Azerbaycan Milli Meclis Başkan yardımcısı Adil Aliyev,”Ülkeler Covid-19 salgını ile uğraşırken Saldırgan Ermenistan Uluslar arası hukuk kurallarını bozmaya devam ediyor.”dedi.
Adil Aliyev, Şu anda, tüm dünya COVID-19 salgınının yayılmasına karşı savaşıyor. Azerbaycan bu mücadeleye en fazla katkıda bulunan ülkelerden biri. Dünya Sağlık Örgütü ülkemizin attığı adımları takdir etmekte ve hastalıkla mücadele çabalarında diğer ülkelere örnek olmaktadır. Ancak, böyle zor bir durumda, Ermeni devleti 12 Temmuz'da ülkemizin sınırları üzerinde provokasyon yapmaya başladı. Ermenistan o günden bu yana Tovuz bölgesi doğrultusunda kışkırtıcı faaliyetlerini sürdürmektedir.”dedi.
Ermenistan’ın saldırısıyla ilgili açıklama yapan Azerbaycan Parlamentosu Başkan Yardımcısı Adil Aliyev,” Ermeni tarafının şu anki saldırısının, tarihin benzetmesine bakarsak, 1992'deki saldırıyla aynı olduğunu görmekteyiz. Ağır toplar kullanan Ermenilerin sivil bölgelere de düzenli saldırıları var. Bu saldırılar sonucunda şimdiye kadar 12 asker ve bir sivil şehit edildi. Bu saldırılar pandemiye karşı sürdürülen mücadeleyi daha da zorlaştırmıştır.”şeklinde konuştu.
Adil Aliyev şunları söyledi:” Ermeni devletinin Azerbaycan sınırına yaptığı saldırı sırasında şehit edilen askerlerle birlikte sivil nüfus da ağır topçu ateşinin hedefi olmuş bu saldırıda Tovuz bölgesindeki Ağdam köyünün bir sakini olan 1944 doğumlu Azizov Aziz İzzet oğlu, ağır topçu mermisi patlaması sonucu hayatını kaybetti. Böylece, İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi'nin 2. maddesinde öngörülen ölen kişinin yaşam hakkı Ermeni devleti tarafından ihlal edilmiştir. Bunun Ermenistan'ın ilk örneği olmadığı unutulmamalıdır. Böylece, Ermenistan sadece savaş sırasında değil ateşkes döneminde de bireysel sivillere karşı silah kullandı ve 2017 yılında Fizuli bölgesinde yaşayan 2 yaşındaki Zahra Guliyeva büyükannesi ile birlikte şehit edildi.
Ayrıca, Ermeniler tarafında ülkemizin sınırlarında yapılan saldırılar sonucunda sivillerin yaşadığı evler silahlı saldırı altındadır. Bunun temel amacı yerel halk arasında panik yaratmak ve onları yaşadıkları yerden uzaklaştırmaktır. Ermenistan'ın Azerbaycan sivil nüfusuna karşı silah kullanımı 1992'de başladı. O yıldan beri Azerbaycan toprakları işgal edildi ve 1 milyondan fazla insan yerinden edilmiş insanlar ata baba topraklarını terk etmek zorunda kalmıştır. İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi'nin 4 No.lu Protokolü'nün 2. paragrafına göre, herkes ülke sınırları içinde hareket ve oturma özgürlüğü hakkına sahiptir. Bununla birlikte, Ermeni tarafının mevcut saldırısı, sivil nüfusun evlerini boşaltmasını amaçlamaktadır. Bu nedenle, çeşitli ağır topçu teçhizatları ile yapılan saldırılar vatandaşların evlerini hedef alarak ölüm ve yaralanmalarla sonuçlanmaktadır.
Birleşmiş Milletler, Azerbaycan'ın Ermeni saldırılarına ilişkin 822, 853, 874 ve 884 sayılı kararları kabul etti. Alınan bu Kararlar, ile Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından işgalini, Azerbaycan'daki katliamları, binlerce insanın öldürülmesini, bir milyondan fazla mültecinin evlerinden yurtlarından kaçmak zorunda kaldığını doğruladı. Ermeni tarafının bu eylemleri, evrensel hukuk kuralları çerçevesinde kabul gören uluslararası hukuktaki "ius cogens" normlarının en ağır ihlalidir.
Ermenilerin, Azerbaycan topraklarını işgal etmesi ve topraklarında yaptığı katliamlar, uluslararası hukuk hükümlerine aykırı olmasına rağmen Ermeniler saldırılarını sürdürüyor. Azerbaycan güçlü bir orduya sahip olmasına rağmen, ülkemize yapılan saldırıların çatışmaların sona ermesi için barışçıl bir çözümden yanadır. Ancak Ermenistan saldırgan politikasından geri atmıyor.Aksine Ermeni hükümeti saldırgan politikasını devam ettiriyor.. Dünyanın Ermeni tarafının kışkırtıcı eylemlerine adil bir değerlendirme yapmasını istiyoruz. Ermenistan’ın ateşkesi ihlal etmesini dünya devletleri iyi görmelidir.”