Milletvekili Kazım Arslan’ın yaptığı yazılı açıklama şöyle:
"CUMHURİYET TÜRKİYESİ GERİYE GİDİYOR"
“Erkeklerle eşit koşullarda üretime, çağdaş ve laik eğitime, istihdama ve siyasete katılma hakkına sahip olması gereken kadınlar, Batılı anlamda tüm kazanımlarımızın ve Atatürkçü değerlerin en somut sahibi ve taşıyıcı gücüdür.
Savaş meydanlarında ülkemizi karanlıktan aydınlığa çıkaran en değerli güç kadınlarındı, Cumhuriyeti aydınlık günlerde kuran temel taşları da yine kadınlar döşedi.
Bugün özlemle andığımız Cumhuriyetin ilk yıllarında tüm Orta Doğu ülkelerine örnek olabilmiş laik Cumhuriyetimiz, Atatürk’ün liderliğinde tüm devrimlerde kadınları öne çıkardı, birçok gelişmiş ülkede adı anılmayan kadınlar, siyasette, yönetimde ve yeni bir ulus kurma sürecinde hep ön saflarda yer aldı.Toplum içinde kimlik ve kişilik buldu.
FOTOĞRAFLAR HER ŞEYİ ANLATIYOR
Bugün devlette herhangi bir ödül ya da açılış töreninde çekilmiş fotoğraflara bakalım, kadınlar hangi sırada yer bulabiliyor; bir de Cumhuriyet’in ilk yıllarında kadınların üstlendiği öncü rolleri hatırlayalım.
Bir tarafta Cumhuriyet Türkiyesinin kadınlarla birlikte başardığı projelere, büyük devrimlere bakalım; diğer tarafta ise bugün kadınların kılık kıyafetine karışan, hangi saatte sokağa çıkacağına, hamile kadının dışarıda gezip gezemeyeceğine bakan, ne giyip içeceğine, kaç çocuk doğuracağına kafa yoran zihniyetin boş gündemine bakalım.
Bugün, ülkemiz kalkınma alanında, üretimde ve istihdamda, eğitim verilerinde, siyasete katılımda dünya liginde gerilere düşmüşse, Cumhuriyetin ilk yıllarına dair fotoğraflarda övünçle izlediğimiz kadınlar devlet yönetiminde arka sıralara atılmışsa, özetle kadını unutturmaya çalışıyorlarsa iyi düşünmeliyiz ve ona göre çalışmalıyız.
GELİŞMİŞ ÜLKELERDE KADINA VERİLEN DEĞER ÇOK FARKLI
G-20 üyesi dünya parlamentolarında ve bu ülkelerin hükümetlerinde görev alan kadın bakanların sayılarını ve kamu poltikalarında kadınların aldıkları yetkiyle ülkemizi kıyaslayalım, acı tabloyu göreceğiz. Gelişme ve kalkınmada en zengin 20 ülkenin kadınlarına tanınmış yetkilere, Meclislerindeki kadın vekil oranına –bizde hala 15’in altında- bakalım, alınan başarının karnesini gözden geçirelim, Türkiye’nin kadın politikalarında sınıfı geçemeyeceğini anlayacağız.
Bugün rekabet halinde olduğumuz ülkelerle kıyaslandığında, kadınların eğitiminde, siyasete ve istihdama katılımında çok gerilerde kalıyorsak, durup düşünmeliyiz. AB ve OECD ortalamasında kadınların işgücüne katılımı yüzde 60’ların üzerine çıkmış, ancak biz hala yüzde 30’ları aşamıyoruz.
KADIN POLİTİKASINDA SINIFTA KALDIK
Kalkınmadan ve kişi başına düşen gelirden kadınların aldığı payda arka sıralara düşüyorsak, kadın girişimci sayımız hedeflenenin altındaysa, özel sektör ile kamuda kadın yönetici oranımız yüzde 9’larda takılıp kalıyorsa, cinsiyet eşitliğine dayalı politikalarda sınıfta kaldığımızı itiraf etmeliyiz.
Kadınların yaşamın her alanında yer alması, öncelikle fırsat eşitliğinin tam anlamıyla sağlanmasını kolaylaştıracaktır. Erkeklerle eşit koşullarda eğitim alabilen kız çocuklarının ilerleyen yıllarda kalkınmada, üretimde, yönetim ve siyasette söz sahibi olması, ülkemizin geleceğini çok daha rahat koşullarda kurmamızı sağlayacaktır.
ÖZELEŞTİRİ YAPALIM, KADIN HAKLARINDA ÇOK GERİDEYİZ
1930’larda kadınların öncü rol oynadığı Türkiye’de yakaladığımız ivmeyi devam ettiremiyorsak durup özeleştiri yapmalıyız.
En acısı, kadınların başarılarıyla gurur duymak varken, eğitimden kopararak önce yoksulluğa, sonra da erken yaşta evlilik nedeniyle tümüyle yoksunluğa terk ettiğimiz kızlarımız ülke gündemimizde ön sıralarda yer almışsa, kadın haklarında sınıfta kalmışız demektir.
Kadınlara tanınan hakları yaşamda uygulamaya geçirebilmek, kadınların önüne engel çıkaran değil, destek olan politikalar geliştirmek, ancak ve ancak özeleştiriyle mümkündür.
Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanındığı bu günde tüm kadınların Dünya Kadın Hakları Günü’nü içtenlikle kutluyorum. Kadınlarımızın Cumhuriyetle birlikte kendilerine verilen seçilme haklarına sahip çıkmalarını diliyorum. Fırsat ve cinsiyet eşitliğine dayalı bir Türkiye’yi hep birlikte kurmayı çalışalım, birlikte başaralım."