Bahçeli'nin Ülkücülerle İmtihanı!...

Bahçeli'nin Ülkücülerle İmtihanı!...

Devlet Bahçeli 6 Temmuz 1997’de MHP genel

başkanı olmuştu.

*

MHP, 18 Nisan 1999’da yapılan genel seçimlerde,

129 milletvekili çıkararak meclise girdi.

*

Ecevit’le 28 Mayıs 1999’da kurulan 57. hükumetin

daha kuruluş aşamasında, Ecevit’in karısının, ülkücülere

 katil diyerek aşağılamasına, ülkücüler tepki göstermiş

ve Ecevit’le hükümet kurulmasına karşı çıkmışlardı.

Başka alternatifler olduğu halde, Bahçeli, Ecevit’le bu

hükumeti kurmuştu.

*

BAHÇELİ’NİN ÜLKÜCÜLERLE İMTİHANI

bu hükumete girip girmeme ihtilafıyla başlamıştır.

*

Bu 57. Hükumet’in icraatları sırasında Bahçeli’nin

Ya direnmesi ya da hükumetten ayrılması beklenmiş,

ama o ayrılmayınca, bu ihtilafa yeni ihtilaflar

eklenmiştir.

*

Avrupa Birliği’nin dayattığı her yasa hiç

direnilmeden meclisten geçirilmiştir.

*

Bunu neticesinde, Öcalan idam edilmekten kurtulmuştur.

*

Adi suçluların affedilip sokağa salınması halkta büyük

tepkiye açmıştır..

*

Ekonomide de büyük bir kriz patlamış, halk sokaklara

dökülmüştür.

*

Bankaların içi boşalmış, suçlulara bir şey yapılamamıştır.

*

Her şeye, büyük zamlar yapılmış, paranın değeri düşürülmüş,

fiyatlar katlanmış, halk perişan olmuştur.

*

Ecevit hastalanmış, işleri idare edemez hale gelmiş, ama

Bahçeli hükumete devam demiştir.

*

Ecevit’in patisi ikiye bölününce, sağın en büyük partisi

olarak yeni bir hükumet kurup başbakan olması beklenirken,

o, ülkeyi seçime götürmüş ve partinin meclis dışında kalmasına

sebep olmuştur.

*

Genel başkanlıktan ayrılacağını söylemiş, sözünde durmamıştır.

*

Bahçeli’nin istediği bu seçim, ülkede AKP’yi  ve Tayyip Erdoğan’ı

DOĞURMUŞTUR.

*

MHP içinde, Bahçeli’ye karşı itirazlar çığ gibi büyümüş,

ama o, her itiraz edeni meclis ve parti dışına iterek

yoluna devam etmiştir.

*

Bundan sonraki 14 yılda, girdiği her seçimde, yüzde

onlar civarında oy alarak başarısız olmuş, yeni yönetim,

 yeni genel başkan taleplerine aldırış etmemiştir.

*

Partinin başında istenmediği halde, partiler kanununun

yarattığı avantajla yerini korumaya devam etmiştir.

*

Tayyip Erdoğan, başarısız Bahçeli karşısında oylarını

hep artırarak yerini korumuştur.

*

Ancak, 1 Kasım 2015 seçimlerinde 80 vekilin 40’a düşmesi, MHP’de

bir dönüm noktası olmuştur.

*

Teşkilatlar ve taban yeni bir yönetim arzusuyla ayağa

kalkmış, ama karşısında Bahçeli’nin direnişini bulmuşlardır.

*

548 delegenin kongre talebini reddetmiş, onlara

mahkemeyi göstermiştir.

*

Mahkemeden çıkan karara da direnmiş, Yargıtay’a gitmiştir.

*

Yargıtay’a başvuru, kongreyi durdurmayı gerektirmediği

halde, yerel mahkemelerden usulsüz kararlar çıkarttırmış,

bu kararlar iptal edilince, anayasa değişikliği konusunda

olumlu sinyaller ilettiği AKP iktidarı ile işbirliğine girip

15 Mayıs 2015’te polis gücüyle kongreyi engellemiştir.

*

Kongre isteyen ülkücüler, Bahçeli’nin AKP ile işbirliğini

çok etkili biçimde ifşa edip gündeme oturtunca, Bahçeli

başkanlığa da partili cumhurbaşkanlığına da karşı

olduğunu açıklamak zorunda kalmış ve iktidarla bağları

kopmuştur.

*

Bunun ardından Yargıtay, onayladığı halde beklettiği

kararı, “şak” diye açıklamıştır.

*

İktidara güvendiği için, “Yargı kararlarına saygı duyacağız.”

diyen Bahçeli, karar sonunda “Yargıtay yanlış yaptı.” demeye

başlamıştır.

*

Oysaki zaten Yargıtay’ın yapacağı, delege sayısının yeterli

olup olmadığına bakmaktı. Başka bir karar veremezdi, ancak

açıklamayı geciktirirdi. Bahçeli de “Neden açıkladı, geciktirmedi?”

 diyor, herhalde.

*

Kaçışın olmadığını gören Bahçeli, tüzük kongresini ağzına

almadan “10 Temmuz’da seçimli kongre yapmaya karar verdim.”

 dedi.

*

Tüzük buna müsait değil denince de yarım ağızla,

“Onu da yaparız.” diyor.

*

Hâlbuki ortada 10 Temmuz’dan önce tüzük kurultayı

yapılması için bir mahkeme kararı var. Bu karara göre

kongreyi çağrı heyetinin yapması gerekiyor ve çağrı

heyeti 19 Haziran’da bu tüzük kurultayını yapmaya

karar verdi.

*

Bu sefer kongreyi engelleyemeyeceğini gören Bahçeli,

“Kongreye katılmayacağız ve sonucunu tanımayacağız.”

diyor.

*

Sonuç:

Sayın Bahçeli, Yargıtay’ın kararlarını onama makamı

olmadığına göre, katılmasa da bu kongre yasal olarak

geçerlidir ve uymak zorundadır.

*

Ya uymazsa?

*

Uymazsa, istemeyiz, ama alınan mahkeme kararlarını,

devletin nasıl uyguladığını bilmesi için, TOBB’da seçimi

 kaybeden rahmetli Erbakan’ın, odasından, polis gücüyle

nasıl çıkarıldığını hatırlaması gerekir.

*

Peki işlevsiz bir koltuk için, bütün bunlara değer mi?

 

 

Şahin Hüseyin Celep - AKİSHABER ÖZEL

 

Türkiye Haberleri

17 ilde okullara kar tatili
500 TL'LİK BANKNOT GELİYOR
Marmara depremi için tarih verdi
MHP ESKİ İL BAŞKANI DUALARLA ANILDI
İmar yetkisi belediyelerden alınıyor