Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, Türkiye’nin öncelikli çözmesi gereken konuların başında gelen çocuk işçiliği sorununun her geçen gün daha da içinden çıkılmaz bir hal aldığı belirtildi. Okulda kalem tutması gereken ellerin sanayide çekiç tuttuğunu, sokakta oynaması beklenen çocukların çalışmaya mecbur bırakıldığını, ucuz iş gücü olarak görülüp sömürüldüğü kayıtlarla belirleniyor.
“2012 yılında 601 bin olan 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı, 2016 yılı sonunda 709 bine yükselmiş durumda. Kayıt altına alınmayan çocuk işçiler ve çıraklarla birlikte bu sayının 2 milyona yaklaştığı belirtiliyor. Çalışan her 10 çocuktan 8’i kayıt dışı çalışıyor. Öte yandan iş cinayetlerin en masum kurbanları da maalesef çocuklarımız. 2016 yılında çalışırken hayatını kaybeden çocuk sayısı 56. Henüz 18 yaşını bile göremeden bu hayattan koparılan çocuklarımız Türkiye’nin gizlenen gerçeklerini yüzümüze vurmaya devam ediyor.
12-13 yaşındaki çocukların çok ağır şartlarda çalıştırılmasının en önemli sebebi yanlış sosyal politikalar, yanlış emek politikaları, yokluk ve yoksulluktur. 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği Mücadele Günü, bu gerçeklerin konuşulduğu ve çözüm yollarının ortaya konulduğu gün olmalı.
Suriye’den göç eden çocukların da çalışma hayatının en dikkat çeken kayıt dışı unsurları olduğunu bilinmekte, 30 Mart 2017 tarihinde yayınlanan resmi rakamlara göre, Türkiye’de geçici koruma kapsamında 2 milyon 969 bin Suriyeli’nin 1 milyon 358 bininin yani yüzde 45’inin 18 yaşın altında olduğu bilinmekte. Suriyeli çocukların yarıya yakınının eğitim olanaklarından yararlanamadığı için kayıt dışı sektörlerde çalıştığı gerçeğide unutulmamalı