Balık baştan kokar misali, iktidarın yasama, yürütme, yargı hatta bağımsız veya özerk tüm otoritelerin yetkilerini kendisinde toplama girişimi; AKP bürokrasisinde memurların bile kendilerini yargıç sanmalarına yol açıyor.
12 Eylül baskıcı rejiminin ürünü olan odalar üzerinde ilgili bakanlıklarca idari ve mali denetim yapılacağına dair düzenleme, ilk kez AKP iktidarında işletmeye geçirilerek, 17 Aralık 2013 tarihinde Elektrik Mühendisleri Odası’nın (EMO) da içinde bulunduğu 11 odanın idari ve mali denetimi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlandı. Buna dayanılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın geçen yıl 24 Aralık’ta yayımladığı tebliğ ile odalar kıskaca alınmaya çalışılıyor. EMO’nun üyeleriyle ilgili yaptığı işlemler, üyelerin itiraz ve yargı hakları mevcut olmasına rağmen, “ihbar ve şikayet” kapsamında değerlendirilerek, Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) üzerinden yapılan başvurular dahi “soruşturma” konusu yapılıyor. İnceleme ve bilgi talep etmenin de ötesine geçen bakanlığın taşra örgütlerindeki bazı memurlar ise “kraldan çok kralcı” kesilerek, kendilerini yargıç yerine koymaya başladılar.
“Kraldan Çok Kralcı” AKP Memurları
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın tebliği kapsamında BİMER’e yapılan başvurular gerekçe yapılarak şubelerimize idari denetim adı altında hiyerarşik vesayet kurulmaya çalışılmaktadır. Denizli Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 24 Şubat 2015 tarihli yazısında Odamızın Şube Başkanı ifadeye çağrılmakta; 3 Mart 2015 tarihinde saat 10.00’da il müdürlüğünde hazır olması talep edilmektedir. İfade alacak görevli personel olarak “bir müdür yardımcısı ile bir teknisyen ve bir elektrik mühendisi” gösterilmekte olup; üyemizin BİMER’e yaptığı başvurunun içeriğinin ne olduğu, “bahsi geçen hususların” neler olduğu konusunda bilgi dahi verilmemiştir.
BİMER’e 2 üyemizin yaptığı başvuru üzerine 21 ve 23 Ocak 2015 tarihlerinde de Gaziantep Valiliği Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından ilgili üyeler ve şikayet konusuna yönelik bilgi talep edilmiştir. Yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle büro tescil belgesi alamayan üyemizin ve üyeliğin iptali ile aidat borçlarına ilişkin sorun yaşayan üyemizin şikayetlerini inceleme merci; değil il çevre ve şehircilik müdürlüğü, değil valilik, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın dahi olmadığı açıktır. 6235 sayılı TMMOB Kanunu ve bu kanuna dayanan EMO Ana Yönetmeliği kapsamında odalar faaliyetlerini yürütmekte ve her türlü işleme karşı üyelerin yargıya başvurma hakları bulunmaktadırlar. Mevcut yasa ve yönetmelikleri yok sayarak, odalara yönelik “idari ve mali denetim” ifadesinin de kapsamı genişletilmeye çalışılmakta, hem Odanın ilgili kurullarının hem de yargı kurumlarının yetkileri gasp edilmeye çalışılmaktadır.
Odamız işlemleri yargı denetimine açık olup, suç içerecek durumlarda ülkemizin savcıları
da her zaman soruşturma açabilirler. Ancak idari birimler özerk bir kuruluş olan Odamız yöneticilerini hiçbir şekil ve koşulda ifade vermeye çağıramaz; savcılık yapmaya soyunamaz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı ve AKP iktidarını, hukuksuz işlemler yapmaktan, yetkisi ve görevi olmayan konularda rahatsızlık vermekten, Odamız faaliyetlerini engellemeye çalışmaktan vazgeçmeye çağırıyor, bu tür hukuk dışı işlemlerini dikkate almayacağımızı, hukuksuzluğa karşı yargı nezdinde hem meslektaşlarımızın hem de meslek örgütümüzün haklarını savunacağımızı ilan ediyoruz.
ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU