Editörden...
Uzun zamandır köşemde yazı yazmadım,özelliklede referandum sürecinde yazmakta istemedim.Yalnız sosyal paylaşım sayfamda, bir not düşmüştüm : AK Parti daha doğrusu sayın Cumhurbaşkanının sayın Devlet Bahçeli ile anlaşıp bir referandum kararını Türkiye'nin gündemine taşımasından sonra '' AK Parti iyi düşünsün çünkü Bahçeli şimdiye kadar girdiği hiç bir seçimi kazanamamıştır yapılan anlaşma faydadan çok zarar verecektir.Bu referandumu AK Partiye kaybettirecektir,iyi düşünün'' diye yazmıştım.
Benim bu tezimi zaman zaman dile getiren AK Partili yetkililer ve hatta Cemil Çiçek bile bu yazdığım notu doğrular bir kaç kere açıklama yaptı.Seçimden hemen sonra Karabük Milletvekili eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin de MHP seçmeninden oy alamadıklarını dile getiren açıklamalarda bulundu.Bu sadece iki örnek.Buna benzer bir çok açıklama yapıldı.Basına yansımayan ve kulislerde sıkça dile getirilen konuşmalar ve sohbetlere şahit olduk.
Televizyonlar ve özellikle internet haber sayfalarında yapılan açıklamalar bir birini izledi durdu.Günlük çıkan ve kendisini büyük diye ifade eden bir kaç gazete hariç,tamamına yakını çöp...Gazeteler bu referandumda fazla etkili olmadı...
Yani MHP seçmeni net olarak Devlet Bahçeli'yi dinlememiş 16 Nisan'da yapılan referandum oylamasında yaklaşık yüzde 90 hayır oyunu kullanmıştır.Bunun bir çok sebebi var elbette.Sebeplerden biri belki de en önemlisi referanduma sayılı saatler kalmasına rağmen Devlet Bahçeli'nin iki gün üst üste televizyonların ortak yayınına katılması.Perşembe akşamı başka şey cuma akşamı başka başka şeyler söylemesi zaten evet verecek olan yüzde 2 veya yüzde 3 MHP seçmeninde kafası iyice karıştı.
Yukarıda yaptığım tam olmasa da kısa bir Türkiye analizi idi.Şimdi asıl yapmak istediğim Denizli referandumu analizi...Görüştüğüm bir çok AK Partili dostlarımızdan Bahçeli'nin MHP si ile yapılan anlaşmanın doğru bir tercih olmadığını ve Ülkücülerin Bahçeli'yi dinlemeyeceklerini onlarda biliyordu...
Peki biliyorlardı da neden böyle bir anlaşmanın yapıldığını ne AK Partililer anladı nede Ülkücüler.Yani ucu belli olmayan neden böyle bir anlaşma yapıldığı belli olmadı ve referandum oldu bitti.Sonuç AK Parti için bir yenilgi değil iyi okunduğunda hezimettir aslında.Bunca yoğun ve baskın referandum propağandasında alınan sonuç ortada yani AK Partinin kendi oyu, yüzde 45...
Şimdi AK Parti ile MHP'nin 1 Kasım seçimindeki oy toplamı yaklaşık yüzde 60 bandında.Çıkan sonuç yüzde 45,geriye kalan yüzde 15 nereye gitti veya hayır oyu veren hangi partinin oyu.Denizli'de BBP'nin çok az oyunu da o yüzde 60 bandının içine ilave edilirse varın gerisini siz düşünün.AK Partinin büyük ortak diye yanına aldığı MHP'nin Denizli'de esamesi bile okunmadı.Ortalarda hiç yoktular, sadece duyduğuma göre 5 araç giydirilmiş ve dolaştırılmış o kadar.Haaa haklarını yemeyelim bir kaç kere atanmış il başkanı ve milletvekili görgü tanıklarına göre Kaleiçinde bir kaç yerde görülmüşler diye rivayetler dolaşıyor.Bir de Sayın Cumhurbaşkanının Denizli'ye gelişinde zorla gelip protokole oturan atanmış il başkanı Cafer Birtürk kimseden yüz bulamayınca kalkıp gitmiştir,ben buna şahidim...Ve MHP'nin ne hallere düşürüldüğünü görünce kahroldum...
Durum şu;Türkiye'de yapılan referandumda Balgat yönetimi referanduma evet,ülkücülerde hayır demiştir.Ülkücülerin bu kadar yüksek oranda referanduma hayır oy vermesinin en önemli sebeplerinden biri de ve bence de en önemli sebep şu...
Balgat koltuğunu kaybetmemek ve o koltuğa çakılı kalmak pahasına ne kadar ülkücü varsa ses çıkaran teşkilat varsa ya ihraç etti yada görevden aldı.Balgat'a diklenen ülkücülere de bir kulp hemen bulundu ve hainlikle,fetöcülükle,fitnecilikle suçlandı ve partiden uzaklaştırıldı.Bu görevden almalar ve ihraçlar durmak bilmeden devam ediyor.İhraçların yanında partiden istifa eden edene...Basında sürekli MHP'li muhalifler diye algı operasyonu yapıldı.MHP'nin kurumsal kişliğine hiç bir zaman eleştiri getirmeyen dört genel başkan adayı Balgat yönetimine karşı mücadele etmişlerdir...Yani MHP muhalifleri değil,Balgat yönetimine karşı direnenlerdir.
Bir de asla Unutulmaması gereken bir gerçek daha var ki...Balgat yönetimine baş kaldıran dört genel başkan adayı olan;Sinan Oğan,Meral Akşener,Ümit Özdağ ve Koray Aydın'ın inanılmaz performansları ülkeyi karış karış dolaşmaları Ülkücülere umut oldular.Bu referandumda özellikle Denizli'de fazla bir gerginlik yaşanmadan bitirildi.CHP'nin ve Ak Partinin hakkını teslim etmek lazım.Çok çalıştılar zaman zaman restleşmeler olmasına rağmen seviyeyi korudular.
Veee son...
Denizlili ülkücüler Devlet Bahçeli'yi kesinlikle ciddiye almamış referandumda hayır oyunu kullanmıştır.AK Partiyi genelde bilmem ama Denizli'de kesinlikle pişman olmuştur.Çünkü kapata kapata teşkilat bırakmayan bir parti ile ortaklık kurması AK Partinin lehine değil aleyhine olmuştur.Özellikle Denizli'de atamayla gelen birinin Denizlili ülkücüleri bırak MHP'li seçmenden bile yüz bulamamıştır. Yani bu referandumu AK Partiye kaybettiren Bahçeli, Balgat ve atama yönetimlerdir.Biz referandumun başında dostane bir şekilde uyarımızı yapmıştık...
Not: 18 bin 352 Akishaber okuyucusunun referandum ANKETİNDE ise neredeyse bire bir çıktı.8204 Kişi Yüzde 45 ile EVET,9962 kişi Yüzde 55 ile HAYIR ve 187 kişi de kararsız kalarak anketimize katıldı...Buradan okuyucularımıza şükranlarımı sunuyorum...
Ahmet ÖZCAN