Başkan Adıyaman'ın mesajı şöyle:
1976’dan beri sadece 14 Mart günü değil, 14 Mart’ı içine alan hafta boyunca kutlamalar yapılmakta ve Tıp Haftası olarak kabul edilmektedir.
14 Mart artık uygulanan sağlık politikaları nedeniyle tıp emekçilerinin değersizleştirildiği, tıp emekçilerine yönelik şiddetin giderek tırmandığı özlük ve mali güvencenin olmadığı bir sağlık ortamında 14 Mart bayram olmaktan maalesef çıktı.
Bizim hekimlerimiz; geçmişten bu güne vatanları ve milletleri için her zaman kanlarını ve canlarını feda etmişlerdir. 1915'te tamamı şehit olduğu için 1921 yılında mezun veremeyen Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'nin kahraman birinci sınıf öğrencilerini, Dr. Nusret'i, işgale karşı başkaldıran tıp öğrencilerinin sembolü Dr. Hikmet Boran'ı, unutmak mümkün müdür?” İstanbul işgal altındayken mekteplerine Türk bayrağı diken ve işgale karşı direnen tıbbiyelilerin ruhunu bugün Covid_19 pandemisinde hayatlarını hiçe sayarak fedakarca insanımızı yaşatma mucecadelesinde gördük.
İki yılı aşkın bir süredir Covid-19 pandemisi ile mücadele eden sağlık çalışanlarımızın ne kadar önemli bir görevde bulunduklarını, ne kadar kutsal bir meslek icra ettiklerini, hayatlarını ortaya koyarak, gece gündüz demeden büyük fedakârlıklarla çalıştıklarını bir kez daha gördük. Canları pahasına görev yapan sağlık personelimizin, bu süreçte göstermiş olduğu büyük çaba, gayret ve fedakârlıklar her türlü takdirin üzerindedir. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" desturu rehber olmuştu hepsine ..
”Beni Türk hekimelerine emanet edin” diyen Atamızın hekimleri bugün geleceğe dönük endişeler, şiddet ve mobingle mucadele ediyor.
Kısacası çalışma hayatımızda durum vahimdir. Çalışanın huzuru yoktur. Bunun önüne geçilmesi için gerekli olan temel şart, çalışanların memnuniyetlerinin arttırılmasıdır.
Burdan yetkililere sesleniyoruz bizler çözüm istiyoruz. Sözlerin yerini düzenlemeler, yasal değişiklikler alsın istiyoruz. Bunun için de bu seneki 14 Mart’ın Milat olsun istiyoruz.
Umarız ki bu sene 14 Mart’ta müjdeler yerine icraatlar konuşulur. Çalışanın ekonomik ve özlük haklarının iyileştiren düzenlemeler hayat bulur. Bunun aksi her ne yapılırsa çalışanları yine ümitsizliğe ve hüsrana sevk edeceğinden herkes emin olmalıdır. Bu süreçte süslü sözlerle günlerin geçiştirilmesine kimsenin tahammülü kalmamıştır.
“Ekonomik sorunlar çözülsün,
Tüm çalışanlar kadrolu olsun,
İstihdam artsın iş yükü hafiflesin,
Mobbing ve şiddet sona ersin
Döner sermaye sisteminden vaz geçilsin, Malparktis yeniden düzenlensin... ” Tüm bunlar çalışanların sloganları değil temel beklentilerdir.
Umarız ki devletimizi yönetenler de bu çağrımıza kulak verirler ve bu sene 14 Mart’ı sağlık çalışanları için gerçek anlamda bir bayrama dönüştürürler.
Tüm sağlık emekçilerinin liyakatli ücretlendirme ve özlük haklarıyla, iş-yaşam dengesini gözeten çalışma koşullarında refah içinde yaşayabildikleri, tıp ve eczacılık biliminin gerektirdiği mesleki gelişim imkânlarından faydalanabildikleri, böylece mesleklerini huzurla icra ettikleri bir 14 Mart Tıp Bayramı müjdesine uyanmak ümidiyle başta hekimlerimiz olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımızın tıp bayramı kutlu olsun.
Hayatını kaybeden sağlıkçılarımıza Allah'tan rahmet, fedakar sağlık çalışanlarımıza sağlık ve esenlik diliyorum.