Konferansı Dinlemek için lütfen
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından “Üniversite Konferansları” kapsamında düzenlenen "Batıyı Aydınlatan Doğu Bilimi" isimli program, Iğdır Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşti. Söz konusu konferansta, Doğu biliminin ve kültür-sanat çalışmalarının Batı dünyası üzerindeki etkileri hakkında önemli paylaşımlar yapıldı.
TÜBA, bilimsel konuların ve sorunların tartışılması, bilimsel alandaki ve araştırmalardaki gelişmelerin paylaşılması, akademi üyeleri ile üniversitelerdeki öğretim üyeleri ve öğrenciler arasındaki yakınlaşma sağlanması amacıyla konferanslar düzenlemeye devam ediyor.
Bu kapsamda Karaağaç Kampüsü 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonu’nda düzenlenen programa; Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma, Uşak Üniversitesi Rektörü TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Ekrem Savaş, il protokolü, akademik ve idari personel, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Rektör Alma’nın açılış konuşmasıyla başladı.
TÜBA başta olmak üzere geçmişten günümüze bilim akademisi olma özelliği taşıyan kurumlar hakkında bilgi veren Rektör Alma, “TÜBA, tüm bilim alanlarını kapsayan, ülkemizin özerk, ulusal akademisi olarak 1993’te kuruldu. Bununla birlikte, ülkemizde Osmanlı’nın son dönemlerinden bu yana bilim akademisi özelliğini taşıyan çeşitli kuruluşlar var oldu. Fâtih Sultan Mehmed döneminin Semâniye Medresesi ilk örneklerdendir. Encümen-i Dâniş, modern anlamda ilk Türk Bilim Akademisi olarak kabul edilir. 1851-1862 yılları arasında faaliyet gösteren ve Fransız Bilimler Akademisi model alınarak oluşturulan bu kurulun, sonraki yıllarda kurulacak olan Darülfünûn (Üniversite) için ders kitapları hazırlaması öngörüldü ancak on yıl sonra kapandı. 1861 yılında kurulan Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye, Tanzimat Dönemi’nin bir diğer akademi benzeri kuruluşudur.” ifadelerini kullandı.
“TÜBA, Bilim Politikalarında Yönlendirici Olmayı Gerektirir”
Konuşmasının devamında TÜBA’nın vizyonu ve misyonundan söz eden Rektör Alma, bilim politikalarında yönlendirici ve bilim insanı olmanın önemli olduğuna vurgu yaptı. Rektör Alma ardından şu ifadeleri kullandı:
“TÜBA, Türkiye'de tüm bilim alanlarındaki araştırmaları, bilim insanlığını ve araştırıcılığı özendirmek ve gençleri bilim ve araştırma alanına yöneltmek adına çalışmalar yürütür. Ayrıca bu çalışmaların bilimin kamuoyunca kabulünü ve takdirini sağlamak TÜBA'nın görevleri arasındadır.”
Rektör Savaş, İslamiyet Sonrası Önemli Bilimsel Gelişmeleri Anlattı
Rektör Alma’nın konuşmasının ardından Uşak Üniversitesi Rektörü TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Ekrem Savaş, "Batıyı Aydınlatan Doğu Bilimi" konulu sunumunu gerçekleştirdi.
Konuşmasında İslamiyet’ten sonra gerçekleştirilen önemli bilimsel gelişmeleri anlatan Rektör Savaş, “Doğu toplumunun 8. Yüzyılda elde ettiği bilgileri, batılılar 20. Yüzyılda elde ediyor. Bu manada karşımıza çok önemli bir bilim insanı çıkıyor o da Cabir Bin Hayyan’dır. Kimya bilimini ilk kuran insandır ayrıca atomu da parçalamıştır. Kendisinin kurmuş olduğu Kimya bilimine 19. Yüzyıla kadar ekleme yapılmamıştır.” şeklinde konuştu.
“Usturlab, Osmanlı Devleti Zamanının Bilgisayarıdır”
Konuşmasının devamında Osmanlı Devleti zamanında kullanılan Usturlab hakkında bilgi veren Rektör Savaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Usturlab Osmanlı Devleti zamanının bilgisayarı demektir. Müslümanlar bu aleti 28 farklı amaç için kullanmaktaydı. Bunlar arasında zaman, yükseklik ve uzaklık ölçme gibi birçok faktör vardır. 10. Yüzyıldan sonra Usturlab Avrupa'ya taşındı fakat Avrupalılar Müslümanların yaptığı Usturlabı yapamadılar.
Rektör Savaş: Küresel Geometriyi Bugünkü Haliyle İslam Matematikçileri Kurdu
Sunumunda matematik, geometri ve coğrafya alanına da değinen Rektör Savaş, küresel geometrinin bugünkü halinin İslam matematikçileri tarafından kurulduğunu sözlerine ekledi.
Rektör Savaş ayrıca beşeri coğrafyanın El Makdisi tarafından yazıldığını ve birçok yabancı oryantalistin El Makdisi’yi “en büyük coğrafyacı” olarak tanımladığını ifade ederek konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bilim tarihiyle ilgili olarak kısaca anlatmak istediğim şudur. Bizler aslımızı bilmek zorundayız. Ayrıca bunu bilmekle kalmayacağız oradan hareketle kazandığımız özgüven ile göç eden doğu ilmini batılılardan tekrar alacağız. Bu şekilde bilim dünyasında hak ettiğimiz yeri tekrar alacağız. Biz asil bir milletiz bunu başarabiliriz. Yeter ki çalışalım.”
Program, Rektör Savaş’ın sunumun ardından soru- cevap bölümü ve hediye takdimiyle sona erdi.