''Ben Payıma Düşeni Helal Etmiyorum''!

Denizli’nin Nikfer ilçesi Eski Belediye Başkanı Araştırmacı Yazar İbrahim Afatoğlu yeni kitabı ‘’Denizlinin Sarnıçları’’ tanıttı.

Yazar Afatoğlu Denizli Gazeteciler Cemiyetinde yaptığı kahvaltılı basın toplantısında Denizli Büyükşehir Belediyesi Kültür Hizmetleri Daire Başkanlığına kırgınlığını belirterek yaptığı açıklamada:Ben yaklaşık 4 senedir Denizlinin Sarnıçları ile ilgili bir araştırma kitabı araştırıp yazdığımı baskıya hazır olduğunu Büyükşehir Belediyesindeki bütün yetkililere anlatmama rağmen Denizlinin Sarnıçları ile ilgili bir başka arkadaşa ısmarlama kitap yazdırıldığını öğrendim.Bu senelerdir Denizli topraklarını karış karış gezerek meydana getirdiğim bu kaynak eserin Büyükşehir Belediyesince ''önce biz bu kitabı basalım vatandaşlarımıza dağıtalım denmesine rağmen benim Miiliyetçi Hareket Partisi Milletvekilliği Aday Adaylığı barşvurumdan sonra,bu kitabı basamayacaklarını tarafıma bildirdiler .Bende bir Denizlili yazar olarak bu yapılan hareketin yanlış olduğunu ve Denizli ile ilgili bir kitap veya bir araştırma yapılacağı zaman Denizliyi yaşayan Denizliyi bilen birinin yazmasının daha doğru olur düşüncesini taşıyorum.Bu yazmış olduğum kitaptan hiçbir beklentim olmamasına rağmen belediyemize ücretsiz olarak hedye edicektim şimdi buradan soruyorum size hazırlanmış Denizli sınırları içinde bulunan 180 adet sarnıcın tek tek incelenerek bir Denizlili tarafından yazılıp hediye edilmesimi yoksa ısmarlama ve para ile yazdırılan bir esermi daha önemli?

Ben bu davranışın siyasi olduğunu düşünüyor taktiri kamuoyuna bırakıyorum,Denizlilerin ödediği vergiler ile ısmarlama yazdırılan kitap için ödenen ve Denizlilerin cebinden çıkan parada benim hakkıma düşeni helal etmiyorum dedi.

Denizli’de 50 tane Osmanlı döneminden kalan sarnıç olduğunu vurgulayan Afatoğlu, “Tarihi, kültürel veya coğrafi değeri olan sarnıç var. Bunların korunması için gayret gösterilmesi lazım. Son eserlerimiz bizim bunlar, Osmanlı döneminden kalan. Kendi kültürümüzün eserleri yıkılıp gidiyor ama antik kentin kalıntısı olduğu düşünülen kilise kiremitlerini koruma altına alıyorlar. Böyle ilginç çok şey var.” diye konuştu.

Denizli Sarnıçları hakkında bilgi veren yazar İbrahim Afatoğlu yaptığı açıklamanın satır başları söyle;

Sarnıçlar; ihtiyaç sahiplerine su sağlayan basit su depoları değildir. Sarnıçlar; suyun değerini en iyi anlayan ve anlatan “ab-ı hayatın” muhafaza edildiği hazine yapılarıdır. Bu hazine yapısının içerisinde; yörenin mimari anlayışının ifadesi vardır, suya verilen kutsallık ve önemin ölçüsel değeri vardır, Zekât ibadetinin ifasında ulaştığı en cömert ihsanı vardır, yöresel tarih ve coğrafyanın düştüğü not vardır. Sarnıçlar; konar – göçer Yörük Kültürü’nün kilometre taşlarıdır. Sarnıçlar; ıssız dağ başlarında uçan ve kaçan hayvan ve haşeratın sebeb-i hayatıdır. Sarnıçlar; kervan yollarından geçen ve göçen yolcuların vuslat umududur. Ve yine sarnıçlar; ova diplerinde nev-i nebatatın can suyu olmuşlardır. Sarnıçlar; Türk – İslam kültüründe, daha da ötesi yerleşik yaşama geçen insanlık tarihinde suyun değerini en iyi anlayan ve anlatan su yapılarıdır.

“Tanımayan sevmez; sevmeyen sahip çıkmaz; sahip çıkmayan aynı zamanda korumaz” düşüncesinden hareketle, şimdiki nesil ve gelecek nesillerin su ve su kültürümüz konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Biz de bu bilinçlendirme vazifesini yerine getirmek için kültürümüzün en önemli ve en eski su yapıları olan Denizli sarnıçlarını araştırma ve inceleme konusu yaptık.

Bu kitapta, geneli Tavas, Çal ve Güney ilçelerinde inşa edilmiş olan 180 sarnıç, araştırma ve inceleme konusu yapılmıştır. Bu sarnıçların en az 100 tanesi mimari, tarihi, coğrafi ve kültürel açıdan, yine hemen hemen hepsi yaban hayatı ve faydasal önemi açısından korunması ve yaşatılması gereken su yapılarıdır. Ama bunlardan sadece 13 tanesi, ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından koruma altına alınabilmiştir. O da sadece kâğıt üzerinde korunmaktadır. Gerçekte hiçbirinin korunduğunu söylememiz mümkün değildir. Özellikle tarihi ve mimari değeri yüksek olan birçok sarnıç, yılların verdiği yorgunluk ve ilgisizlikten dolayı ya yıkılmış ya da yıkılmak üzere olduğu görülmektedir.

Böyle bir eser, yazılı edebiyatın en zor hazırlanan kültür ürünlerinden birisidir. Maddi bir karşılığı da yoktur. Ancak vatan ve milli kültür sevdalıları tarafından, amatör ruh ve heyecan ve de profesyonel disiplin ve bilgi ile yazılabilecek bir eserdir. Bu konuda yazılan ilk kitap olma özelliği taşımaktadır. Denizli’nin kültür ve sanat hayatına da bir zenginlik kazandıracağı ümidindeyim ve hayırlı olmasını temenni ediyorum dedi.

 

Türk Dünyası Haberleri

TÜRK'ÜN NARDUGANI KUTLU OLSUN! 
DOĞU TÜRKİSTAN’DAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ!
İlk Türk cumhuriyetleri
Iğdır'daki Derneklerden SOCAR'a Yönelik Eleştirilere Tepki
Sürgünde Bir Alperen: İsa Yusuf Alptekin paneli gerçekleşecek