Üç inanmış adam, son vazifesini yapmak için Ankara'dan yola çıktı. Ahde vefa gösteren ülkücü hareketin yaşayan hafızası, Hakverdi Satilmiş kardeşimiz ile birlikte Osman Başer, Arif Yalçınkaya kardeşlerimiz Sabahın erken saatlerinde yola çıkarak Ankara'da Nurettin Işık kardeşimizin son yolculuğunda hazır bulundular. Bizlerin yapamadığını hareketimizin hafızaları ifa ettiler. Bir devre mührünü vuran Ateş çemberinden çıkan arkadaşlarımız her gün birini yolcu ediyoruz.
Bu günse 3 arkadaşımız önce Mikail Göleli akşam Selahattin Büyüköztekin sabah Nuretin Işık sonsuzluğun sahibine kavuştular. Özellikle Sivas'ta Nazım Bali Başkanımıza teşekkür ediyorum. Necati Doğan kardeşimize teşekkür ediyorum. Yedi gündür bu iki kardeşim sabah akşam hastanede takip ettiler bir an olsun yalnız bırakmadılar arkadaşlarımızı. Ahde vefa gösteren kardeşlerim Cengiz Karapınar, Ertuğrul Nalçakan kardeşimize teşekkür ediyorum.
Bizimkisi bir Ocak hikayesi
Bizim hikayemiz yazılmak ile bitmez ancak yaşanır. Hareketimizin yarım asırlık mücadelesinde birçok arkadaşlarımızın Romanlara konu olacak hatıralarına tanık oldum. Zaman zaman genç nesillere anlatırken, hem ben Gözyaşlarımı tutamıyorum, hem de genç davaya duyarlı olan arkadaşlarımız gözyaşlarını tutamıyorlar.
Son günlerde musalla taşları, camiler ancak böyle Yiğit Er kişi görebildi.
Önce dava uğruna 5 bin şehit verdik, mezarlıklara taşıdık. Tabutlarına omuz verdik.
Son yıllarda da 10 bine yakın arkadaşımızdan 1200 kişi kaldığını rahmetli Nurettin Işık söylemişti. 1'er 2'şer Hakkın rahmetine kavuşuyoruz.
Rahmetli Galip Erdem ağabey Sosyal Güvenlik Eğitim ve Hizmet Vakfı Ankara'da kurmuştu. Daha sonra rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu başkana devre etmişti. Bu gün bu vakfımızın başında Lütfü Şahsuvaroğlu kardeşimiz var olduğu söyleniyor. Vakfın kuruluş gayesi on binlerce cezaevinde yatan ve şehit olan ülkücülerin mağduriyetini gidermekte. Bu gaye uğruna kurulmuştu.
Şimdi Lütfü Şahsuvaroğlu’na soruyorum Vakıf ne iş yapar. Galip Erdem ağabeyimin emanet ettiği vakıfa şehitlerimizin çocuklarına mezarlarına bakılıyor mu diyorum? Veyahutta mağdur olup da rahmetli olan arkadaşlarımızın yakınlarına bakılıyor mu?
Maalesef Hakverdi Satılmış ülküdaşımız diyor ki, abi idam edilen 9 arkadaşınızdan birisi İsmet Şahin 40 yıl oldu mezarı yapılacak. 13 bin lira para tutuyor mezarını yaptıracağım. Ankara da olsa üç beş bin TL ye yapılır. İstanbul'da biliyorum ki Hakverdi kardeşimiz parası da yoktur. Sabahın erken saatlerinde Osman Başer kardeşimiz olmasaydı belki cenazeye de gidemeyecekti. Ne diyelim bu vakfa?
Emeği geçenler her kim varsa tekrar ayağa kaldırmalı, sahip çıkılmalı. Genç kuşaklara genç arkadaşlarımıza hareketin hafızası olan geçmişini bilen Hakverdi satılmış gibi arkadaşlarımıza devredilmeli. Yardım edilmeli.
Bizim ki bir ocak hikayesi. Başın düşerse dara Hakverdi satılmışı ara. Maalesef bütün şehit mezarlarında Hakverdi başkanı görüyoruz. Vakıf yok, derneğimiz yok. Bize sahip çıkan partimizi de yok. Ne Galip Erdem ağabeyimiz var ne Necati Bayır ağabeyimiz var ne de Osman Yüksel Serdengeçti ağabeyimiz var. Hem abisiz hem de öksüz yetim kaldık. Maalesef Ülkücü hareket 5 parçaya bölündü.
Türk’e düşman olanlar derlerdi ya, böl parçala yurt. Bizleri bölüp parçalayıp Türk düşmanları yutacaklar. Lütfen Ülkücü hareket titreyip kendine dön.
Yaşayan hafızalara sahip çıkılmalı belki de bu yazıyı yazdıktan 3-5 gün sonra 3 5 ay sonra Hakkın rahmetine bizde kavuşacağız. Mehmet Göktolga gibi İsa Armağan gibi. Rahmetli Nurettin, İsa Armağan’ın ölüm haberinde beni aradı ve dedi ki‘’abi sayımız 1200 düştü’’. Yani 5000 şehitten geriye kalan 1200 kişi.
Genç nesiller şehitlerimizin mezarlarını paylaşıyorlar unutmuyorlar, unutturmuyorlar genç ülkücüler.
Aşağıdaki resim karesi Cengiz Karapınar Ömer Karakaya Mahmut Yaraş ve hemen yanımda Duran Nurettin Işık 2 yıl önce çekilmiş idik. Sivas'ta ziyaretine gitmiştim. Ömer Karakaya diyor ki ‘’benim yarenim gitti her gün buluşuyorduk, dertleşiyorduk’’. Maalesef ben kimlerle buluşacağım. Günlerdir Çerçi Ömer Karakaya gözyaşı döküyordu. Necati Doğan kardeşimiz de gözyaşları içerisinde ağlayarak beni aradı zor konuştu benimle. Ne yazık ki bizim yaramıza merhem olacak az kişi kaldı. Roşirevan Çekiç Kardeşimiz maddi manevi destek olmuştur. Halil Kıybar kardeşimiz beni arayarak abi yengemizin IBAN numarasını ver ben de yardım edeyim dedi. Ben de gerekeni söyledim AHDE VEFA gösteren cümle arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Bizimki bir Ocak hikayesi. Bu Ocak hikayesinin ne romanı yazıldı, ne de kitabı yazıldı. Garip geldi garip gidiyoruz. BAŞBUĞUMUZ Alparslan Türkeş rahmetli olduktan sonra hem öksüz, hem yetim kaldık.
Çok üzülerek diyorum ki, 4 inanmış ahde vefa gösteren insanların omuzunda bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava yetim.
Ne diyelim cümle şehit olan arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. 3 Arkadaşımıza da Allah rahmet eylesin diyorum.
Mahmut YARAŞ
Editörden
TÜRK MİLLETİ'nin çok şey borçlu olduğu, canları pahasına VATAN'ı koruyan bu bir avuç insanı, ebediyete intikal etmiş olanları Minnet Rahmet ve Saygıyla anıyoruz. Dünya üzerinde, zor şartlarda hayatlarına devam edenlere de Rahmandan sağlıklı ve huzurlu ömürler diliyoruz.
Minnet ve Saygıyla, Mekanları cennet, ruhları şad olsun...