BOŞANMA KADINA ERKEĞE VE ÇOCUKLARIMIZA UYGULANAN EN BÜYÜK ŞİDDETTİR
Son yıllarda boşanma olayları dikkat çekici şekilde yükseldi.
Yuvalarımıza sahip çıkamıyoruz. Evliliği kurtarmak için hiç bir şey yapmamaya başladık.Boşanmak çok sıradan bir durummuş gibi, olmuyorsa boşanalım.Olmayan nedir,yuvayı dağıtmak bu kadar kolay olmamalı..
Boşanma oranlarının en yüksek olduğu illere baktığımızda ise listenin başını İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya Denizli gibi büyük şehirler çekiyor. Yani sosyo-ekonomik seviyenin ve eğitim düzeyinin yükselmesiyle boşanma oranlarının ilişkili olduğunu söylesek sanırım yanlış olmaz.
Kadınları en çok etkileyen durumların başında finansal etkiler geliyor. Geliri olmayan ya da ayakta kalmakta zorlanacak gelire sahip olmayan kadınların bu noktada zorluk çekmeleri muhtemel oluyor.
Bazı kadınlar ise artık çevredeki insanların ona boşanmış bir kadın gözüyle bakmaya başladığını düşünmeye başlar. Bu da toplumsal olarak kadınları en sık rahatsız eden düşüncelerdendir.
Çocukları olan bir anne için bu süreç normalden çok daha zor olabiliyor.Çoğu zaman bu sebeple çiftler ayrılmaktan vazgeçiyor. Anne bu durumda çocuklarım babasız büyümesin diyerek,boşanmaktan vazgeçebiliyor. Böylece kadın depresyona kadar giden bir sürecin içinde kendisini bulabiliyor.
Bir diğer taraftan,son zamanlarda karşılaştığım vakalarda kadınlarımızın boşanmak için daha çok talepkar olduğunu görmekteyiz.Bunun sebeplerinden bazıları da kadınların ekonomik özgürlüğe sahip olmaları ve toplumda giderek yaygınlaşan ve normalleştirilmeye çalışılan boşanma durumu..
Toplumumuzda boşanan kadın yalnızlaştırılmış bir çok güçlüğe karşı kendi mücadele etmek zorunda kalmış kadınlardır.
Bir de ortada çocuk varsa sorumluluk ve zorluklar ikiye katlanmaktadır.
Kadına karşı şiddet esas kadınları boşanmaya teşfik edilerek bosanmayı çözüm gibi gösterilerek yapılmaktadır..
Dinimizde ve kültürümüzde boşanmak en istenmeyen helal olup çok zorda kalmadıkça kabul görmemiştir..
Boşanma sonrası çoğu kadın boşandıkları için pişmanlıklarını dile getirmektedir. Kadınların daha duygusal olmaları sebebiyle ani ve düşünmeden ya da yanlış yönlendirme sebebiyle boşanma kararları alıp sonrada pişmanlık hissettikleri görülmektedir.
Boşanma kararı almadan önce tekrar tekrar düşünülmelidir. Problemler için son çare nedir çözüm bulabilirmiyiz. Boşanmak gerçekten çözüm mü ?
Hep kadınların mağduriyetinden bahsediyoruz ya ERKEKLER ?!!
Yalnızlaşan suçlanan erkekler babalar...
Acaba erkeği şiddete iten sebepler nedir diye hiç sorgulanmışmıdır ? Şiddet dünyada ve toplumumuzda hiç bir canlıya yapılması kabul edilmeyen bir durumdur..
Son yıllarda insanımızın tahammülü azalmış olup toplumsal ve aile içi şiddetlere sık rastlanır olmuştur..
Kadına şiddet ! çocuğa şiddet ! erkeğe şiddet !
Sebep sonuç ilişkileri hakkında araştırmalar yapılmaktadır fakat sebebe değil sonuca odaklanılması nedeniyle toplumumuzda şiddet kontrolsüz bir şekilde artmaktadır,,
Cezalandırmak rehabilite edilmedikten sonra asla çözüm olamaz..
Boşanmak bir aile için çözüm değil aksine çocuklar olduğun da daha büyük bir sorundur.
Acil olarak aile kurumunu her manada güçlendirmemiz gerekmektedir.
Bana gelen ailelerin en büyük eksiği sorunlar karşısında yaşadıkları çaresizliklere çözüm üretmekte yetersiz kalmalarıdır.
Biz kahraman ruhlu yardım sever değerlerine sahip çıkan akıllı bir toplumuz.
Kültürümüze ve değerlerimize sahip çıkarak her türlü toplumsal şiddetin üstesinden geleceğimize inanıyorum..
Boşanmaların Toplumsal Şiddetin yaşanmadığı huzurlu mutlu günler yaşamanız dileğiyle...
Gülümser Gökçe ACAR
Aile Danışmanı