Postal Yalayıcı Gölbaşı'nda Bülbül Oldu

Postal Yalayıcı Gölbaşı'nda Bülbül Oldu

"Postal öpücü" Barzani'nin Ankara ziyaretinin ikinci gününde program dışı bir ziyaret yaşandı. Barzani'ye Ankara Gölbaşı'nda Özel Kuvvetler Komutanlığı'na yaptırılan ziyaret medyaya "bordo berelilerin eğitimi konusunda bilgi aldı" diye yansıtıldı

A+A-

"Postal öpücü" Barzani'nin Ankara ziyaretinin ikinci gününde program dışı bir ziyaret yaşandı. Barzani'ye  Ankara Gölbaşı'nda Özel Kuvvetler Komutanlığı'na yaptırılan ziyaret medyaya "bordo berelilerin eğitimi konusunda bilgi aldı" diye yansıtıldı. Bence sakıncası yok, olağan bir bilgi akışı. Fakat, Musul-Başika bölgesine yapılan asker takviyesinden, resmi dille ifade edilen "rotasyon" dan sonra Barzani'nin Ankara'ya çağrılışı  bizleri biraz daha meşgul edecek gibi görünüyor. Barzani'nin Gölbaşı ziyaretini Ankara'daki tüm temaslarından ayrı bir yere koymamız lazım.

 

Barzani'nin "postal öpücülüğü", yıllarca Saddam'a karşı kendisinin Türk askeri, Özel Kuvvetler elemanlarınca korunmasından gelir. O yıllardan beri canını koruyan ve emniyetini sağlayan Özel Kuvvet  görevlilerinden Barzani ile ilgili ne anılar dinlemişimdir. O yüzden bilirim ki, Barzani'nin Özel Kuvvetler hakkında özel bir brifing almasına pek de ihtiyacı yoktur. Gölbaşı'nda 2 saati aşan brifing hakkında biraz bilgi çıtlatayım sizlere. Çünkü, aşağıdaki satırlarda vereceğim haberler bu brifingle de alakalı.

 

Hatırlarsanız, Barzani'nin Ankara'da ilk ziyaret durağı geleneksel olarak MİT oldu. "Geleneksel" dedim çünkü bir zamanlar "postal öpücü" her Ankara'ya çağrıldığında Yenimahalle'de misafir edilir ardından geriye postalanırdı. Malumunuz, köprünün altından çok sular aktı. Yenimahalle'de Barzani MİT'den  istihbarat için eleman takviyesi istedi. Diğer ayrıntılara, Gölbaşı brifinginde değineceğim ama öncelikle programda olmayan ziyareti daha iyi anlayabilmek için bir hususun altını önemle çizmek istiyorum. Uludere olayından bu yana en yumuşak tabiriyle Genelkurmay ve MİT arasındaki "istihbarat paylaşımı"ndan doğan güven krizi hala tepe noktada. Bu gerginlik PKK'ya yönelik operasyonlar sürecinde de giderilemedi.

 

"Postal öpücü" Yenimahalle'nin arka kapısından çıktıktan sonra programlı siyasi temaslarının tamamlanması beklendi. Kendisine bir de Gölbaşı'nı ziyaret etmesi için önemli hassasiyet vurgusu yapıldı. Barzani, ricayı kıramadı!.. Yanında getirdiği kendi istihbarat yetkilileri ile birlikte koşa koşa Gölbaşına gitti. Bordo Bereliler'in pazularının ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha yerinde gördü.  Barzani, yanındaki heyet ile birlikte, Özel Kuvvet yetkililerine bölgedeki gelişmeleri anlattı. PKK/PYD geçişleri, ittifaklar... Barzani, özellikle IŞİD tehlikesine dikkat çekti. Sıkıntılarını ve korkularını anlattı. Saddam'ın eski adamları ile IŞİD'in hangi bölgelerde nasıl ittifak kurduklarını tek tek sıraladı. Yardım ve destek istedi. Özellikle istihbarat alanında yetersizlikten yakınıp, takviye talebini yineledi. Yani anlayacağınız, yılların "postal öpücüsü"  resmi açıklamalara göre "brifing aldı", yapılamayan açıklamalara göre ise "kapsamlı ve de çok faydalı brifing verdi" !..

 

Gelelim diğer konuya;

 

"Başbakan" Ahmet Davutoğlu, 2016 eylem planını açıkladı. AKP iktidarının  sadaka ekonomisini modernize etti. Yıl içinde, çeşitli vadelerde vatandaşın cebine ne kadar nakit sıkacağını anlattı. Makarna, kömür, küçük ev eşyaları ve çeyrek altından geçiş sürecini uzun uzun anlattı. Sanki bunlar vatandaşın bir cebinden girerken diğer cebinden kat kat fazlasıyla çıkmayacakmış gibi!.. Aslında bu paket, başkanlık sistemi için yeni narkoz döneminin rüşveti. Kimse çıkıp da seçim öncesi vaatleri arasında olan o meşhur "huzur" ve "kamu düzenini sağlama kararlılığı"nı sormadı. 1 Kasım'dan bu yana terör bölgesinde değişen, iyiye doğru giden tek bir şey yok. İktidar, Diyarbakır'daki ayaklanmayı bastıramıyor. Her gün şehit haberleri gelmeye devam ediyor. Savcılar olay yeri incelemesi bile yapamıyor. Barzani'de  yeni "çözüm süreci" için arabuluculuğa soyunacağını ilan ederken Ankara'ya bölgeden şok istihbarat raporları gelmeye devam ediyor.

 

YENİÇAĞ'ın güvenilir kaynaklardan ulaştığı bilgilere göre; Kandil'deki kanlı çetenin elebaşları Mart ayıdan itibaren başlatacakları "büyük ayaklanma" için yeni stratejiler geliştirdi. Kış aylarında şehir çatışmaları devam ettirilecek. Mart ayından itibaren ise "dağda kimse kalmayacak". Hainler, dağdaki çakalların hepsini şehirlere sürerek kan dökmeye devam edecek. Güvenlik kaynaklarının raporlarına göre, ilkbahardaki hain eylem planının diğer bir parçası da Valilere yönelik eylemler ve "kovma" planları.

 

Bendeniz, sizlere son bilgileri art arda sıraladım. Siyasi iktidarın, bazı figürleri değiştirerek yeniden tezgahlamaya çalıştığı "çözüm süreci"ni ve "Barzani ile ne olur" sorusunun cevabını da sizlere bıraktım!...

Ahmet TAKAN - YENİÇAĞ GAZETESİ

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.