Bugün, milletimiz tarafından kutsiyet atfedilen bir mesleğin kutlama günü, “Öğretmenler Günü”. Toplumumuzun yapı taşlarını oluşturan öğretmenlerimiz bir günlüğüne dahi olsa mutlu edilmeye çalışılacak. Peki bugünün dışında düşündüğümüzde öğretmenler mutlu ediliyor mu? Bir soru daha öğretmenler mutlu olmadıklarında, bunun sonuçları neler oluyor?
Çocuklarımızın eğitimine çok önem veriyoruz bu yüzden bütçemizi aşan ödemeleri, iyi bir eğitim almaları için özel eğitim kurumlarına sistemi hiç sorgulamadan harcamaya da hazırız. Fakat, nedense öğretmenlerin ne kadar maaş aldıkları, onların nasıl seçildikleri yaşadıkları zorluklar gibi konular bizi ilgilendirmiyor. Mesela çocuğunuzu gönderdiğiniz eğitim kurumlarındaki öğretmenler part-time sigortalı olabilir mi? Ya da asgari ücretin altında maaş alıyor olabilirler mi? Bu ihtimali hiç düşündünüz mü? Çocuğumuzla birebir muhatap olan, işin çekirdeğindeki kişilerin şartlarını düşünmüyoruz çünkü o sırada aylık taksiti nasıl ödeyeceğimiz ile meşgulüz. Fakat mutsuz öğretmenlerden parlak nesiller yetiştirmelerini bekliyoruz.
Özel eğitim kurumlarındaki durumlar iç açıcı değil, peki kamuda işler nasıl? Burada özel sektördeki gibi gizli kapaklı işler yok. Her şey açıklanmak zorunda olduğu için biraz geç de olsa maaşları diğer gelişmiş ülkeler ile kıyaslayabiliyoruz. “Avrupa Komisyonu Eğitim ve Kültür Yürütme Ajansı (EACEA) bünyesindeki (Avrupa Eğitim Bilgi Ağı’nın (Eurydice) yayımladığı rapor öğretmen maaşlarına ilişkin kapsamlı bilgiler sunuyor. Lüksemburg’da 69 bin 76 Euro; Arnavutluk’ta ise 4 bin 233 Euro. Türkiye’de öğretmenler 2020/2021 döneminde yıllık brüt 8 bin 330 euro kazandı”(1) Kaynağın aktardığına göre öğretmen maaşlarını ülkelere göre euro bazında kıyasladığımızda bariz bir uçurum oluşuyor. Yani bir ülkede 69.000 Euro alınırken diğerinde 4200 Euro alınıyor. Türkiye bu sıralamada 36 Avrupa ülkesi arasında sondan 9. sırada. Ülkemizde öğretmenlerin şartları son 3 yılda aman aman bir iyileşme göstermediğini düşünürsek günümüzde bu rakamlara yakın şartların içinde yaşıyoruz diyebiliriz. “Temmuz 2024’ten geçerli olmak üzere öğretmen maaşları 47.433 TL olarak belirlendi.” (2) Bugünün Euro kuruyla yıllık 15800 Euro civarı bir maaşa ulaşıyorlar. Bu açıklanan rakamlara da pek güvenemiyorum, zira genelde evli ve eşi çalışmayan, 2 çocuklu bir öğretmen profilinin maaşını açıklıyorlar. Galiba genelde öğretmenlerin eşleri çalışmıyor ve en az iki çocukları var.
Bir de atanamamış ama kamu kurumlarında oluşan öğretmen ihtiyacını hızlıca çözmek için oluşturulan ücretli öğretmenlik diye bir kavram var. Kamudaki şartları en kötü olan öğretmenler ücretli öğretmenler gibi gözüküyor. Asgari ücretin biraz üzerinde maaş alıyorlar, kurumlarda da hiyerarşik olarak altta görülüp hor görülüyorlar.
Eğitim uzmanı değilim, bu konuda eşimin öğretmen olmasından dolayı birebir gözlemlerim oldu, bunun dışında da çevremden duyduğum tecrübelere ve yayınlanmış açık kaynaklara bakabiliyorum. Hepsinin toplamında kamuda ve özelde öğretmenlerin şartlarının iyileştirilmeden, denetimler sıkılaştırılmadan, eğitim kalitesinin artmasına ihtimal vermiyorum.
Belki bir gün çocuklarımızı eğiten kişiler de daha örgütlü olup, haklarını iyileştirmeyi başarabilirler. Bizler de veliler olarak, öğretmenlerin haklarını, öğrencilerin hakları gibi görmeyi öğreniriz. O zaman 24 Kasım’ı daha coşkulu kutlarız.
Kaynaklar: