Yayınladığı dokuzuncu kitabıyla ilgili olarak bilgi veren yazar Abdülkadir Uslu şunları söyledi:
“Yeni hikâye kitabımla ilgili çalışmalarım devam ederken araya bu biyografi kitabı girdi. Amcaoğlum, işadamı Abdülkadir Uslu abimin isteği üzerine hazırladığım bu biyografi kitabı için uzun bir süre çalışmam gerekti. Sülalemizin büyüklerinden sayın Ahmet Sami amcamın almış olduğu kısa notlardan yola çıkarak hazırlığa başladık. İlerleyen günlerde de birebir sohbetlerle bu notları açtık ve zenginleştirdik. Bu arada gazete kupürlerini, yazdığı ve seçtiği şiirleri, elde edebildiğimiz fotoğrafları inceledim. Hayata Dair Tavsiyeler ve Derde Deva Tavsiyeler ile ilgili biriktirdiği yüzlerce kupürü ve sakladığı notları da tek tek inceledim. Sonra birinci ağızdan üsluba çektim. Grafik, kapak ve sayfa tasarımlarını da bizzat yaptım. Yayına hazırlık çalışmasında bazı olayların detayına inmek ve soy ağacını hazırlamak için araştırmalar da yaptım. Bu araştırma sonuçlarından bazılarını editörün notu başlığıyla kitapta yer verdim.”dedi.
İş adamı M. Abdülkadir Uslu ve rahmetli İsmail Uslu’nun babaları 91 yaşındaki emekli İş adamı Ahmet Sami Uslu’nun hayatını, hayat tecrübelerini ve tavsiyelerinin yer aldığı kitap boy yayınlarından çıktı. 176 sayfa olan kitap 5 bölümden oluşuyor. 1. bölümde, hayat hikâyesi; 2. bölümde, şiirleri; 3. bölümde, seçtiği şiirler; 4.bölümde, hayata dair tavsiyeleri; 5. bölümde, derde deva tavsiyeler yer alıyor. Ayrıca seçilmiş fotoğraflar da yayınlanmış.
Hacı Ahmet Sami Uslu’nun rahmetli eşi Hacı Emine Uslu’ya ithaf ettiği kitabın arka kapağında yapılan takdimde de Ahmet Sami Uslu’nun hayatından kesitler alıyor:
“... Soğuk bir kış günü, fırtınalı bir gecede; Musa Mahallesi’nde Hacı Sağır Kızı Hayriye’nin evinde 01.01.1928’de dünyaya gelmişim. Babam: Mehmet Fevzi. Annem: İkbal. Babam Mehmet Fevzi Uslu, Tavas Müftüsü Mehmet Abdülkadir Uslu’nun oğludur. Sülalemiz ‘Müftüler’ sülalesi olarak anılır.
Kirada oturduğumuz doğduğum ev: Bir çıkmaz sokakta geniş bahçeli ve önünde su kuyusu bulunan iki katlı ahşap bir evdi. Evle ilgili hatırladığım: ahşap bodrumlu 8-10 ayak merdivenli olduğuydu. O zamandan hayal meyal hatırladığım başka bir şey de geçimini şoförlük yaparak sağlayan karşı komşumuzun kız kardeşim Nimet’e takıldığıdır.
Şöyle:
‘Kara kız kaytan kız,
Un çuvalını yırtan kız.’
Hepsi o kadar, Denizli için başka bir şey hatırlamıyorum.
Doğduğumda, babam Fevzi Uslu Ziraat Bankası’nda Muhasebe Müdürüymüş. Memurluktan istifa etmiş. Ben beş yaşında iken, 1933 yılında; babam ve annem Denizli’den Kızılcabölük’e tekrar göç etmişler. Ben boş zamanlarımda devamlı dükkânda bulunur babama yardım ederdim. Babam merhemler yapardı. Yaptığı merhemleri o zamanın kinin kutuları denilen teneke kutularına koyarak satardı. Merhemleri çok iyi geldiği için talep eden çok olurdu; çokça yapar satardı. Nasıl yaptığını anlatmıştı bana ama ben hiç yapmadığım ve bir yere de yazmadığım için unuttum. Babamın mühür kazıdığını (yaptığını) da bilirim. O zaman okuması yazması olmayanlar resmi işlerinde parmak basar ya da mühür basardı. Babam istida da(dilekçe) yazardı. Resmi dairelere, mahkemelere dilekçe vermesi gerekenlerin dilekçelerini de yazardı.
Uzun bir zaman Kavaklı Camisi’nde imamlık yaptı. Namaz kıldırdı.
Babam harf inkılâbından sonra Kızılcabölük Asmalı Kahve’de yeni Türkçe dersleri de vermiş. ...”
“Ben Hacı Ahmet Sami Uslu (Hayatım ve Tavsiyelerim)” kitabı kitapçılarda satılmıyor, ilgilenenler Ahmet Sami Uslu’dan bizzat temin edebiliyorlar.