Çanakkale şehitlerimizi minnetle ve şükranla anıyoruz. Bu mücadelede yaralanan gazilerimizi de saygılarımızı sunuyorum dedi.
Çanakkale Savaşlarının 100. yılı ile şehitler günü, din dil, ırk, inanç farkı gözetmeksizin canı ve kanı pahasına topraklarını savunan şehitlerimizin, gazilerimizin saygıyla, sevgiyle, minnetle anıldığı kutsal bir gündür. Bu günün anısını sonsuza kadar korumak,unutmamak ve müdafaa etmek ise bizlerin birinci görevidir.
Birinci Dünya Savaşı’nı galip bitirmek isteyen düşman devletler Çanakkale Boğazını geçip İstanbul’u almak istiyorlardı. 3 Kasım 1914 de boğazın iki yakasındaki birliklerimize saldırdılar ama, püskürtüldüler.
Çanakkale boğazını geçemeyeceklerini anlayan işgalciler,25 Nisan 1915 günü karadan çıkarma yapmaya başladılar. Anafartalar’a yapılan çıkarma harekatını Mustafa Kemal komutasındaki Mehmetçik durdurdu. Komutanlığıyla Anafartalar’da dost düşman herkese kendini kabul ettiren Mustafa Kemal ile şehitlerimizin ve gazilerimizin kahramanlığı, İngiliz Başkomutan tarafından İngiltere Harbiye Başkanlığı kayıtlarına, ”Çok cesur muharebe eden, en iyi sevk ve idare edilen asil Türk ordusunun ve Albay Mustafa Kemal gibi dahi bir komutanın karşısında bulunuyoruz. O nedenle geri çekildik. Bunu hiçbir zaman unutmayalım.” sözleriyle işlendi .Emperyalist ülkelerin saldırıları geri püskürtüldü.
Bu sözler, Mustafa Kemal’in, Çanakkale şehitleriyle gazilerin kahramanlığını tarihe altın harflerle kaydettiren sözlerdir Ama, aynı zamanda bir milletin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı günlerde Türk Milletinin başkaldırışının, dünyaya kafa tutuşunun da ifadesidir. Bu aynı zamanda, masa başında yapılan hesapların altüst olduğu, yokluk içindeki bir milletin mucizelere imza attığı, mazlumun, zalime direnişinin de sembolüdür. Ayrıca, bugün, özgür olarak yaşadığımız bu topraklara çok kolay sahip olmadığımızın da göstergesiydi ve işte bunu unutmamak gerekir,bu da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sayesine, inançlı ve dirençli askerlerimiz sayesine olmuştur.
“Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!” diyen ama, vatan savunması harici savaşın bir cinayet olduğuna da dikkat çeken Mustafa Kemal’in Çanakkale’deki askerlerini, canı kanı pahasına vatanını savunan şehitlerimizi, hayatlarını hiçe sayan gazilerimizi, cephelere sırtında cephane taşıyan cefakar analarımızı, bacılarımızı rahmetle, minnetle ve şükranla anıyor, o günlerden bu günleri bizlere kazandıran ve bu güzel mirası ve Cumhuriyeti’de ilelebet sonsuza kadar yaşatacığımızın sözünü veriyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin görevi ilelebet Cumhuriyeti,Atatürk’ün ilke ve devrimlerini savunmak ve yaşatmakta önde gelen görevimizdir. Yaklaşık 13 senedir siyasi iktidarın Cumhuriyet karşıtı uyguladığı rejimler bizleri yeterince rahatsız etmiştir. Cumhuriyetin kazanımları birer birer ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Bizler Çanakkale’de o gün şehit düşen atalarımızın bizlere bıraktığı bu mirası sonsuza kadar koruyacağımızın andını içiyoruz..
Bir daha büyük harplerin ve savaşların görülmediği bir dünya için sözlerimi M. Kemal Atatürk’ün “yurtta sulh, cihanda sulh” sözleriyle bitiriyorum ve Dünya barışının sağlanması dileğimle hepinize saygılarımı sunuyorum..