CAN AZERBAYCAN...
31 Mart 1918'de Azerbaycan topraklarında bir soykırım yaşandı. Ermeniler'in Ruslar'la birleşerek hâlâ bağımsızlığını kazanamamış Azerbaycan'da Türk-Müslüman halka, hattâ Yahudi azınlığa karşı yaptığı soykırımı anma günüdür 31 Mart. Evet, 1918'in 31 Mart günü de dahil tam beş gün içinde Ermeniler Bakü merkezli Azerbaycan topraklarında kadın, yaşlı, çoluk, çocuk demeden herkesi yıkıp yakmışlar.
Elde olan belgelere göre 30 Mart – 3 Nisan 1918 günleri arasında Ermeni silahlı çeteleri Azerbaycan'ın Bakü, Şamahı, Guba, Haçmaz, Lenkeran, Hacıgabul, Salyan, Zengezur (şimdi Ermenistan Cumhuriyeti toprakları içindedir), Karabağ (şu an için Ermenistan'ın işgali altındadır), Nahçıvan ve başka bölgelerinde tam tamına bir soykırım gerçekleştirmiş.
Resmi belgelerde 5 gün içinde soykırıma uğrayanların sayısı 25 binden fazladır. Bazen de bu rakamın daha büyük olduğu söylenir.
Olaylara tanık olmuş Kulner adlı bir Alman şöyle anlatmış: “Ermeniler Müslüman mahallelerine sokularak herkesi öldürüyor, kılıçla parçalıyor, süngüyle delik deşik ediyordu. Katliamdan birkaç gün sonra bir çukurdan çıkartılan 87 Türk cesedinin kulakları, burunları kesilmiş, karınları yırtılmış, bazı organları doğranmıştı. Ermeniler çocuklara acımadıkları gibi yaşlılara da aman vermemişlerdi”.
Ben 2012 Aralık ayında yayınlanmış “Bir askerin yaşantıları” adlı kitabımda da değindiğim bir konu var. Rahmetli annem 1970'lerde söylerdi ki, Veled dedem 1918'lerde köyümüzün delikanlılarından bir takım kurarak Guba'ya yardıma gitmiş. Ermeni çeteleri oralardaki köyleri basıyormuş. Annem derdi ki, Ermeni çeteleri binlerce köylüyü öldürmüş, hattâ bazı köyleri tam olarak yakıyormuş. O yüzden dedem gibi delikanlılar yakın köylerden gençleri toplayarak yardıma gidiyormuş.
Ben annemin söylediklerine pek de güvenmezdim. Çünkü Sovyet çocuğuydum, Sovyetler bize Ermeniler'i kardeş olarak tanıtırdı. Biz de saf çocuklar olduğumuz için büyüklerimizi değil, Sovyetler'i dinler, devletimizin propagandasına uyardık. Başka türlü de olamazdı zaten. Çünkü totaliter bir rejimde, dünyadan habersiz “yeryüzünün en iyi ülkesinde” büyümekte olan çocukların devlete inanmaması imkansızdı.
Şimdi annem hakka kavuşmuş. Ama dediklerinin gerçek olduğu belgelerle, delillerle tesbit edilmekte. Evet, benim 1970'lerde inanmadıklarım bir gerçekmiş.
2007 yılında bir inşaat zamanı Guba'da toplu mezarlar bulunmuş. Yüzlerce insanın – çoğunluğu kadın, küçücük çocuklar, yaşlı insanlar olan merhumların 1918 Guba soykırımı zamanı Ermeniler tarafından katledildiği tesbit edilmiş. Annemin Sovyetler döneminde bana anlattığı, benim inanmadığım, dedem Veled'in de yardıma gittiği Guba mezalimi bir gerçekmiş…
Ben de kitabımda yukarıdaki gibi olayları anılar olarak anlatmakla anneme güvenmeme gibi bir salaklığımı gidermeğe çalışmışımdır...
28 Mayıs 1918'de kurularak 1920 yılının 28 Nisan günü Rus isgali sonucu düşürülmüş Azerbaycan Halk Cumhuriyeti döneminde gerçekleştirilmiş bazı araştırmalar da Ermenilerin Türk-Müslüman halka yaptığı soykırımı gözler önüne sermektedir.
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti Olağanüstü Araştırma Komisyonunun belgelerinden:
“1918 yılının Mart-Nisan aylarında Şamahı'da 8 bin kadar sivil halk katledilmiştir. Şamahı Camisi de dahil bir çok medeniyet abidesi yakılmış ve dağıtılmıştır.
Cavanşir kazasının 28 köyü, Cebrayil kazasının 17 köyü tam olarak yakılmış, insanları mahvedilmiştir.
1918 yılının 29 Nisan günü Gümrü yakınlığında çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 3 bin kadar Türk göçmen pusuya düşürülerek son ferdine kadar mahvedilmiştir.
Ermeni silahlı çeteleri Zengezur kazasında 115 Azerbaycan köyünü mahvetmiş, 3257 erkek, 2276 kadın ve 2196 çocuğu öldürmüştür. Kaza üzere toplam 10068 Türk öldürülmüş veya yaralanmıştır. 50 bin Türk yurtlarını bırakıp kaçmak zorunda kalmıştır.
Erivan eyaletinin 199 köyünde yaşayan 135 bin Türk mahvedilmiş, köyler ise büsbütün yok edilmiştir. Ermeni çeteleri daha sonra Karabağ'a hareket etmiş, 1918-1920 yılları arasında Karabağ'ın dağlık kesiminde 150 köy dağıtılmış, insanları mahvedilmiştir”.
31 Mart 1918 Azerbaycanlılar'ın soykırım günüdür, evet…