Başkan Tuğrul açıklamasında, Cumhuriyetin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 80. Yıl dönümünde büyük lideri minnet, şükran, özlem ve rahmet ile andıklarını, 10 Kasım’ın bir ağlama, dövünme ve yas tutma günü olmadığını, Atatürk’ü daha iyi anlamak, eşsiz hizmetlerini ve fikirlerini samimiyetle korumak için, her 10 Kasım’ın bir fırsat, bir dönüm, bir tazeleme dönemi olduğunu, doğan her bir fert gibi Atatürk’ün de ölümü tattığını, kaldı ki bu hayatın ve inançların değişmez kaidesi olduğunu, önemli olanın, Gazi’nin kutlu emanetlerine sahip çıkmak, büyük mirasına leke sürdürmemek, Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasına zarar verdirmemek olduğunu dile getirdi.
Türklükten Taviz Verilmez
Türkiye’nin “Başarısız Devlet” statüsüne hızlı bir şekilde sürüklenmesini isteyen odakların sayısının az olmadığının ortada olduğunu ifade eden Başkan Tuğrul, içinden geçtikleri süreçte Gazi Mustafa Kemal’in Lozan sonrası hür demokrasinin ve çağın geçerli sistemi olan parlamenter sistemin ülke için yalnızca bir yönetim biçimi olmadığını, laikliği esas alan aynı zamanda bir milli güvenlik rejimi olduğu daha net ortada olduğunu, bu durumda herkese düşeninse Cumhuriyete sahip çıkmak ve Türk'lükten, Türk'çülükten asla taviz vermemek olduğunu belirtti.
Gazi Mustafa Kemal’in “En büyük eserim” deyip övündüğü Türkiye Cumhuriyeti’nin sinsi, istismarcı ve art niyetli tutumlara kurban edilmemesi ile alakalı uyanık ve dikkatli olmak gerektiğini vurgulayan Tuğrul, bunun Türk milletinin her ferdinin boynunun borcu olduğunu belirtti ve bu düşünceler ile aramızdan ayrılışının 80. yıl dönümünde en büyük TÜRK MİLLİYETÇİSİ olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Milli Mücadele Kahramanları ile beraber aziz şehitleri minnet ve şükranla andığını, hepsine Cenabı Allah’tan rahmet dilediğini sözlerine ekledi ve mesajını şu ifadelerle bitirdi.
“VARLIĞIMIZ TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN. NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!”