Seçmeli Dersler Mağduriyet Oluşturuyor
SEÇMELİ DERS DÜZENLEMESİ ÖĞRETMENLERİMİZİ DERSİNDEN ETMİŞTİR
Eğitimi daha da gericileştirerek istediği kindar ve dindar nesli yetiştirmek için afet/salgın demeden uğraşan, her krizi fırsata çeviren iktidar ve onun eksenindeki Milli Eğitim Bakanlığı, bu kez gözünü yine seçmeli derslere dikmiştir.
Halihazırda etik dışı uygulamalarıyla bu dersleri seçmeli değil ‘dayatmalı’ haline getiren, okul yöneticilerine “din derslerini seçtirmeleri konusunda” her yıl usulsüz talimatlar veren MEB, bu kez bu dayatmayı daha sistemli hale getirmeye yönelik kritik bir adım atmıştır.
Tüm seçmeli dersleri “İnsan, Toplum, Bilim”, “Din, Ahlak ve Değer”, “Kültür, Sanat ve Spor” kategorileri altına toplayan Bakanlık, her öğrenci için bu kategorilerden en az bir dersi seçmeyi zorunlu kılmıştır. Böylece öğrenciler artık zorunlu din dersinin yanında bir de ‘seçmeli’ zorunlu din dersleri almak durumunda bırakılmıştır.
Okulların açılmasına kısa bir süre kala MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı eliyle yapılan bu düzenlemeyle ortaokullarda din dersi haftalık 4 saate çıkarılmıştır. Bu da yetmezmiş gibi İlgili kararın beşinci maddesinde aynı zamanda tüm ortaokullarda birinci sınıfta 18 saat Arapça dersi verilebilmesinin önü açılmıştır. Aynı gerici uygulama, liseler için de geçerlidir. Liselerde zorunlu din dersi sayısı, bu kategori kurnazlığıyla haftalık en az 3 saate çıkarılmıştır.
Okıllarımızda Arapça’nın önünü açan bu düzenlemenin yanı sıra Anadolu liselerinde ise ikinci yabancı dil olan Almanca/Fransızca dersleri zorunlu olmaktan çıkarılıp seçmeli hale getirilmiştir. Yüzlerce Almanca/Fransıza öğretmeni norm dışı kalacaktır. Mağduriyet adaletsizlikle birleşerek okullarımızın düzeni bozulmaktadır.
Birçok Branşta Öğretmenlerimiz Norm Tehlikesi ile Karşı Karşıya
Yeni uygulamayla birlikte önemli alanlarda uzmanlaşmış çok sayıda öğretmenin norm fazlası haline gelmesi ve görev yaptıkları okullardan ayrılmak zorunda kalması an meselesidir.
Bu sinsi düzenlemeler okulların açılmasına 5 kala yapılmayıp daha önceden bildirilerek hazırlansaydı yaz aylarında tayin isteyerek mağduriyetten kurtulabilecek öğretmenler şimdi bir ‘oldu bitti’ mağduriyetiyle karşı karşıya bırakılmıştır.
Şimdiye kadarki dayatmalar, zaten okullardaki norm dengesini alt üst ederek eğitim emekçilerini de mağdur etmekteydi. Örneğin sınıfları 50 kişilik koca liselerde ancak 1 tane fizik, kimya ya da biyoloji öğretmeni istihdam edilirken, bu dayatmalar sonucunda birkaç tane din dersi öğretmeni bulunmaktaydı.
Matematik uygulama ve bilim uygulamaları dersleri birleştirilerek, Fen Bilgisi ve Matematik öğretmenleri mağdur edilmiştir.
Eğitim-iş olarak iktidara ve MEB’e çağrıda bulunuyoruz:
Eğitimin tüm bileşenlerini mağdur edecek ve eğitimi daha niteliksiz, kaotik hale getirecek bu uygulamayı derhal iptal edin! Bilin ki bugün birkaç dersi seçme hakkı bile vermedikleri gençler, yarın ülke yönetimini belirleyen seçimlerde bugünleri unutmadan oy kullanacak bireylerdir. Dilinizden düşürmediğiniz ‘milli irade’ tekerlemesiyle daha fazla çelişmeyin.
Laik eğitimin savunucusu olan Eğitim-İş olarak konunun takipçisi olacağımızı, yaşanacak her mağduriyetin hesabını sonuna kadar soracağımızın altını çiziyoruz.
Namık Kemal AYDOĞAN
Şube Başkanı
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.