Sağlıklı Bir Vücud İçin Ne Yapmak Gerekir?

Sağlıklı Bir Vücud İçin Ne Yapmak Gerekir?

A+A-

ANTİOKSİDAN ALKALİ SU İÇİN

Piyasa da bulunan musluk suyu dahil bütün suların ORP seviyesi +200'ün üzerindedir. Yani oksidandır. Bu suları içtiğinizde içindeki karasız oksijen atomları hücrelerden elektron alır ve hücreleri oksitler. Oksitlenme hücrenin çürümesi yani ölmesi demektir.

Musluk suyunun pH seviyesi 7, hazır suların pH seviyesi 7 – 7,5 civarında, arıtma cihazlarından elde edilen arıtılmış suların pH seviyesi ise 7 nin altında hatta bazıları 5 – 5,5 civarında yani asidiktir. Arıtma cihazlarından elde edilen sular içildiğinde vücudun asiditesini artırır. Musluk suyu ve hazır sular ise hemen hemen nötr olduğu için vücudun asiditesini azaltmaya yardımcı olmaz.

Hazır sular mineral yönünden zayıf, arıtılmış sularda ise neredeyse hiç mineral bulunmaz, saf sudur. Saf su içmek özellikle çocuklar ve yaşlılar için çok sakıncalıdır. Saf su içenlerin yaş ilerlediğinde kemik erimesine yakalanma riski çok yüksektir. Vücutta kalsiyum eksikliği düşük tansiyona neden olabilir.

antioksidan alkali suyun ORP (redoks potansiyeli) seviyesi -50 ~ -450 arasındadır. Yani antioksidandır. Hücreleri elektronla besler.

antioksidan alkali suyun pH seviyesi 8,5 – 10 arasındadır. İçildiğinde vücuttaki asidik atıkları ve toksinleri nötrleştirerek atılmasını sağlar.

Antioksidan alkali suda bol miktarda inorganik alkali mineraller (Kalsiyum, Magnezyum, Sodyum ve Potasyum) bulunur. Bu mineraller iyon formunda olduğu için vücut tarafından çok kolay emilir. Herhangi bir sindirilme işlemine gerek kalmaz. Oysa gıdalarda bulunan inorganik alkali mineraller gıdalar sindirildikten sonra vücut tarafından emilir. Bu inorganik alkali mineraller vücutta yağların yakılmasını sağlar. Kemik erimesini engeller. Günde 1 litre alkali su içmek günde 2 litre süt içmekten daha faydalıdır.

Güne başlarken, sabah kahvaltısından yarım saat önce yarım litre antioksidan alkali su içmenin vücuda çok fazla faydası vardır. İnsanın gün boyunca zinde kalmasını sağlar.


SİGARAYI BIRAKIN

Sigara, akciğerlerdeki solunum yollarında katran birikmesine neden olarak gerekli miktarda oksijen alınmasını engeller. Bu da kan aracılığıyla hücrelere taşınan oksijen miktarının azalması anlamına gelir. Besinler hücrelerde oksijen ile yakılır. Yetersiz oksijen besinlerin tam olarak yakılmadan vücuttan atılmasına neden olur.

Ayrıca sigara dumanı kuvvetli asidiktir. Solunduğunda özellikle akciğerlerin asiditesini artırır. Akciğer kanserinin sebeplerinden birisi de budur.


HAFİF EGZERSİZ YAPIN

Hafif egzersiz vücut alkalitesini artırır. Aşırı ve ağır egzersiz ise laktik asit birikiminden dolayı asidik etki yaratır. Asidik atıkları temizleyen organları iyi çalışmayan insanlar asidik bir vücuda sahiptirler ve kendilerini daima yorgun hissederler. Egzersiz yapmamak, vücutta asidik atıkların ve toksinlerin artmasına ve birikmesine neden olur.


GIDALARI UYUMULU TÜKETİN

Gıdaların birbiriyle uyumlu olarak tüketilmesinin vücut alkalitesi üzerinde anahtar rolü vardır. Gıdaların uyumlu tüketilmesi vücut alkalitesini daha çok artıracak ya da meydana gelebilecek asiditeyi en aza indirecektir. Aynı anda birkaç asidik gıda birlikte tüketilmemelidir. Mesela fast-food yiyeceklerin kola ile birlikte tüketilmesi son derece sakıncalıdır. Çünkü her ikisi de asidiktir ve ikisinin birlikte tüketilmesi vücudu daha asidik hale getirecektir.

ALACAĞINIZ BESİN TAKVİYELERİNİN ALKALİ OLMASINA DİKKAT EDİN

Bir besin takviyesi alacaksanız, kendinize bu takviyeyi almanızdaki amacınızın ne olduğunu, bu takviyenin vücudunuzun alkalitesine katkı yapıp yapmayacağını ve asidik atıkların vücudunuzdan atılmasına yardımcı olup olmayacağını sormalısınız. Yeşil besinler toksinlerin vücuttan temizlenmesine ve atılmasına çok önemli katkı sağlar.

ALKALİ DİYET YAPIN

Alkali diyet tüm organların daha iyi çalışmasını sağlayarak vücudun enerjisini artırır. Genelde asidik ve alkali yiyecek ve içecekleri birlikte tüketmek çok önemlidir. İnsandan insana göre değişse de ideal alkali diyet şekli; hacimsel olarak

%75 oranında alkali, %25 oranında asidik gıdalarla beslenmektir.

Stresin ve negatif duyguların asidite üzerine etkisi

Şimdiye kadar birisine veya bir olaya çok kızdığınızda ya da çok üzüldüğünüzde midenizde rahatsızlık hissettiniz mi?

Stres ve tüm negatif duygular vücuttaki asiditeyi artırır. Stresten ve negatif duygulardan mide başta olmak üzere bütün organlarımız etkilenir.

Birçoğumuz bir arkadaşımızdan yada tanıdığımız birisinden aşağıdaki ya da buna benzer bir ifadeyi duymuşuzdur.

"Sorunlarının seni yenmesine ve seni yiyip bitirmesine sen izin veriyorsun"

Stres, evham, endişe, kuruntu ve kuşku birçok hastalığın altında yatan başlıca nedendir. Çünkü vücudun asiditesini artırırlar. Bunlar yaşamınızı ve sağlığınızı baltalar, zarar verir ve insanı sinirlendirir. Sinir nefrete neden olur (birisine sinirlenirseniz ondan nefret edersiniz). Nefret insana sürekli acı vererek tüketir.

Oysa sevgi ve anlayış vücudun alkalitesini yükselterek temizler, arındırır ve iyileştirir. Bu nedenle her zaman pozitif düşünmeye çalışmalı, bunu bir yaşam tarzı haline getirmeliyiz.

Sinirlendiğinizde kendinizi yorgun ve bitkin, mutlu olduğunuzda ise kendinizi zinde ve enerjik hissedersiniz.

Alkali vücuda sahip insanlar kendilerini zinde ve mutlu, asidik vücuda sahip insanlar kendilerini yorgun ve bitkin hissederler. Hiçbir şey yapmak istemezler, sürekli uyumak ve dinlenmek isterler. Bunun sonucunda çevreleriyle olan sosyal ilişkileri zayıflar, bir süre sonra yalnızlaşırlar ve sinirli hale gelirler. Her şeye öfkelenirler.

Stresin ve negatif duyguların neden olduğu rahatsızlıklarda alınan ilaçlar sadece bu duyguları bastırmaya yarar. Oysa rahatsızlık olduğu gibi duruyordur. Antioksidan alkali su negatif iyon yönünden zengin olduğu için stresi azaltıcı etkisi de vardır.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.