Gazetemize yaptıkları yazılı açıklamada : II. Abdülhamid’in Siyonistlere karşı verdiği mücadelenin ne kadar mühim olduğunu günümüz içerisinde daha da anlamlı ve mühim olduğunu görüyoruz. Dünyadaki zulümlerin İslam Birliği’ni tesis etmekle önlenebilir, bunun temeli olan D-8’in kurucusu Erbakan’ı da rahmetle anıyoruz.
Bugün, 99. İslam Halifesi ve 34. Osmanlı Padişahı cennet mekân Sultan II. Abdülhamid Han’ın, vefatının 97. yıldönümünde dua ve rahmetle anmak, davası için verdiği mücadeleyi tebrik ve teyit etmek, istiyoruz. Dünyanın dört bir yanına nizamı, selameti, refahı, fazileti ve saadeti, kısaca İslam’ı götüren olağanüstü neslin en güzide örneklerinden biri olan Sultan II. Abdülhamid Han’ı anıyoruz ve anlıyoruz. Sultan 2. Abdülhamid Han, günümüz içerisinde Ortadoğu’da yaşanan dramı, bundan tam bir asır önce görmüş ve yalnız başına eşsiz bir mücadele örneği göstermiştir. Ortaya koyduğu mücadelenin, iktidarının sonunu getirebileceğini iyi biliyordu. Ama O’nun kaygısı tahtı değil, milletinin selametiydi. Bedeli ne olursa olsun, taviz vermeden mücadelesini devam ettirdi.
“Ben bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir.”
Tüm bu mücadelelere karşın son zamanlarda ırkçı emperyalizmin işbirlikçileri tarafından dedemiz Osmanlı'yı itibarsızlaştırma çabaları ihtiyaç devlet eliyle gerekse de yazılı ve görsel basın aracılığıyla sistemli ve maksatlı olarak yürütülmektedir. Bugün II. Abdülhamid Han’ın yolundan gittiğini söyleyenler, şehit kanlarıyla alınan bu İslam topraklarını, haçlı sürülerinin şirketi olan NATO toprağı ilan etmişlerdir.
Sultan, 33 sene padişahlık yaptıktan akabinde 27 Nisan 1909’da tahttan indirildi, 3 sene Selanik'te Alatini köşkünde ev hapsinde tutuldu. 1912'de İstanbul'a Beylerbeyi Sarayına getirildi. 10 Şubat 1918’de İstanbul’da hayatını kaybetti. Ama onun mücadelesi devam etmektedir. Bize bu ulvi değerleri unutturmaya çalışanlarla, çabalayan kardeşlerimize de buradan Milli Görüş lideri, ümmetin önderi Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın diliyle sesleniyoruz; “Ey yürekleri dağlar kadar çok büyük ve azimleri kayalar kadar sağlam Millî Görüşçüler, Ne olursa olsun, gelecekten hiç bir zaman ümit kesilmeyecektir. Tarihinize bakın, inancınıza sarılın, Milli Görüşe sarılın. Zulüm ebedî olmaz. Kötülük kesinlikle hüsrana uğrayacaktır.”
Bu anlamlı günde, Sultan Abdülhamid’i bir defa daha rahmetle anıyor, davasını savunmaya devam ettiğimizi belirtiyoruz. Aziz milletimizden tek arzumuz odur ki, onun devrinde hayata bahtiyarlığına ermiş olmalarına karşın onu anlayamayanlar ve onu geç anlayanlar gibi olmayalım. “Cenab-ı Allah’ın huzuruna çıkacağım vakit, temiz bir yüze sahip olarak çıkmaktan başka büyük emelim yoktur.” Diyen o zat-ı ve onun yolundan gidenlerin tavsiyelerini çok fazla geç olmadan anlayalım.
Üstad Necip Fazıl’ın sözüne ekleyerek diyoruz ki; ”Abdülhamid’i ve Erbakan’ı anlamak her şeyi anlamak olacaktır”.
Vefatının 97. Yıldönümünde cennet mekân Sultan II. Abdülhamid Han’ı bir defa daha rahmetle anıyoruz ve anlıyoruz…
Denizli Anadolu Gençlik Derneği Şube Sekreteri Ekrem ÇETİN