Meclis Salonu’nda yaptığı açıklamada başkan Keçeci şu ifadelere yer verdi:
17 yıllık görev süresince yaptığımız işler, attığımız adımlar, ortaya koyduğumuz eserlerin özetini içeren infografiği hep birlikte izledik. Burada tamamı olmasa bile, önemli bir bölümü ana başlıklar halinde sıralanan icraatlarımız, kendini zaten anlatıyor. Her birinin yeniden teker teker üzerinde durmayacağım. Ama içlerinden bir bölümüne, az sonraki konuşmamda, anlaşılabilir nedenlerle kısaca yer vereceğim.
Elimde değil, geri dönüp baktığımda, kendimi şunu düşünürken buluyorum: Dört kez ölümü gördük! Böyle desem yeridir sanırım…
Denizli Sanayi Odası’nın Borcunu Sıfırladık: Göreve geldiğimiz Mart 2005’te Denizli Sanayi Odası, kendini idame ettirmekte zorlanan, ağır borç yükü altında bir kurumdu. Masasından sandalyesine haczedilmişti. Tedbir konduğu için banka hesabını bile kullanamaz bir durumdaydı. O günlerde TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na, bize yardımcı olmaları için başvurduğumuzda, ‘Benim sizler için yapabileceğim şey, Sanayi Odası’nı Ticaret Odası ile birleştirmektir’ yanıtını almıştık. Yılmadık. Gecikme faizleri hariç 3,3 milyon dolar olan borcumuzu, aklımızı, ilişkilerimizi ve kredibilitemizi kullanarak çok şükür son kuruşuna, son sentine kadar ödeyip sıfırladık. Geçmişte de her vesileyle vurguladım. Yine söylüyorum: Asla enkaz devraldık kolaycılığına kaçmıyoruz. Biz bu şartları bilerek oda yönetimine talip olduk. Bu noktaya gelmemizde, elbette geçmiş yönetimlerin bıraktıklarından ve bize verdikleri desteklerden de yararlandık. Onların da hizmetlerini, burada saygı ile anıyoruz. Ne mutlu bizlere ki, artık geleceğe, çok daha özgüvenli bakıyoruz.
Odamızı ekonomik bir darboğazdan çekip çıkarmak, bu ‘ölümü görmelerimiz’in ilkiydi. Şimdi diğerine geçiyorum.
Denizli Çardak OSB’yi Canlandırdık: Çardak OSB, yönetime geldiğimizde, adeta kaderine terk edilmiş haldeydi. Parçalı parselasyondan, odanın mülkiyetinin takyidatlı olmasından, alacaklı bankanın tutumuna kadar pek çok mesele yüzünden, o sırada Çardak OSB bir kördüğümden farksızdı. Bunu da çözmeyi kendimize görev bilip, gecikmeden harekete geçtik. Zaman aldı ama bu sorunun da üstesinden geldik. Bu konuda Sayın Bakanımız Nihat Zeybekci’nin bizlere olan desteğini hiç eksik etmediğini belirtmeliyim. Kendilerine teşekkürü bir borç bilirim. Çardak OSB’nin Yönetim Kurulu Başkanlığını yapan ve değerli görevlerde bulunan Sevgili Okan Konyalıoğlu’na da şükranlarımı sunuyorum. Çardak OSB Bölge Müdürümüz Mehmet Yeşilpınar’ın da katkılarını anmadan geçmeyeceğim.
Tam bu noktada izninize sığınarak, kişisel yönü ağır basan, odamızın kurumsal kimliğiyle pek de ilgisi olmayan 2 ‘ölümden dönüş’e daha kısaca değineceğim:
Erbakır Yeniden Hayata Döndü: Malumunuz aile şirketimiz, Denizli’nin ve Türkiye sanayisinin gözbebeklerinden Erbakır, yıkımın eşiğinden döndü. Çok çalıştık ve çabaladık. Ciddi bir krizi aşarak yeniden ayağa kalkmasını bildik.
Ve sonuncusu: 2006 yılında ağır bir hastalığın pençesinden kurtulup, sağlığıma kavuştum. Yüce Rabbime ne kadar dua etsem, azdır.
Sırada ben ve takım arkadaşlarımızın ‘4 büyük başarımız’ olarak adlandırmayı tercih ettiğim icraatlarımız var:
Yukarıda da bir diriliş öyküsü olarak altını çizdiğim odamızın borcunu sıfırlamış olmamız, bunlardan biri.
Yine yukarıda değindiğim, bir diğer canlandırma öyküsü olan Denizli Çardak OSB’yi ayağa kaldırmamız.
Başka bir başarımız da hiç kuşkusuz, Denizli Makina İhtisas OSB’yi kurup tescil ettirmemizdir. Makine imalatı, Denizli sanayisi için çok değerli bir üretim faaliyeti. Bin bir zorlukla Denizli’nin dört bir yanında makine imalatı yapmaya çalışan sanayicilerimiz, Denizli Makina İhtisas OSB’nin hayata geçmesiyle benzersiz imkan ve şartlara sahip olacaklar. İnanıyorum ki, gelecekte Denizlimize ve ülkemiz ekonomisine çok daha büyük katkılarda bulunacaklar. Bu konuda Denizli Makine Sanayici ve İş Adamları Derneği’ne teşekkür ediyorum.
Sırada 4 büyük başarımızın ‘en göze çarpanı’ var: Tüm zorlukları aşıp, aydınlığa çıkışımızın eşsiz bir timsali olarak, olanca görkemiyle karşınızda duran, yeni hizmet binamız. Burada yeni hizmet binamızın ‘inşaat komitesi’nde yer alan ve bu değerli eserin sanayicimize kazandırılmasında büyük emekleri olan başta Sevgili Selim Kasapoğlu olmak üzere Sevgili Enis Emre Boz ve Sevgili Mehmet Cillov’a ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca oda inşaatının kaynağını özel bir hesapta tutularak, bu inşaatının gerçekleşmesine ciddi katkılarda bulunan Genel sekreterimiz Zeren Gerelioğlu ve Genel Muhasebe Yönetmenimiz Ömer Kırboz’a da, bu vesile ile takdirlerimi ifade etmek istiyorum. Hizmet binamızın yer tahsisi ve inşasında büyük katkı ve desteklerini gördüğümüz eski ve yeni Belediye Başkanlarımız Nihat Zeybekci ve Osman Zolan’a elbette müteşekkiriz.
Son bir şey daha. Bunu söylemezsem eksik kalmış olur: Hizmet süremiz boyunca gençlerimiz ve kadınlarımız, ben ve arkadaşlarımızın üzerine titrediği toplumsal katmanlar oldu. Gerek projelerimizle gerek eğitimlerimizle gerek akıl hocalıklarımızla gerekse uygulamalarımızla, kadının konumunu güçlendirmeye ve gençlerimizin önünü açmaya çok özel bir önem ve değer verdik. Bu konuda mütevazi olmayacağım: Böyle yapmakla ne kadar gururlansak azdır. İşte bu, bizlerin geride bıraktığı en özellikli miraslarımızdandır.
Sözlerime son verirken beni kırmayıp, bu özel günde aramızda bulunan eski Genel Sekreterimiz Sevgili Bülent Uygun ile halefi olan Genel Sekreterimiz Zeren Gerelioğlu’na
Birlikte çalışmaktan büyük bir keyif aldığım eski ve şimdiki Meclis Başkanlarımız Sedat Semerci ile Mehmet Tosunoğlu’na,
Burada adlarını tek tek sayamayacağım 17 yıl boyunca Yönetim Kurullarımızda ve Meclisimizde görev yapmış tüm üyelerimize ve oda çalışanlarımıza teşekkürü bir borç bilirim. Sizler ve bizler, hep birlikte başardık. Sağ olun, var olun…