Açıklamada demokrasi ve hukuk devletinin olmazsa olmazının, kuvvetler ayrılığı olduğu vurgulandı.
Yargının, bağımsız ve tarafsız olmamasının toplumda hiç kimsenin güvencesinin olmaması anlamına geldiği ifade edilen açıklamada, hukuki güvenceden yoksun olan bir toplumun kendini geliştiremeyeceği, yargının hukuki güvenceyi sağlamakta yetersiz kaldığı ülkelere yerli ve yabancı yatırımın gelmeyeceği, iş ve istihdamın yaratılamayacağı, istikrarlı bir refah toplumunun olamayacağı belirtildi.
Açıklamada etnik kökeni, anadili, dini, mezhebi, inancı, cinsiyeti ne olursa olsun 81 milyon vatandaşın milli birlik ve beraberlik içerisinde vatanın birliğine ve bölünmezliğine sahip çıkmasının, herkesin adalet paydasında kucaklaşmasına bağlı olduğu belirtildi.
Bir olursak varız. Dağılırsak yokuz.
Avukatların, vatandaşın savunma hakkının güvencesi ve temsilcisi olduğu ifade edilen açıklamada bu görevinden dolayı avukatın, yargının birbirine eşit üç kurucu unsurundan birisi olduğu, kurucu unsurluk statüsünün aşındırılmasının, yargının güvenilirliğini zedeleyip, keyfiliğe yol açacağı söylendi.
Açıklamada bahsi geçen konularla alakalı fevkalade önemli boyutlara ulaşan olumsuzlukların giderilmesinin, yalnızca avukatların adına değil, asli menfaatlerini gözettiği 81 milyon vatandaş adına dile getirilmesinin en temel talepleri olduğunu dile getirildi.
Bu kapsamda, bahsedilen ana isteklere ek olarak ve esasen bunların birer yansıması olarak aşağıdaki konuları; 79 baro, 112 bin avukat ile aileleri, 25 bin stajyer avukat ve avukat bürolarında çalışanlar adına tüm Cumhurbaşkanı ve milletvekili adaylarının dikkatine sunuyoruz: