Azerbaycan halkının tarihinde 20 Ocak 1990 şeref, şan, kahramanlık ve derin hüzünle dolu bir gündür. O gün Bakü’yü havadan, karadan ve denizden kuşatan Sovyet Ordusu tankları Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı talebiyle meydanlara dökülen büyük halk kitlelerine ağır makineli silahlarla saldırmış, kanlı bir katliam gerçekleştirmişti.
19 Ocak günü saat 19.30’da KGB’nin özel Alfa Grubu Azerbaycan devlet radyo televizyonu enerji blokunu bombalamış ve Kızıl Ordu’nun Bakü’ye saldırısının halktan ve dış dünyadan gizli kalmasını sağlamıştı. 19 Ocak’ı 20 Ocak’a bağlayan gece de Sovyetler Birliği’nin muhtelif bölgelerinden gelen Ermeni asıllı subayların ve askerlerin içinde bulunduğu (sonradan en büyük vahşiliği onların yaptığı bildirilecekti) 40.000’lik Sovyet Ordusu’na ait askeri gücü; milli özgürlüğü, ülkesinin toprak bütünlüğü uğruna mücadeleye başlamış Azerbaycan halkına katliam yapmak amacıyla vahşicesine Bakü’ye saldırdı. Bu aynı zamanda Sovyetler Birliği’nin özgürlük isteyen diğer halklarına gözdağı vermekti.
Emri Gorbaçov verdi
Komünist Partisi Genel Sekreteri Gorbaçov’un Sovyet anayasasının 119 ve Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti anayasasının 71. maddesine aykırı olarak imzaladığı kararnamede, Bakü’ye giren Sovyet Ordusu eşi görülmemiş kanlı bir katliam gerçekleştirmişti. Modern silahlarla donatılmış ordu birlikleri, savunmasız halkın üzerine ateş açıp, kurşun yağdırmış, acıma duygusu olmadan ağır silahlarla kadın, çocuk ve yaşlı demeden herkese vahşice saldırmıştı. Katliamın ertesi günü 21 Ocak sabahında Sovyet Ordusu’nun geçtiği Bakü sokaklarında korkunç bir manzara ile karşılaşılmıştı. Tank ve zırhlı araçları durdurmaya çalışan insanlar katledilmişti. Resmi bilgilere göre 20 Ocak Bakü Katliamı’nda 132 Azerbaycanlı şehit olmuş, 612’si ağır yaralanmış ve 841’i hapse atılmıştır. 21 Ocak ve sonraki günlerde Sovyet Ordusu Azerbaycan’ın Gence, Lenkeran şehirleri ve diğer bölgelerinde 15 Azerbaycan vatandaşını daha katletmişti.
Bakü halkı, 23 Ocak 1990’da Sovyet Ordusu’nun makineli silahlarla binaların üstüne yerleştirdiği keskin nişancıların ve sokak başlarını tutan tankların namluları altında günahsız kurbanlarını ebediyete uğurlamıştı. O gün Bakü aynı zamanda katledilen Rus, Yahudi ve başka milletlere mensup olan insanları da ebediyete uğurlamıştır. Bu, terörün din ve milliyet tanımadığını göstermektedir.
Kanlı 20 Ocak Katliamı’nın üstünden 25 yıl geçti. Azerbaycan halkı her yıl 20 Ocak tarihinde, şehitlerini derin hüzünle anmaktadır. 20 Ocak sadece Azerbaycan’ın değil, aynı zamanda Türk Dünyası ve insanlık tarihinin kara bir sayfası olarak hafızalara kazınmıştır. 20 Ocak Azerbaycan halkının tarihinde sadece ağıt ve acı ile hatırlanacak bir gün değil, aynı zamanda şan ve şeref günüdür. Unutmayalım ki o gün sokaklara dökülen şehit kanları bir anlamda Azerbaycan’ın özgürlüğünü de temsil etmektedir.
Azerbaycan o gün üstüne çöken kabusa, Sovyet Ordusu’nun korkunç ve kanlı baskınına karşı göğsünü gererek, birlik ve beraberliğini dünyaya ispat etmiştir. Azerbaycan halkı, bu faciada canını vatan uğrunda kurban vermiş şehitleri ile iftihar etmektedir. Zira vatan ve toprak, şehitleri ile yücelir. 20 Ocak Katliamı’nda hayatını kaybedenler başta olmak üzere bütün şehitlerimize Tanrı’dan rahmet diliyoruz.
Faig Bağırov