“YENİ MECLİSİN ACİL GÖREVİ ADALET REFORMU OLMALI”
CHP Denizli Milletvekili aday adayı Adil Demir, 7 Haziran’da oluşacak yeni meclisin en önemli görevinin Adalet Reformu olduğunu açıkladı. Demokratik ilkeler çerçevesinde herkesin adalete erişim hakkı bulunduğunu belirten Demir, “Toplumun her kesimi için adalete erişim imkanı sağlanması, eşitlik ve özgürlüğün teminatı olacaktır” dedi.
7 Haziran genel seçimleri için CHP’nin 29 Mart Pazar günü yapacağı önseçimde aday adayı olarak yarışacak olan Denizli Barosu eski Başkanı, Avukat Adil Demir seçim gezilerine devam ediyor.
Aday adayı Adil Demir CHP üyesi seçmenlerle yaptığı toplantıda, Türkiye’deki adalet sisteminin aksayan ve eşitlik ilkesini bozan boyutlarının yeni meclisin göreve başlamasıyla birlikte ele alınması gerektiğini söyledi.
“DEVLET NAFAKADAN HARÇ ALIYOR”
Vatandaşların adalete erişim konusunda önemli sıkıntılar yaşadığına değinen Demir, bu konunun sıradan bir yasama süreci olarak görülmemesi gerektiğini belirterek, “Devlet şu anda birkaç aylık çocuğun nafakasından harç adı altında adeta haraç almaktadır. Bunu hiçbir hukuk normuyla açıklayamazsınız. Anayasa’nın yurttaş hakları konusundaki hiçbir koruyucu maddesine atıfta bulunamazsınız. Duygusal olarak baktığınızda ise minik bir yavrumuzun adına babasının güç bela kazanarak yatırdığı nafakaya göz diken bir devletle karşı karşıya olduğumuzu görürsünüz” dedi.
“İCRA SATIŞINDAN DEVLET KDV ALIYOR”
Özellikle kırsal kesimde yaşanan kredi ve mal icra işlemlerine ilişkin açıklamalar yapan Adil Demir, Devletin yasalar gereği icra dosyalarına yapılan ödemelerden aldığı KDV’nin haksız olduğunu söyledi. “İcra borçlularının dosyalarına yatırılan paradan Devletçe alınan KDV diğerleri gibi haksız bir kesintidir. Devlet üretilmiş ve piyasada tüketilen bir malın alım satımından KDV alabilir. Oysa icra dosyalarına ödeme yapan vatandaşımız zaten ödeme güçlüğü içinde olduğu için icralık olmuştur. Devlet hangi katma değeri üretmiştir de icra dosyasına bin bir güçlükle ödenen paradan KDV almaktadır” diye konuştu.
“ÇALIŞAN İÇİN PARALI ADALET OLMAMALI”
“Bu günkü adalet sistemiyle eşitlik ilkesinin kurulması çok zor” diyerek sözlerine devam eden Adil Demir, “Parası olan için adalet var ama imkanları kısıtlı biri için adalet yok. Adalete erişimin paralı olması hiçbir mantığa sığmaz. İşten atılan bir işçi, tazminatı veya çalışma dönemi hakları için mahkemelere gidemiyor. Çünkü gittiği anda işsiz birinden dosya masrafı, başvuru masrafı, avukat masrafı olarak bir dizi gider kalemi isteniyor. Buna kimin gücü yeter?” diye sordu.
“İÇ GÜVENLİK PAKETİ BASKI POLİTİKALARINI MEŞRULAŞTIRACAK”
Adil Demir konuşmasının devamında TBMM’de görüşülmesi askıya alınan İç Güvenlik Paketi’ne de değinerek, “Toplumsal barışın sağlanması ve sürekli kılınması insanlarımızın demokratik bir ortamda, eşit ve özgür biçimde yaşamını sürdürmesiyle mümkündür. İç Güvenlik Paketi ise sadece baskı
politikalarını meşru hale getirecek. AKP Hükümetinin artık yönetemez hale geldiği toplumu baskı ve dayatmayla dizginlemesine olanak sağlayacak. Adalete erişmek isteyen insanımızın, eleştiren, karşı çıkan demokratik tepkilerin baskılanmasına yarayacak” dedi.
YENİ ANAYASA DEMOKRASİYİ SİNDİRMİŞ OLMALI
12 Eylül Anayasasının çoktan miadını doldurduğunu, 17 yaşında çocukların yaşının büyütülerek idam sehpalarına gönderildiği bir dönem ve zihniyetin ürünü olduğunu açıklayan Adil Demir, “Halkımız böyle bir anayasayla yönetilmeye layık değildir. Yurttaş haklarını güvenceye alan, yönetenlerin ayrıcalıklarını sınırlayan, bürokrasinin keyfi yönetimine izin vermeyen bir anayasaya ihtiyacımız var. İşçi haklarını, adalete erişim hakkını güvenceye alan bir anayasaya ihtiyacımız var. Kundaktaki bebenin nafakasına göz diken devlete dur diyecek bir anayasaya ihtiyacımız var. Tüm bunları içerecek bir anayasa bu gün için parlamentonun en acil görevi olmak zorundadır” diyerek sözlerini noktaladı.