Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Bayer, Isparta Bağımsız Milletvekili Nuri Okutan ile 'Yeni Parti'ye ilişkin görüşmesini bugünkü köşesine taşıdı.
Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Bayer, Isparta Bağımsız Milletvekili Nuri Okutan ile 'Yeni Parti'yi konuştu.
Bayer'in "Vekiller de 'azil' olur mu" başlıklı yazısından ilgili kısım şöyle:
AKŞENER GELDİ AKP YENİLENMEYE BAŞLADI
Isparta Bağımsız Milletvekili Nuri Okutan’la görüştük. Aydın çevrelerin yakından tanıdığı eski bir Vali... Siirt, Sakarya, Trabzon ve Şanlıurfa Valiliklerinde bulundu; her ildeki görevlerinde sevildi; en çok sevildiği için ise Siirt olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Siirt’i, Okutan’ın aşılama ve yeni ekimlerle antepfıstığı üretiminde yüksek verim sağladı.
Vehbi Koç Vakfı’nın kendisine verdiği 100 bin dolar ile ödül ile 5 derslikli 100 öğrenci kapasiteli okul öncesi eğitim kurumu yaptırdı; MEB kuruma annesinin adını ‘Fatmana’ verdi. Siirt (kızların okula gitme oranını yüzde 40’dan 90’a çıkardı), Sakarya ve Şanlıurfa’da uyguladığı eğitim modeli BM tarafından örnek alınarak ‘Okutan Eğitim Modeli’ adıyla evrensel bir sistem haline getirildi. Sitesini okuyunca buna benzer başarılar için övgüyü hak ediyor Okutan... Milletvekili seçildikten sonra 40 vekilden 5’i ile birlikte Meral Akşener hareketine katıldı. 15 yıllık valilik süresini “Ben partinin değil devletin valisi oldum” diyor. Örgütlenme için yurtta gezmediği yer kalmamış...
AKP’de belediye başkanlarının istifaları gündeme gelirken “Yeni partinin, daha şimdiden AKP ve MHP’yi ciddi biçimde etkilediğini” söylüyor. Şu sözleri ilginç:
“AKP, kadrolarını ve belediye başkanlarını yenileyerek ‘yeni’ görüntüsü vermeye çalışıyor. Yeni ve yenilikçi olmamızdan rahatsızlık duyuyorlar ve rolümüzü elimizden kapmaya çalışıyorlar. Ülkemizi ve demokrasimizi bir an önce normalleştirmeliyiz. Bir an evvel olağan hayata ve olağan yönetim tarzına geri dönmeliyiz. Halkı endişeye, birbirinden korkmaya, karşılıklı gerginliğe iterek siyasi rant elde etmek ancak vicdansızların başvuracağı bir formül olabilir. Türkiye bu vicdansızlığı yapanların eline terk edilmemelidir. Korku, baskı ve gerginlik ortamı bir an evvel bitmelidir. Bunun yolu hukuku, meşruiyeti, demokrasiyi, hak ve özgürlükleri her şeyin üstünde tutmaktan ve egemen kılmaktan geçiyor. Biz bu amaçla yola çıktık. Bizim öncelikli hedefimiz ülkemizin normalleşmesi. Öylesine kutuplaştık ki ülke olarak normal olan, makul olan tuhaf olarak görülüyor. Ülkemizi bu durumdan bir an evvel çıkarmak istiyoruz. Basılmamış kitaptan suç üretenleri görmüştük, şimdi de program taslaklarından niyet okuması yapanların yaptığı ağır haksızlıkla karşı karşıyayız.