Rektör Bağ, mesajında; yaşanan çevre sorunlarında en büyük etkenlerden biri olan insanın, çözüm konusunda da yine başrolde olduğunu hatırlatırken, Pamukkale Üniversitesi olarak, hayata geçirilen projeler ile doğaya duyarlı bir üniversite olmaya devam edeceklerini ifade etti.

“Tüm canlıların ortak yaşam alanı olan doğa, bugün birçok sorunla karşı karşıya kalırken sorunların temeline bakıldığında çoğunlukla beşeri kaynaklı oldukları görülmektedir. Bu nedenle sorunun hem kaynağı hem de çözümü olan insan, doğanın sürdürülebilirliği açısından müşterek bir çaba içerisine girme yükümlülüğü taşımaktadır. Hiç şüphesiz ülkelerin sanayileşme ve teknolojide yaşadığı gelişimler, insanoğlunun doğaya yaptığı müdahaleleri arttırarak, çevrenin tahrip olmasına neden olmaktadır. Bilimsel olarak yaklaşık 4,5 milyar yaşında olduğu tahmin edilen Dünyamız, gerek nüfusun artması, gerek sanayileşme gerekse insanlığın tüketim arzusu nedeniyle, küresel iklim değişikliği, kuraklık, biyoçeşitlilikte yaşanan düşüşler gibi sorunlarla boğuşmaktadır.

Ortak Projeler

Bilimde yaşanan gelişmelerle birlikte, artık günümüzde insan ile doğa arasındaki ilişkiler daha izlenebilir ve yaşanan sorunların çözümleri çok daha kolay bulunabilir olmuştur. Çevre sorunlarının en büyük etkenlerinden biri olan insan, sorunların çözümünde de yine başroldedir. Gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakabilmek için öncelikle her birey doğayı korumak adına davranış biçimlerinde değişiklikler gerçekleştirmeli devamında ise toplumlar ortak projelerde buluşmalıdırlar.

“Doğa Dostu Bir Üniversite” anlayışını benimseyerek yetiştirdiğimiz yeni nesillerimize de daima bu bilinci aşılamaya devam edeceğiz. Bu kapsamda Pamukkale Üniversitesi olarak bizler, değerlendirilebilir durumda olan atıkların geri kazanılması, değerlendirilebilmesi mümkün olmayan atıkların ise çevreye zarar verilmeden bertaraf edilebilmesi adına Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde başlatılan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından yürütülen “Sıfır Atık” projesine dâhil olduk. Yine Türkiye’de bir üniversite olarak ilk kez gerçekleştirilen bir uygulama olarak yaşları 400 ile 600 aralığındaki anıt zeytin ağaçlarını, doğal yaşam alanlarının dışında, Kınıklı Merkez Yerleşkemizin çeşitli noktalarına transplantasyon uygulaması ile koruma altına aldık. Ayrıca, yakın bir zamanda Kınıklı Merkez Yerleşkemiz içinde ziyarete açacağımız ‘PAÜ Botanik Bahçemiz ile yerleşkemiz içindeki sosyal yeşil alanlarımızı genişleterek, doğaya duyarlı, yeşili seven ve çevreyi koruyan bir üniversite olmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda faaliyetlerimiz, gelişen bilim ve teknolojinin ışığında, sivil toplum örgütleri ve devletimizin diğer kurumları ile yapacağımız ortak çalışmalarla devam edecektir.

Son zamanlarda yaşadığımız Koronavirüs (Covid-19) salgını da bir kez daha göstermiştir ki salgınla mücadele kapsamında, insanların evlerinde kalması ile birlikte hava kirliliği azalmış ve denizler büyük ölçüde temizlenmiştir. Buradan edindiğimiz tecrübeler ile birlikte, doğamıza karşı daha duyarlı olmalı ve daha çok özen göstermeliyiz. Dünyamızda sadece biz insanların değil, diğer canlı türlerinin de yaşam hakkı olduğunu unutmamalıyız.