Şüphesiz 10 Kasım bir ağlama, dövünme ve yas tutma günü değildir. Aziz Atatürk’ü daha iyi anlamak, eşsiz hizmetlerini ve fikirlerini samimiyetle korumak için, her 10 Kasım bir fırsat, bir dönüm, bir tazeleme dönemidir.
Doğan her bir fert gibi Atatürk de ölümü tatmıştır. Kaldı ki bu hayatın ve inançlarımızın değişmez kaidesidir. Önemli olan, Gazi’nin kutlu emanetlerine sahip çıkmak, büyük mirasına leke sürdürmemek, Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasına zarar verdirmemektir.
Türkiye’nin “Başarısız Devlet” statüsüne hızla sürüklenmesini isteyen odakların sayısının az olmadığı ortadadır. Nitekim 08.11.2016 tarihindeki hdp=pkk’nın meclis grup toplantısını fırsat bilip ellerini ovuşturarak koşup gelen Belçika Ankara Büyükelçisi başta olmak üzere, Avusturya, Lüksemburg, Yunanistan, Finlandiya temsilcileri ve 38 dış mihraklı diplomatların ganimet bulmuşçasına milli birlik ve beraberliğimizi baltalamak ve toplumsal kutuplaşmayı tetiklemek için Atatürk’ün mirası Gazi Meclis’te bulunma cesaretini göstermişlerdir. Bu girişimler fetö, pkk, ışid ile mücedeleye odaklanmamızı engellemek için uygulanan sinsi bir plandır. Bu durumda içinden geçtiğimiz süreçte Gazi Mustafa Kemal’in Lozan sonrası hür demokrasinin ve çağın geçerli sistemi olan parlamenter sistemi ülkemiz için sadece bir yönetim biçimi değil, laikliği esas alan aynı zamanda bir milli güvenlik rejimidir.
Gazi Mustafa Kemal’in “en büyük eserim” diyerek övündüğü Türkiye Cumhuriyeti’nin sinsi, istismarcı ve art niyetli tutumları konusunda kurban edilmemesi konusunda uyanık ve dikkatli olmak, biz Türk milletinin her ferdinin boynunun borcudur ve üzerimize farz olan bir vebaldir. Bu düşüncelerle aramızdan ayrılışının 78. yıl dönümünde en büyük TÜRK MİLLİYETÇİSİ olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Milli Mücadele Kahramanlarıyla birlikte aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyor, hepsine Cenabı Allah’tan rahmet diliyoruz.
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!
MHP BULDAN İLÇE TEŞKİLATI
İLÇE BAŞKANI MEHMET TUĞRUL