Bu bağlamda Terör örgütlerine bağlı ne kadar öğretmen varsa tamamını uzaklaştırmak gerekmektedir. PKK’lı öğretmen diye bişey yoktur; Öğretmenin teröristi olamaz, o PKK’lıların Milli Eğitim’den atılmaları şarttır.

Sadece bilgili, donanımlı öğrenciler yetiştirmek de yakın zamanda gördüğümüz üzere fayda etmemektedir. Yeteneklerini ömür boyu ülkemizin kalkınması için kullanacak, vatanına her zaman sevgiyle bağlı kalacak bireyler, milli şuura ve ahlaka sahip nesiller yetiştirmeliyiz. Ve bunun adımlarını hep beraber atmalıyız. Başta ülkesi ve mensubu olduğu Türk Milleti için çabalayan nesiller yetiştirmek, en öncelikli uğraşımız olmalıdır.

Bugün ;

En zor şartlarda, yurdumuzun her köşesinde fedakarca görev yapan öğretmenlerimiz var.

Aynı üniversiteden mezun, aynı öğretmenler odasında ‘’kadrolu, sözleşmeli, ücretli’’ olarak 3 farklı statüde çalışan öğretmenlerimiz var.

Farklı yıllarda, özellikle 2010 KPSS sınavlarında Fetöcüler tarafından hakları yenmiş, yıllarca sesini duyuramamaktan, kendi hayatına küsmüş, mağdur olmuş binlerce MAĞDUR ÖĞRETMENLER var,

Öğretmen olmayı hak etmiş, diplomasını almış; ailesinin ve çevresinin baskısı altında iş bekleyerek yaşayan; ATAMA BEKLEYEN 340 bin ÖĞRETMEN var.

Başbuğumuz Alparslan TÜRKEŞ’in yıllar önce dediği gibi: ‘’Türkiye’nin Milli Eğitim davası Cumhuriyetin kuruluşundan beri gayet plânsız ve çok yanlış bir şekilde yürütülegelmiş. Bugün de aynı kör dövüşü sistem devam ettirilmektedir. Eğitimin milletimizin sosyal ve ekonomik durumu ve ihtiyaçları dikkate alınarak Türkiye’yi en kısa zamanda kalkındıracak bir plâna bağlanması lazımdır. Onun için de önce Türkiye’nin muhtaç bulunduğu elemanların sayısı, branşlarının tespit olunması ve belirli süreler içinde ulaşılması gereken hedefler tayin olunarak buna göre eğitim faaliyetlerinin düzenlenmesi gereklidir. Yani Türkiye’de halkın sağlığı için ne kadar doktora ihtiyaç var, ne kadar sağlık memuruna, ebeye, hemşireye ihtiyaç olduğu ve bunun gibi ne kadar makine mühendisine, inşaat mühendisine ve böylece nelere ihtiyaç olduğu neticesine bilimsel bir şekilde varılmalıdır. Bundan sonra da Milli Eğitimin buna göre ayarlanması gerekir. ‘’

Bu duygu ve düşüncelerle 2016-2017 Eğitim-Öğretim yılının kıymetli öğrencilerimize, değerli velilerimize, okullarımızda görev yapan idareci ve öğretmenlerimize, Yüce Türk Milletine hayırlı uğurlu olmasını diliyor, ülkemizi güvenle geleceğe taşıyacak olan tüm öğrencilerimizin, değerli öğretmenlerimizin yeni ders yılını en içten dileklerimle kutluyorum.

İsmail CİRİT

MHP PAMUKKALE İLÇE BAŞKANI