Allah Kadını Yarattı Peki Erkekleri Neden Yarattı?
Tanzimat döneminde başlıyor Türkiye’de kadının toplumsal konumu üzerine tartışmalar. Bu konu fazlasıyla hararetli bir konu olduğundan hız kesmeden günümüze kadar varlığını sürdürüyor. Çözüm üretmek yerine sadece tartışmayı tercih edince artık klişe bir gündem konusu halini alıyor maalesef. Günlük kadın programlarında hayatları tarumar edilen kadınlar, gün haberlerinde bir iki dakikaya sığdırılan kadın cinayetleri, ‘’Sıkı Durun 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Geliyor Gösterelim Kadının Gücünü ‘’ havasında büyük firmaların mesaj içerikli büyük reklamları…
Hepimiz sıkıldık artık bu konuyla anılmaktan. Kadının sürekli aciz, muhtaç, dışlanmış bir varlık gibi gösterilip ve erkeklerin sanki kadın kimliğine düşman varlıklar olarak algılatılmasından. Lafa gelince; Kadın Kutsaldır Cennet Annelerin ayağı altındadır. Kadın sevginin timsalidir. Dünyayı döndüren kadınlardır. Kadınlar olmasa yandık bittik kül olduk. Kadınlar, adına şiir yazılan muhteşem varlıklardır dır dır dır etmekten öte hiçbir önemi kalmadı kadın varlığının.
Bir firma ürün tanıtımı yapacaksa kadın manken iş başında. Bir siyasi parti topluma oy mesajı verecekse kadın figürü ön planda. Yeni bir kuruluş, bir sendika kendini tanıtacaksa kadın varlığı ön planda. Yeni bir film gündem olacaksa kadın karakter baş rolde tutularak toplumun desteğini alma çabası sergilenir. Bu durum kadın kimliğini yüceltmez. Aksine kadın varlığını sömüren, basitleştiren bir algı yaratır. Kadın zaten yaradılış itibariyle çok kıymetli ve özeldir. Kadını yüceltmek için özel bir şey yapmanıza gerek yok, cinsiyetinden önce insan olarak görüp insanca muamele yapmanız ve en önemlisi de nankörlük yapmamanız kâfi. Peki kadınlar bu kadar güçlü ve yeterli ise, Allah erkekleri neden yarattı?
Sadece cinsiyet farklılığı olsun diye mi? Elbette değil. Cinsiyet farklılığımızdan doğan yüzlerce güzel meziyeti kendimiz için, ailemiz için, dünya için kullanalım ve hayatı daha yaşanır kılalım diye. Erkeği doğuran, adamlık kimliği kazanmasını sağlayan, Babalık duygusunu yaşatan hem evinde hem de dış dünya da her daim desteğiyle erkeğin yanında olan kadına zulmederseniz, dünyayı yaşanmaz hale getirisiniz. Kadınların erkeklerden beklentisi başta saygı, sevgi ve takdir edilmektir. Erkeğin varoluş nedeni de beden gücüyle kadına zulmetmek için değil, onu korumak kollamak ve yüceltmek içindir. Özdemir Asaf, bir şiirinde;
Bir kadının dudaklarında değildir aşk.
Bedeninde hiç değildir.
Aşk, kadının göz kapaklarındadır.
Kadın, göz kapaklarında saklar o adamı.
Ne kadar yanarsa yansın canı, ağlayamaz bazen.
Sımsıkı yumar gözlerini.
Adam hep orda kalır.
Kadın, asla bırakmaz adamı.
Kadın, asla vazgeçmez ondan diyerek durumu ne de güzel özetlemiş. Özdemir Asaflar’ın artması dileğimle.