Kolayı Seçmek

Doğru bildiğinizi söylemenin bedelleri vardır. Birincisi sizin gibi düşünenlerin takdiri, ikincisi ise üzerinize yağacak tenkitler. Sizi takdir edenlerin, aynı düşünceleri söylemelerini beklediğinizde, onların ortadan kaybolmaları da ayrı bir meseledir.

*

Tenkitleri üç şekilde karşılayabilirsiniz. Birincisi, muhataplarınızın gönlünü kırmaktan endişe ederek söylemleri yumuşatmak, usulca geri çekilmektir. Bu asla fikrinizden vazgeçtiğiniz anlamına gelmez. İkincisi karşı tarafın tezini kabul ederek geri çekilmek, üçüncüsü de düşüncenizde şahin bir tavır takınıp etrafı kırıp dökmek. Toplumda, etrafını kırp dökenler, her ne kadar alkışlansa da kimse onların yanında durmaz.

*

Bugün milliyetçi düşünce, temsil konusunda, kendi içinde zorlu bir süreç yaşıyor. Bu süreçte üç ayrı tavırda insanlar görmekteyiz. Birincisi bir arzu beyan edenler, ikincisi olumsuz cevap verenler, üçüncüsü de her iki tarafı seyredenler. Kolaydan zora doğru gidersek, seyredenler en rahat, cevap verenler rahat, ısrar edenler en az rahat.

Yerleşik bir düzen, ne kadar başarılı ya da başarısız olursa olsun, onun üstüne laf etmek, mutlaka ki şiddet dozu farklı farklı, çeşitli tepkilere yol açar.  O düzeni değiştirmek istiyorsanız birilerini yargılamanız gerekir. Bu o kadar zordur ki. Çünkü başkalarını yargılayan insanlar, kendilerinin sevimsiz olduklarının farkındadırlar. Kusur söyleyen insan, toplumun gözünde kusurlu görülür.

*

Bu tepkilere muhatap olmak ve rahatsız olmak istemeyenler, kolaylardan birini seçecektir.  Olup biteni uzaktan seyretmek, ama aş piştiğinde sofraya oturmak, en kolayı olsa gerek. Diğer bir kolay ise mevcudun yanında durmaktır. Bu davranışı gösterenler de ikiye ayrılır. Birincisi samimiyetle, doğrunun bu olduğuna inananlar, ikincisi ise sadece kolayı seçenlerdir.

*

Bu süreçte, uzaktan seyredenler bir yana, düşündüğünü gerçekleştirmek ya da bu düşünceyi engellemek için kırıp dökenler, hem kendi camiası hem de bütün kamuoyu nezdinde, mutlaka yalnız kalacaklarını da hesap etmek zorundadırlar.  Esasında, asıl mesele, zoru veya kolayı seçmek değil, en sonunda bir arada olmayı zorlaştırmamaktır.

*

Şahin Hüseyin Celep / ANKARA