Başkan Şenel İstanbul Kartal`da yıkılan 8 katlı binanın, İnşaat Mühendisleri Odası olarak bugüne kadar yapmış oldukları uyarıların ve itirazların ne kadar haklı olduğunu bir kere daha gösterdiğini belirtti ve açıklamasını şöyle devam ettirdi:
6 Şubat 2019 Çarşamba günü meydana gelen bu felakete ne bir deprem, ne de benzeri bir afet sebep oldu. Daha 1992 yılında yapılmış olmasına rağmen kendi ağırlığını taşıyamaz duruma gelen bina aniden yıkıldı ve geriye harabe halindeki yıkıntılar kaldı. Yine can kayıplarımız var ve enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Enkazın altında kaldığı tahmin edilen 7-8 kişiyi arama çalışmalarına devam ediliyor. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah`tan rahmet, yaralılarımıza ise acil şifalar diliyoruz.
3 Kat Projeye Aykırı
Elimize ulaşan ön bilgiler 8 katlı binanın son üç katının projeye aykırı şekilde kaçak olarak yapıldığını gösteriyor. Yetersiz mühendislik, kötü malzeme ve işçilik kalitesi ile denetimsiz inşaat süreçlerinin üzerine bindirilen kaçak katlar sebebiyle kolonların üzerlerine binen yükleri daha fazla taşıyamadığı anlaşılıyor. Yıkılan binanın imar affına başvurup başvurmadığını tartışanlar da var. Yapılan tartışmaların hiçbiri yayınlanan imar barışı yasası ile bunun gibi binlerce binanın affedildiği ve sisteme dahil edildiği gerçeğini değiştirmeyecek. Bu türden binaları ayıklayıp sistemin dışına nasıl çıkarabiliriz konusunu tartışmamız gerekirken, patlamaya hazır bir bomba gibi etrafımızı kaplayan benzer binaları neden affettiğimizi anlamakta güçlük çekiyoruz.
Seçim dönemlerinde oy uğruna görmezden gelinen kurallar, ulufe dağıtır gibi verilen inşaat izinleri, görmezden gelinerek yapımına adeta davetiye çıkarılan kaçak katlar, daha çok kazanmak uğruna vicdansızca yapılan işler ve ucuzluktan başka hiçbir kriterive tercihi olmayan müşteriler bugün gelmiş olduğumuz noktanın sebebi ve özeti. Kartal`da yıkılan binanın ülkemizde ilk olmadığı bir gerçek. Ne yazık ki yaşadığımız tecrübeler bu türden felaketlerin son olmayacağını da gösteriyor.
Bu türden acı tecrübeleri neden bizim ülkemizde bu kadar çok ve sık yaşıyoruz sorusunu sormanın zamanı ne zaman gelecek?