Bugün Şehit Lider Muhsin Yazıcıoğlu’nun Şehadetin 2279. Günü; Devlettin yetkilileri; milletimize, biz bu davayı sonuçlandıramadık ya da sonuçlandırmak istemiyoruz demeye devam etmektedir. Devlet denetleme kurulunun ve Meclis komisyonlarının şüpheli raporlarına ve Milletin vicdanındaki öldürüldü inancına rağmen ne yazık ki davanın üstü örtülmeye devam ediyor.
Bu meseleyi küçümsemeye çalışanları ve bir tek kişiye indirgenerek davayı sürdürmeye çalışanları uyarıyoruz.
Bu davanın sanığı Kayseri Valisi olmalıydı, Kayseri İl Emniyet Müdürü olmalıydı, Kayseri İstihbarat Şube Müdürü olmalıydı ve beraberinde 20’ye yakın kişi bu davanın sanığı olmalıydı. Bunların içerisinde belki de en masum zincir yönünden dava açıldı. Biz bunu kabul edecek, bunu ’bu şekliyle oluyorsa olsun’ diyecek durumda değiliz.
Günümüzde ki siyaset ; Millete hizmet davasında gerekirse kendi kefenini sırtına giyenlerin işi olmaktan çıkmış; menfaat paylaşımında yer almak isteyenlerin fırsat alanı olmuştur. Adalet makamları tarihte hiç olmadığı kadar güvenirliliğini yitirmiştir. Oysaki toplumu bir arada tutan organizmanın başında Adalet hissi ve uygulaması gelir. Adaletin olmadığı yerde; suçluyu affeden hakim ne yazık ki toplumu mahkum etmiş olur.
Bizler Alperen Ocakları mensupları olarak mahkum olmayacağız. Zulüm Azrail olsa hep Hakk’ı tutup, söylemeye devam edeceğiz.
Namus sözü verip tutmayıp ta namussuzca yaşam sürenlerin olduğu yerde namusuyla toprak altında yatanların safında yürümenin şerefini her zaman taşıyacağız.
Liderimizin ve arkadaşlarımızın “Katillerini “ve “katledenleri” bulmayanları, bulmak istemeyenleri son kez uyarıyoruz. Süreci akamete uğratanlar, bildiklerini konuşmaktan korkanlar unutmamalıdır ki İlahi adaletin zaman aşımı yoktur.
Davanın ve sorumlularının sonuna kadar takibinde olduğumuzu ve olmaya da devam edeceğimizi tüm kamuoyu bilmelidir.