Şahin Tin'den Skandal Rapor Çıkışı!

Şahin Tin'den Skandal Rapor Çıkışı!

AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, Avrupa Parlamentosu’nun kabul ettiği skandal Türkiye raporunun perde arkasında yatan gerçeklere ilişkin çarpıcı bilgiler paylaştı.

A+A-

AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile müzakereleri askıya alma raporunu kabul etmesinin izah edilebilir bir yanının olmadığını söyledi. Raporun Türkiye hakkında yersiz suçlamalar içerdiğini belirten Milletvekili Şahin Tin, somut delilerden uzak kişisel görüşleri barındıran bir raporla alınan karar tarafsız olamaz ve gerçeği yansıtmaz dedi. Milletvekili Şahin Tin, ayrıca Avrupa’nın mültecilere yönelik taşıdığı endişesinin de AP’nu tutarsız karar almaya sevk ettiğini söyledi. 

 

FETÖ GÖRMEZDEN GELİNEMEZ

 

Fetullahçı Terör Örgütünü Avrupa Ülkelerinin ısrarla görmezden geldiğini dile getiren Milletvekili Şahin Tin, “Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen rapora göre Türkiye’ye yönelik eleştirilerin merkezinde OHAL yer almaktadır. Oysa raporda OHAL’in ilan edilmesine neden olan Türkiye tarafından ‘silahlı terör örgütü’ olarak ilan edilen terörist yapı FETÖ ile ilgili gerçekler görmezden gelinmiştir. FETÖ’nün sayısız delilin şüpheye yer bırakmadığı 15 Temmuz 2016 darbe girişimine kalkıştığı ve 249 masum insanımızı katlettiği, demokrasi ve halk iradesine ağır bir saldırı gerçekleştirdiği ayan beyan ortada iken bu yapının görmezden gelinmesi de asla kabulü mümkün değildir” dedi.

 

TERÖRE DESTEK OLANLARA AF YOK

 

AP’de kabul edilen skandal rapora göre akademisyen, hakim vb. binlerce kamu çalışanının görevden uzaklaştırıldığı ve seçilmiş görevliler ve sıradan insanların tutuklandığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını dile getiren Milletvekili Şahin Tin; “Avrupa Parlamentosu’nun sıradan kişi yada kamu çalışanı olarak ifade ettiği kişiler aslında kod ismi kullanan darbeci FETÖ üyeleridir. HDP milletvekilleri ve belediye başkanları, PKK terör örgütüne yardım ve terör örgütü propagandası yapmaktan tutuklandılar. Söz konusu kişilerin PKK terör örgütü ile olan bağları son derece somut delillere dayanıyor. Öyle ki, Avrupa Birliği de PKK’yı 2002 yılında terör örgütü listesine aldığı kararı da iyi okumalıdır” dedi.

 

OHAL’DE SİVİL HAYAT VE DEMOKRASİ KISITLANMIYOR

 

Olağanüstü hal nedeni ile 16 Nisan referandumu öncesi seçim kampanyasının adil yürütülmediği İddialarına da net cevap veren Milletvekili Şahin Tin, “OHAL başta FETÖ olmak üzere Türkiye’ye fiilen saldıran terör örgütleri ile etkin mücadele için uygulanmaktadır. OHAL süresince sivil hayat ve demokrasi hiçbir şekilde kısıtlanmıyor. Referandum sürecinde yürütülen ‘evet’ ve ‘hayır’ kampanyaları tamamen serbest şekilde yürütüldü. Oysa AP’su Avrupa’nın ‘hayır’ kampanyalarına nasıl destek verdiğini ve ‘evet’ kampanyalarını nasıl engellemeye çalıştığını da iyi görmelidir. Fransa’da darbe girişimi olmamasına rağmen aylardır devam eden bir OHAL süreci mevcut. Fransa’ya baktığımızda OHAL şartlarında seçimlerini yaptı” dedi.

 

DEMOKRATİK BİR YÖNETİM SİSTEMİ KURULDU

 

Cumhurbaşkanlığı Sisteminin kuvvetler ayrımı ve yeterli kontrol denge unsurlarına sahip olmadığı yönündeki iddialara da yanıt veren Milletvekili Şahin Tin; “AP raporunun tam aksine Cumhurbaşkanlığı Sistemi, daha keskin ve net bir kuvvetler ayrılığı ortaya koyuyor. Aslında yeni kabul edilen sistem iddia edildiğinin aksine yasamanın da yürütmenin de doğrudan halkoyuyla belirleneceği bir hükümet modelidir. Hem seçilmişlerin görev süreleri hem de seçimlerin yenilenme aralığı bellidir. Dolayısıyla yeni hükümet modeli daha demokratik bir yönetim sistemi olduğu aşikârdır” dedi.

 

HALKIN KARARI UYGULANIYOR

 

Milletvekili Şahin Tin, Anayasa değişiklik paketinin herhangi bir değişiklik yapılmadan yürürlüğe girdiği iddiasına ise sert tepki gösterdi. “Anayasa değişiklik paketi halkoylamasına sunulmuştur. 16 Nisan’da yapılan Referandum sonucunda halk iradesi Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesine karar verdi. Türkiye artık bundan sonra yasama ve yürütme organları doğrudan halk tarafından ve ayrı ayrı belli bir süre için seçilecekler. Böylesi bir hükümet modelinin demokrasiyi güçlendireceği açıktır” dedi.

 

TERÖRE HİZMET EDENLERE YASAL İŞLEM YAPILIYOR

 

Milletvekili Şahin Tin, kabul edilen raporda yer alan Türkiye’nin basın ve ifade özgürlüğünün ihlal ettiği, medya organları ve sosyal medya hesapları engellediğine ilişkin iddialara ise; “Türkiye, FETÖ, PKK ve DAEŞ terör örgütleri ile çok yönlü bir mücadele yürütüyor. Binlerce masum insanı katleden milli iradeye yönelik darbe girişiminde bulunan terör örgütlerinin basın organları ve sosyal medyada da destekçileri bulunmaktadır. Medya organlarında da terör örgütü propagandası yapan veya kanunlarda belirtilen diğer suçları işleyenler hakkında doğal olarak hukuki zeminde yasal işlem yapılmaktadır. Bu durum devletimizin bekası ve milletimizin güvenliğini bakımından vazgeçilemez bir önlemdir” dedi.

 

KIBRIS TÜRKİYE’NİN KIRMIZI ÇİZGİSİ

 

AB’nin, Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki tartışmalara barışçı yaklaşmadığı, Türkiye’nin Kıbrıs’tan askerlerini çekmesi gerektiği ve Türkiye’yi illegal yerleşimci yetiştirmekle suçladığı iddiaların kabul edilebilir bir yanının olmadığını belirten Milletvekili Şahin Tin; “AB tarafsız değil tek taraflı hareket ederek Kıbrıs sorununun iki taraflı olduğunu unutuyor. Hiçbir çözüm tek taraflı değildir. Kıbrıs sorunu da aynı şekilde, tek taraflı bir çözüm üretilemez. Bununla birlikte bugüne kadar Türkiye’nin ortaya koyduğu çözüm odaklı barışçıl tavır da asla göz ardı edilemez. Kıbrıs sorunu, çözüm girişimlerine kulak tıkayan ve reddeden Rum kesiminin sorumluluğundadır. Türkiye’nin adadan asker çekmesi ve garantörlük haklarından vazgeçmesi gibi bir şey söz konusu olamaz. Çünkü adada bulunan soydaşlarımızın can güvenliği bizim için her şeyin üstündedir. Kıbrıs Türkiye’nin kırmızı çizgisidir” dedi.

 

AKKUYU NÜKLEER SANTRAL BAHANE

 

Avrupa Parlamentosu’nun kabul ettiği raporsa belirtilen Türkiye’nin Akkuyu Nükleer santral inşaatını deprem riskinden dolayı durdurması yönündeki talebin anlaşılır bir yanının bulunmadığını söyleyen Milletvekili Şahin Tin; “AB Deprem riskini bir bahane olarak kullanmakta ve Türkiye’nin egemenlik haklarını ihmal etmektedir. Santral inşaatı öncesi deprem riskine yönelik tüm zemin etütleri yapılmıştır. Santral son teknoloji ile donatılarak, maksimum düzeyde güvenlik önlemleri alındı. Aslına bakılırsa AB Akkuyu’da zaman kaybetmemeli. Doğu Avrupa ülkeleri olan Rusya, Ermenistan, Fransa vb. ülkelerde bulunan eski teknolojilerin kullanıldığı santrallere odaklanmalıdır” dedi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.