Sendika binasında basın açıklaması yapan Erdoğan,
“Kamuoyunun bildiği gibi tüm dünyanın başına bela olan covid-19 salgın hastalığı nedeniyle okullarda seyreltilmiş şekilde devam eden yüz yüze eğitime yılbaşına kadar ara verildi. Geçtiğimiz hafta ara tatile giren okullarımızın bilim kurulunun tavsiyeleri ve Cumhurbaşkanlığı kararıyla 04.01.2021 tarihine kadar uzaktan eğitime devam edeceği açıklandı. Fakat bu açıklamadan sadece 3 gün sonra gelen başka bir açıklamayla MEB okul öncesi kurumlarını alınan bu kararın dışında tutacağını bildirdi. 20/11/2020 tarihinde yayımlanan yazıyla 23.11.2020 Pazartesi günü tüm okul öncesi kurumların-anasınıfları dahil olmak üzere- haftada 5 gün 6 şar saat olmak üzere eğitim öğretime devam edeceği bildirildi. 3 gün içerisinde yapılan bu U dönüşünün sebebini merak etmekteyiz. Bu kadar kısa süre içerisinde ne değişti de salgınla mücadele için alınan kararlar uygulamaya başlamadan makaslanmaya başladı? Türk Eğitim Sen ailesi olarak bizler okul öncesi kurumlarda görev yapan öğretmenlerimizin ,mesleklerini, branşlarını, öğrencilerini ne kadar sevdiklerini çok iyi biliyoruz. O yüzden açıklamamızın başında hemen belirtelim ki kimse işten kaçmıyor. Bilakis “sevdiklerinizi korumak için sosyal mesafenizi koruyun” mantığı tüm bireylere anlatılmak isterken öğrencilerini kendi çocuklarından ayırmayan okul öncesi öğretmenlerimizden niye aynı şey beklenmiyor?Virüsün yayılma hızının iyice arttığı bu dönemde ciddi kısıtlamalar ve tedbirler alınması gerektiğini söyleyen bilim kurulunun tavsiyeleriyle bir yandan birçok şeye yasaklar getirilirken ,özel ve devlet okullarındaki kurslar dahil tüm yüz yüze eğitime ara verilirken diğer yandan okul öncesi eğitime yüz yüze devam etmek çocukların sağlığını riske atmak değil midir?” dedi.
“MANTIĞA UYGUN DEĞİL”
Okul öncesinde yüz yüze eğitim ısrarının akla ve mantığa uygun olmadığını kaydeden Erdoğan, “ Durum, 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı getirilecek kadar ciddiyken okul öncesi dönemdeki çocuklara “Siz çıkabilirsiniz, size bir şey olmaz” mı diyeceğiz? Ya da bu dönemdeki çocuklarımız virüse karşı bağışıklık geliştirdiler de bizim mi haberimiz yok? Bu kararın alınma sebebi okul öncesi eğitime verilen önemi gösteriyor ise niye hala ülkemizde okul öncesi eğitim zorunlu değildir? Zorunlu olan tüm eğitim kademelerinde eğitime ara verilirken zorunlu olmayan okul öncesinde yüz yüze eğitim ısrarı akla ve mantığa uygun değildir. Şayet bu karar okul öncesi eğitime çok önem verildiği için değil de sadece çalışan anne-babaların çocuklarını bırakacak yer bulamamasından kaynaklı ise durum daha da vahim demektir. Bu yaklaşım okul öncesi öğretmenlerini bakıcı yerine koyan hastalıklı bir düşünceye zemin hazırlamış olmaz mı? Velilerin böyle bir problemi olabilir elbette lakin bunun çözümü kreş ve ana okullarını açmak değildir. Bu mantıkla hareket edilirse “Yaz tatili döneminde de okul öncesi kurumlarda eğitime devam edilmeli” gibi çarpık bir yaklaşımla karşı karşıya kalınmaz mı? Bu sorunların yanı sıra bazı okullarımız bünyesindeki tek ana sınıflarının ısıtılması ve öğrencilerin okullara ulaşımı gibi farklı problemlerde doğacaktır. Aynı zamanda öğretmenler ilçe ve mahallelerinde görev yapan öğretmenlerimiz servis ile gidiyorsa ulaşım nasıl sağlanacaktır? Allah korusun virüsün epeyce hızlı yayıldığı bu süreçte çocuklarımızda oluşacak sağlık sıkıntılarının yanında devede kulak kalacağı için onları hatırlatmaya gerek bile duymuyoruz. Nihayetinde Denizli Türk Eğitim Sen olarak bakanlığımıza ve devlet yetkililerini “önce sağlık” ilkesini bir kere daha hatırlatmak istiyor ve alınan bu karardan bir an önce geri dönülmesini bekliyoruz” diye konuştu.