Denizli'nin Sarayköy ilçesine bağlı Tekke Hamamı mevkiinde ‘Suyun Çıktığı Yer", yani yöresel adıyla İnaltı'nda, 36 yıldan bu yana 100 yataklı termal tesis işleten İnaltı Termal Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Şen, 90 derece sıcaklığa sahip, zengin mineralli termal suyun çamurun içindeki faydalı minarelleri koruyarak kokuyu aldı. TÜBİTAK’la ortak projelerde yürüten Mustafa Şen, kokusu alınmış şifalı termal çamuru tüplere ve kutulara koymayı başardı. Ömrümün yarısını şifalı termal çamura harcayan Şen, termal çamurdan ve termal sudan bugüne kadar sabun, krem, duş jeli ve şampuan da üretmeyi başardı. Üretiminin tamamını Sağlık Bakanlığı'ndan izinli ve ruhsat alarak yaptığını anlatan Mustafa Şen, termale olan ilgisinin dedelerinden geldiğini söyledi. Şen, "Dedelerimiz bu bölgelerden göçerken, kendi cazibesiyle çıkan termal suyu görmüş keşfetmiş. Buranın yöresel adı zaten 'İnaltı' suyun çıktığı yer anlamında. Otelimin ismi de oradan geliyor. 36 yıl önce bu bölgede hiç kimse termalin şifa kaynağı olduğunu bilmezken, turizmde büyük yer alacağını öngöremezken ben otelimin temelini attım. Kulaktan kulağa termal suyun ve çamurun faydası yayıldı. Bölgeye gelenler bir kez daha gelmeye başladı. Böylece ortaya çıkan konaklama ihtiyacını karşılamak üzere de otelimi büyütmeye karar verdim. Şimdi 100 yatakta termal sudan ve çamurdan şifa arayanlara hizmet veriyoruz. Çamura tabir yerindeyse ömrümü adadım. Ama başardım" dedi.

Formülü gizli

Termal çamurun en büyük sorununun bataksı kötü kokusu olduğunu ancak bunu aşmayı da başardıklarını dile getiren Mustafa Şen, "Termal suyun çamurunda oluşan bataksı koku nedeniyle çok şifalı olmasına rağmen çok tercih edilmiyordu. Bu kokuyu alırsam çamuru ekonomiye kazandıracağımı biliyordum. Üzerinde 30 yıl çalıştım. Çamurdaki bataksı kokuyu almak için yapmadığım deney, görüşmediğim, insan, mühendis kalmadı. Ama başaramadım. Yaptığım bütün deneyler çalışmalar boşa çıktı, ben yılmadım. Daha çok araştırma yaptım. En sonunda 14 yıl önce bulduğum bir teknikle Türkiye'de ilk kez termal çamurun (Peloit) 'Bataksı' kokusunu almayı başardım. Kokuyu ortadan kaldırdıktan sonra termal çamurdan krem yaptım. Yaptığım çalışmayı da sır gibi saklıyorum" diye konuştu.

Şifalı termal çamur tüpe girdi

Termal çamurdan ürettikleri ürünlerin kurumasını önlemek için Ar- Ge'ye önem verip bu yönde çalışma yaptıklarının altını çizen Mustafa Şen, "Bölgemizde termal su kuyulardan çekilirse sıcaklığı 180 dereceye kadar çıkıyor. Bu bölgede termal şifalı su kendi cazibesiyle yeryüzüne çıktığı için 50-60 derece sıcaklığa sahip. Ancak 50-60 derece insanın dayanabileceği bir sıcaklık değil. Bu yüzdende termal çamuru farklı yöntemlerle çıkartıp işliyoruz. Kokusunu aldığım termal çamuru kutuların içine koyarak pazarlıyordum. Ancak kapağı açılan kutunun içindeki çamur kullanılmazsa bir süre sonra kuruyordu. Bu sorunu aşmak için Ar-Ge çalışmalarına yöneldim. TÜBİTAK'a projeler hazırladım. Yaptığım girişimler olumlu sonuç verdi. Kendi tasarladığımız makineyle kokusunu aldığım şifalı termal çamuru, krem şeklinde tüpe koyarak, çamurun kullanım ömrünü uzatıyorum. Tüpün kapağı açılıp istenilen miktarda termal çamur alındıktan sonra kapağı kapatılıyor. Bu sayede çamur kurumuyor. Denizli'de bizim bölgemizde termal su içindeki maddeler nedeniyle çok kaliteli. Türkiye'de sadece Denizli'de termal çamur ile ilgili ruhsatlar var. Şifalı su zengini olan ilimizde özellikle sağlık turizminde termal su ve çamur birlikte insanlara sunulmalı" dedi.

Termal çamurun faydaları

Tedavi olsun çamurdan olsun diyorsanız, termal su ve termal çamurdan en güzel şekilde faydalanmak istiyorsanız sağlık için uğrayabileceğiniz yerlerin başına Sarayköy İlçesi sınırları içinde bulunan termal suyun kendi cazibesiyle yeryüzüne çıktığı İnaltı Oteli tercih edebilirsiniz. Termal çamur içerisinde bulundurduğu bu mineraller sayesinde cildi rahatlatarak kan dolaşımını hızlandır. Termal çamurun en belirgin özelliği; barındırdığı yoğun minarellerden kaynaklı ısıyı ve suyu tutma özelliğidir. Suda çözünebilen kremsi yapısı sayesinde deriden kolayca emilebilir.