Muhsin Yazıcıoğlu, bundan 10 yıl önce seçim çalışmaları nedeniyle Kahramanmaraş’tan bindiği helikopterin düşmesi sonucu şehit olmuştu. Muhsin Yazıcıoğlu ve helikopterdeki 4 kişiden kurtulan olmadı. Ve Muhsin Yazıoğlu ile beraber 5 kişinin öldüğü şüpheli helikopter kazası hala çözülebilmiş değil.
Aradan geçen 10 sene boyunca fikirleri, duruşu ve davası uğruna yaptıkları ile dillerden hiçbir zaman düşmeyen Yazıcıoğlu’nun ölümünün üstede ki sır perdesi de aralanmış değil. Dava 10 senedir devam ediyor ve Yazıcıoğlu’nun ailesi ve dava arkadaşları bir an önce bu sırrın kalkmasını bekliyorlar.
“CUMHURİYET TARİHİNDE İŞLENEN EN PROFESYONEL CİNAYET”
Yazıcıoğlu’nun avukatı Kemal Yavuz, “Davada bir arpa boyu bile yol alamadık. Cumhuriyet tarihinde işlenen en profesyonel cinayet ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
Yazıcıoğlu’nun ölümünün 10. yılına girdiklerini belirten Av. Kemal Yavuz, “Gönül ister ki onun dava dosyasını hiç konuşmayalım. Onun hedeflerini, ideallerini anlatalım. Ama biz 10. yılına geldik ve bir arpa boyu bile yol alamadığımız bir yargı süreci yaşıyoruz. İğne ile kuyu kazan bir mücadele içindeyiz. Amacımıza ulaşamadık ama ilk günden itibaren inandık” dedi.
“KİMİN KATLETTİĞİNİ BELİRLEDİK”
Yavuz, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Bugün 170’e ulaşan bir klasör oluşturduk. Muhsin Yazıcıoğlu’nun kimin katlettiğini tespit ettik. Dava sürecine o kadar müdahale edildi ki bu elde ettiğiniz bilgilerle dava çok enteresan noktalara geldi. Cumhuriyet tarihi sürecinde işlenen en profesyonel cinayet ile karşı karşıyayız.”
MUHSİN YAZICIOĞLU KİMDİR?
1954 Şarkışla, Sivas doğumlu olan siyasetçi Muhsin Yazıcıoğlu, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı, 19., 20., ve 23. dönem TBMM Sivas milletvekili ve Büyük Birlik Partisi’nin kurucusudur. Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009 günü bir helikopter kazasında Kahramanmaraş’ta yaşamını yitirmiştir.
31 Aralık 1954 günü Halit ve Fidan Yazıcıoğlu çiftinin son çocuğu olarak Şarkışla’nın Elmalı köyünde doğan Muhsin Yazıcıoğlu, ilk ve orta öğrenimini Şarkışla’da yaptıktan sonra Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’ni bitirdi. Eşi Gülefer Yazıcıoğlu ile de burada tanışıp evlenen Muhsin Yazıcıoğlu iki çocuk babası idi.
Helikopter kazası
Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009 tarihinde, Kahramanmaraş mitinginden Yozgat-Yerköy mitingine hareket etmek üzere içinde bulunduğu helikopter bilinmeyen bir sebepten dolayı düştü. Helikopter düştükten sonra İHA muhabiri İsmail Güneş 112 Acil Servisi aramıştır. Bu konuşmada bacağının kırık olduğunu, helikopterde bulunanlardan sadece BBP Sivas il Başkanı Erhan Üstündağ’ın inlediğini, ne BBP Sivas il başkan yardımcısı Murat Çetinkaya ne de pilot Kaya İstektepe’den ses geldiğini, Muhsin Yazıcıoğlu’nu ise göremediğini söylemiştir.
Bu konuşmalar İsmail Güneş’in son konuşması olmuştur. Kazadan 48 saat sonra helikopterin enkazı ve Muhsin Yazıcıoğlu dâhil 6 kişinin naaşı arama ekipleri içerisinden 17 gönüllü civar köylüsü tarafından Sisne ve Kızılöz Köyleri arasındaki Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkiinde bulundu. Enkaz, 48 saat süren arama çalışmalarının yapıldığı bölgenin içerisinde değil 115 km uzağındaydı.
28 Mart 2009 tarihi ve saat 14:10′da BBP Genel Sekreteri Yalçın Topçu’nun yaptığı açıklamaya göre, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekiler vefat etmişlerdir. Kendisi daha önce on yedi defa trafik kazası geçirmişti ancak bunların hepsini hafif sıyrıklarla atlatmıştı.
Muhsin Yazıcıoğlu’nun cenazesi ölümünden 6 gün sonra 31 Mart 2009 tarihinde Kocatepe Camii’nde düzenlendi. TBMM’deki törende Muhsin Yazıcıoğlu’nun Türk bayrağına sarılı naaşının üzeri çiçeklerle süslendi. Cenaze törenine basın mensupları dâhil yaklaşık 700.000 kişi katıldı. Vasiyeti üzerine cenazesi, Taceddin Dergahı’na gömülmeyi vasiyet ettiği için bir bakanlar kurulu kararı çıkarılarak Mehmet Âkif Ersoy müzesi olarak kullanılan dergahın bahçesine defnedildi. Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümünün ardından memleketi Sivas’ta birçok parka ve caddeye ismi verildi. Amasya’da ve Ankara Çamlıdere ilçesinde yapılan caddenin ismi Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi olarak değiştirildi. Anadolu’nun birçok yerinde park, cadde ve vakıflara onun ismi verilerek kendisine duyulan sevgi ve saygı tekrar ifade edildi.