Başkan Öztürk’ün açıklamaları şöyle:
Yaşanan her süreç geçmişi ile değerlendirilmez ve bundan ibret alınmaz ise tarihin tekerrürü kaçınılmazdır.
Dünün hatırlayalım
Türk Sağlık-Sen Türkiye Kamu-Sen olarak uzun bir süredir ek zam ısrarımızı sürdürmekteydik. Hatırlarsanız Toplu sözleşmede yüzde 8’lere imza atarak tarihi kazanım elde ettik, refahtan, büyümeden payımız aldık diyerek memursen zafer naraları atarken, biz ek zam ve refah payı yoksa imzalamayız diyerek karşı çıkmıştık.
Çünkü kamu çalışanlarının enflasyon üstünde bir zamma kavuşmasının tek çıkar yolu buydu. Fakat memur-sen o gün attığı imza ile milyonların ekmeğiyle oynamıştır. Hala bunlara üye olarak kalanlar kendilerini sorgulamalıdır. Bunların kamu çalışanlarına verdiği zararı daha hiç kimse vermemiştir.
Attıkları imza 3 ayda tüm değerini yitirmiş kamu çalışanlarının enflasyon farkına mahkum etmiştir. Öyle ki enflasyon zammı yani sıfır zam bunların attığı imzayı katlayarak çarpmıştır.
Onlar tarihi kazanım derken, biz memur paketi açıkladık, ek zam ve refah payı toplu sözleşmede kırmızı çizgimizdi, şimdi zaruret halini aldı demiştik.
Bugüne gelelim.
Sn. Cumhurbaşkanımız İlk olarak 2023 Ocak-Haziran arası memur ve emekli maaş zam oranlarının %16,4’den %25’e yükseltildiğini açıkladı. %25 olarak belirlenen Ocak zammının içerisinde %8,4 enflasyon farkının olduğu hesaba katıldığında altı aylık memur ve emekli zam oranının %16,6’da kaldığı, ek zammın ise %8,5 olduğu görüldü.
Açıklanan bu rakam % 122,93 olan yeniden değerleme oranı, asgari ücrete yapılan % 55’lik artış ve ekonomik gerçeklerle karşılaştırıldığında memurların beklentilerini karşılamaktan uzak kaldığını ifade ettik. Biz bunun yaparken bu zamma ayakta alkışlayanlar oldu. Kamu çalışanları bunu asla unutmamalı ve gereğini yapmalıdır.
Herkeste bunu ayan beyan gördü. Türkiye Kamu-Sen aynı gün sosyal medyada 25 yetmez dedi. Bu durumu kabullenmedi ve arttırılması çağrısı yaptı. Malum-sen ise tepkiler çoğalınca alkış yok ben alkışlamadım, ayağa kalmadım, kalktım ama oturdum, ben buraya niye geldim gibi Yeşilçam repliklerini kullanmaya başladı. Ne de olsa çevirdikleri filmde işler yolunda gitmedi.
Genel Başkanımız Önder Kahveci ise “Yapılan ek zam yetersizdir. Ek olarak verilen zammın anlamlı hale gelmesi için enflasyon farkı hesabına dâhil edilmemesi gerekmektedir. Uzun zamandan beri gündeme getirdiğimiz ve ilk defa Türkiye Kamu-Sen’in dillendirdiği ek zam ve refah payı konusu tekrar değerlendirilmelidir.
Memur ve emeklilerimizin 2022 yılındaki kayıplarını karşılamak, 2023 yılında alım güçlerini artırmak noktasında, ek zammın miktarı gözden geçirilmeli, memur ve emeklilerimizi rahatlatacak bir düzenleme yapılmalıdır.” Diyerek tavrımızı ve bakışımızı net olarak ortaya koydu.
Ardından yüzde 5 bir ilave geldi. Memur-sen bunu görünce yine çok sevinerek bu bize yeter dedi. Zaten yüzde 25’i de alkışlamışlardı.
Artık şu su götürmez bir gerçektir. Memur-Sen nerede ne yaparsa yapsın memurun aleyhine yapmaktadır, attıkları imza ile kaybettirmekte, yaptıkları ile memurları sefalete mahkum etmektedirler.
Bunların yaptıkları ortada iken hala 1 ayda şu kadar üye yaptık sayımız milyonu aştı diyerek gezinmelerinin hesabının kamu çalışanları sormalıdır. Üye olanlar şapkalarını önüne koyup gereğini yapmalıdır.
Türkiye kamu-sen, Türk sağlık-sen olarak biz her zaman ifade ediyoruz, mücadele edenler her zaman kazanamayabilir, ama kazananlar hep mücadele edenlerdir. Burada da 30 yıllık şanlı bir mücadele vardır. Bu mücadelemiz kamu çalışanları için kesintisiz devam edecektir. Bugünde diyoruz yüzde 30 yetmez mutlaka seyyanen bir zamda yapılması gereklidir. Bunun için gecemizi gündüzümüze katmaya devam edeceğiz.
Yılmayacağız, çalışanlar için kazanmaya, onların hak ettikleri ücretlere kavuşmasına, mutlu çalışan mutlu Türkiye idealimiz hakim kılma çabamızı bir an bile geri duraksamadan sürdüreceğiz.