Öğretmenlik, gücünü sevgiden alan, insanlık tarihi kadar eski; aynı zamanda kutsal bir meslektir. Fedakârlık, emek, sabır ve de hoşgörü isteyen öğretmenlik, bedeli maddiyatla ölçülemeyecek kadar değerli ve saygın olup; her şeyden önce, topluma iyi insan yetiştirme sanatıdır.

Bir toplumun bilimsel, sosyal, sanatsal, kültürel ve ekonomik açıdan yükselebilmesi ve de her açıdan müreffeh olabilmesi, öğretmenlerimizin kendini daha da yetiştirebilme çabalarına bağlıdır.

Nitekim, Cumhuriyetimizin kurucusu Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenlere yönelik: “Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu kalite ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir. Sizlerin, seçkin görevinizin yerine getirilmesine büyük özveriyle varlığınızı vereceğinize hiç şüphe etmem!” sözü bu mesleğin önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Eğitim camiamızın neferleri olan öğretmenlerimiz, hızla gelişen bilgi ve teknoloji dünyasına ayak uydurarak bilginin geliştirilmesi, yaygınlaştırılması, geleceğe aktarımı ve çağdaş bir toplumun bilgi damarlarına nüfuz etme noktasında durmaksızın ileriye bakmalıdırlar.

Bu duygu ve düşüncelerle; başta görevleri başında şehit düşmüş eğitimcilerimiz olmak üzere, ahirete irtihal eden tüm öğretmenlerimize Allah’tan rahmet dilerim.

Başöğretmen Atatürk'ün 100. doğum yıl dönümü olan 1981 yılından beri her yıl 24 Kasım’da kutlanan bu günde, cehaletle savaşın en keskin kılıcı olan öğretmenlerimizin gününü kutluyor; sağlık ve esenlik diliyorum.