birazcık olsun sizler de samimi olup bize bir bakın noktasına geldik. Hep biz sevmeyelim sizleri,biraz da siz düşünün içtenlikle değil mi ?
Kazancınızdan az bir miktarını çevreye harcayın dedik ama olmadı ne yazık ki.
Samimi davranan dostlarımız da yok değil elbet
Biliyoruz. İnsanlara ekmek vermek zordur gerçekten. İş sahibi iş insanı olmak kolay değil. Ciddi bir sorumluluktur kılı kırk yarmaktır;inanın bunları biliyoruz saygın işletmelerimiz. Biz bütün kazancınızı harcayın demiyoruz ki? Kazancınızdan birazıyla olmaz mı bu iş?!. Çevre de Dalaman da bunu istiyor bizlerden. Her biriniz inanıyorum ki bu vatan, bu toprak, bu Albayrak uğruna ölümü bile gözünüzü kırpmadan seve seve kucaklarsınız. İnanın bundan hiç kuşkumuz yok bunu hepimiz yaparız. Ancak sevgili dostlar duyarsız olursak uğruna ÖLECEĞİMİZ toprağımız kalmayacak.
BAZI İNSANLAR ÇOK FAKİRDİRLER ÇÜNKÜ PARADAN BAŞKA BİR ŞEYLERİ YOK diye bir söz vardır. Sizlerin onlardan olmadığınızı biliyoruz
Sizlere uğradığımızda çevreyi koruduğumuzu gösteren belgelerinizi gösteriyorsunuz. Çevre Bakanlık ve Müdürlüklerimizden bilgi istediğimizde de sizlerle ilgili hep olumlu cevaplar alıyoruz.İnanın çocuklar gibi seviniyoruz. Belgeler tamam bize yaklaşımlarınız ve sözleriniz de tamam hepsi çok güzel fakat arkadaşlar suyumuz çoook kirli çok. Bu çelişkiyi gelin birlikte ortadan kaldıralım. Bize düşen neyse baştan beri hazır olduğumuzu biliyorsunuz.
Belgeleriniz tamam da bu görüntüler nedir değerli işletme sahibi dostlar?
Değerli dostlar çevremiz gerçekten ölüyor toprak ölüyor su ölüyor.
Yakında belediyemizin çevre mühendisi Kardeşimiz görevine başlıyor. Çevre Birimiziz kurulacak. Sıfır atık projeleri daha iyi olacak inşallah. Yeşilyuvamızdaki sanayi atıklarından tutun bir çok geri dönüşümler konusunda biz çok ciddi bir tablo oluşturacağız. Endüstriyel ürünler toplanacak ,doğaya ait olanlar da doğaya teslim edilecektir.
Gelin birlikte başaralım. Bizler de sizler de üzerimize düşeni en iyi şekilde yapalım. Unutmayınız hatalarımız nedeniyle yok olan minicik bir canlı bile yakamıza yapılacaktır. (Tabi biz de hayatta kalırsak). Doğa ise kendine yapılanları mutlaka hafızaya alır. İyi ya da kötü; unutmaz. En kötüsü çocuklarımız ve torunlarımız arkamızdan hayır dua etmezler.
Gelin birlikte bir dünya kuralım. Bütün canlılarla birlikte yaşayalım doğa bizden güzel notlar düşsün günlüğüne. Çocuklarımız emanetlerine sahip çıktığımız için arkamızdan gülümseyen gözlerle bakabilsinler... Saygılarımla