Yasin Öztürk, kanun teklifinde şu ifadeleri kullandı:

Manevi zenginlik kaynağımız olan Bayramlar bir yandan milli ve dini duyguların, inanışların pekişmesi ve canlı tutulmasına yardımcı olurken, bir yandan da güçlü bir toplumsal yapının oluşmasına, değerlerimizin nesilden nesile aktarılmasına, huzur ve barış ortamının sağlanmasına ve aile mevhumunun korunmasına vesile olmaktadır.

Dargınların barışması, küçüklerin büyüklere saygı, büyüklerin küçüklere sevgi göstermesi, hastaların ziyaret edilmesi, verilecek küçük hediyelerle gönüllerinin alınması, hısım ve akrabanın kaynaşması, toplumsal ve bireysel hafızamızda büyük yer tutan bayram günlerinde mümkün olmaktadır.

Bayram günlerinin manevi hazzı yaşatan en önemli noktası, özellikle yoğun çalışma hayatı içinde zaman bulunamayan anne-baba, eş, dost, akraba ve komşu ziyaretleridir. Günümüzde ekonomik şartlar, iş, eğitim vs. nedenlerle vatandaşlarımız “doğduğu yerde değil, doyduğu yerde” yaşam mücadelesi vermektedir. Hal böyle olunca, başta kamu görevlileri olmak üzere, eğitimini şehir dışında devam ettirenler, çalışanlar özel günlerde ailelerinin yanında olmak istemektedir.

Vatandaş Telaşeden Kurtarılmalı

Bayram tatili her iki dini bayram için de arefe günü 13:00’ten itibaren başlamakta, kalan zaman yolculuk, temizlik ve alış veriş vb. gibi bayram hazırlıkları için yeterli olmamaktadır. Bununla birlikte bu durum fiiliyatta tam güne tamamlanmakta, ancak izin almak zorunda olan çalışanlar arasında bu durum eşitsizlik yaratmaktadır.

Her ne kadar idari izinle bu sorun çözülmeye çalışılsa da, idari izinler özel sektörü ve bankaları kapsamadığı için kamuoyunda her dini bayram öncesi gündeme gelmektedir.

Öte yandan arefe gününün resmi tatil ilan edilmesi, arefe gününde nakit işlemleri bulunan vatandaşlarımızı ve çek, senet, banka ödemesi vs. işlemleri yapmak zorunda kalan esnafımızı da rahatlatacaktır. Kısıtlı bir zamanda hem tahsilat, hem bankaya ödeme yapmak durumundaki esnafımız, yarım günde ödemelerini yetiştirememekte, dolayısıyla banka işlemleri bayram sonrasına kaldığı için faizle karşılaşmaktadır.  Ayrıca, arefe günü çalışmak durumunda olan banka çalışanlarımız da, bayram hazırlıkları için zaman bulacaktır.

Bu gerekçelerle “Arefe Günü” de bayram tatiline dahil edilmeli, çalışanlarımız bayram hazırlıkları için gereken zamanı idari izin alarak değil, yasal düzenleme ile kullanmalı, vatandaşlarımız ve esnafımız da dini bayram nedeniyle gerçekleştiremediği ödemelerin faizinden kurtarılmalıdır.

MADDE 1- 17/3/1981 tarihli 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin (B) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

“B) Dini bayramlar şunlardır:

1. Ramazan Bayramı; Arefe gününden itibaren, 4 gündür.

2. Kurban Bayramı; Arefe gününden itibaren, 5 gündür.”

MADDE 2- Bu Kanun yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.