Murat İde, Dev-Sol Yoldaşını Unutamadı!

Murat İde, Dev-Sol Yoldaşını Unutamadı!

Bengütürk TV'nin başındaki Murat İde, Hürriyet'in Ahmet Hakan'ına öykünmüş. İsmail Türk'e cevaben hakaret yazısında "TÜRKÇE'den bihaber olupta TÜRK MİLLİYETÇİSİ olduğunu iddia eden yazarı..." diye yazmış.

A+A-

Muratın Ne? İden Ne?

"Olupta" ne demek?

Türkçe dersi verdiği cümlenin içinde Türkçe'nin kafasını gözünü yarmış.

Sakın sehven demeyin, klavye demeyin;

"sert sessizler" kuralına uyma çabanız sizi ele veriyor.

Üstelik de siz alaylı değil mekteplisiniz ve hem de iletişimci!!!

Gözümüz, kulağımız yanlışa alışmasın.

Doğrusu budur: "olup da".

Ters Açı

Bu tarlanın mahsulü olmadığından bize "Ters Açı"dan bakınca şerefsiz hakaretine layık görüyor belli ki.

Oysa bizim şereflerimizin üzerine inşa edilen kurumlardan maaş alıp kariyer yapıyor.

Bizim, MHP ile bağımız hem düşünce (ide) hem de "KAN" bağı iken, onun bir tek maaş bağı vardır.

Yani o ücretini-bedelini aldığı sürece MHP'yi dillendirir, biz ise bedelini ödeyerek dillendiririz.

Bu yeni dönemin yeni adetlerindenmiş; "Maaşlı Ülkücülük."

Partide bir oda verip bir de maaşa bağlayarak, okunmayan yazılar yazdırmak.

Bu maaşlı Ülkücüler esasta genel başkan güzellemesi yaparak "en bir hakiki ülkücü" pozları takınırlar.

Eh Genel Başkan'a en yakın onlar olunca en sahici ülkücü de onlar oluyor.

Sahabe misali.

Ancak mezhep imamlarının hiçbiri sahabeden değildi.

Yeni Dönemin Kadroları Kadroluları

Bu maaşlı kadroların ülkücüye hakaretini ve hatta fiziki sataşmasını biliyoruz da senin muradın ne Murat İde?

Sana ne oluyor?

Sen sadece maaşlısın!

Maaşlı ülkücü bile değilsin.

Cevabi yazında pazarcı esnaf ağzıyla "abilerim, ablalarım" dedin de defalarca, bir kerecik "Ülküdaşlarım" diyemedin.

Çünkü dürüst davrandın, değilsin.

Şimdi sen, elbette "Ülkücülük hukukumuza" değil ve fakat -belki- "Teşkilat hukukuna" (MHP-BENGÜTÜRK ilişkisi) dayanarak bir ülküdaşımıza sövgüyle hakaret etme hakkını kendinde buluyorsan; bunun kaynağı yüksek maaş mıdır yoksa yüksek bağlantılar mı?

Oysa bil ki yarınını şimdiden görüyoruz;

Ülkücü düşmanı yoldaşlarınla bir İstanbul akşamında bir araya geldiğinde, Ülkücüler ve Ülkücülük hakkında nasıl da saydıracağını kestirebiliyoruz.

Önceleri, bizden olmayanları bize benzeyenlerden seçerlerdi hiç değilse, şimdiyse bodoslama...

Şimdiyse ne bizden ne de bize benzer.

Abilerim, ablalarım ikizlere takke.

Haber Hergün

DEV-SOL SEVİCİ MURAT İDE BİRDE BUNA CEVAP VER?

9 Nisan 1992 tarihinde DEV-SOL Terör Örgütü üyesi Hamiyet Yıldız, Bornova polis okuluna ait servis aracını tarayarak 2 Polisi şehit etti, 6 Polisi yaraladı. Olay sonrası çıkan çatışmada terörist Hamiyet Yıldız vurularak Öldürüldü.

22 Nisan 1992 tarihli Cumhuriyet Gazetesine verilen taziye ilanında  Murat İde'nin de  ismi var.


Kaf dağının tepesinde oturduğunu düşünen Murat İde'ye Ahlaklı Gazeteciliğin En Önemli Gereği Olan "Muhatabının Fikrini Alma" Prensibine uyarak buradan soruyoruz, İde bu ne?

Murat İde'nin Facebook'ta paylaştığı yazıyı, bulamayanlar için tek harfine dokunmadan yayınlıyoruz.

İLK VE SON KEZ..

Kendini "TÜRK MİLLİYETÇİSİ" olarak tarif eden birkaç internet sitesi, YALANCILIĞI TESCİLLİ BİRİNİN HEZEYANLARINI, MUHATAPLARINA HİÇ SORMADAN "doğru habermiş" gibi yayınladı..

Aslında zerre muhattap almam.. Ama o ki abilerim, ablalarım, kardeşlerim, sizler soruyorsunuz, İLK VE SON KEZ CEVAP VEREYİM..

HABER ERK adlı sitenin sahibi ve "TÜRKÇE"den bihaber olupta TÜRK MİLLİYETÇİSİ olduğunu iddia eden yazarı, sosyal medyadaki bir ŞEREFSİZ paylaşımı aklı sıra haber yaptı.. Ve vesileyle içindeki kini bir kez daha kustu..

Bazı internet siteleri de, NAMUSLU VE AHLAKLI GAZETECİLİĞİN EN ÖNEMLİ GEREĞİ OLAN "MUHATABININ FİKRİNİ ALMA" PRENSİBİNİ BİLE ÇİĞNEYEREK, daha önce sayısız yalanlarına tanık olmalarına rağmen, bu meczubun yazısını, GERÇEKMİŞ GİBİ haber yaptı..

Öncelikle şunu ifade edeyim;

1-Ayça adlı o kadın, uzun zaman önce ama çok kısa bir süre BENGÜTÜRK'te çalıştı.. Dar gününde kendisine el uzatıp, iş imkanı yaratan eski Haber Müdürümüze İHANET ETMEYE KALKTIĞI GÜN DE işten ayrıldı.. YANİ BU NE DEMEK? Bu; BU AHLAKSIZ VE ŞEREFSİZ MESAJI YAZAN O KADIN, BİR BENGÜTÜRK ÇALIŞANI DEĞİL DEMEK.. Tekrar edeyim; BU KADIN, BENGÜTÜRK ÇALIŞANI DEĞİL..

2- Bu meczup, "BU KADIN NASIL HALA BENGÜTÜRK'TE ÇALIŞIR?" diye soruyor ya, hah, demem o ki, hadi o bir yalancı.. Peki, o yalan yazı yüzünden bana ve bize "BU KADIN HALA NASIL BENGÜTÜRK EKRANINDA OLUR?" diye soran abilerim, ablalarım, kardeşlerim, anlıyorum ki sizler BENGÜTÜRK İZLEMİYORSUNUZ.. BU KADINI, NE ZAMAN EKRANDA GÖRDÜNÜZ DE, "NEDEN HALA ÇALIŞIYOR?" diye soruyorsunuz, Allah aşkına..

3- Bu kadının AHLAKSIZ VE ŞEREFSİZ yorumunu bir yere not edin.. Ve bu yorum üzerinden NAMUSUYLA, ÇİLEYLE, ŞEREFİYLE Türk Milliyetçilerine ses olmaya çalışan arkadaşlarımı töhmet altında bırakan bu yazının sahibinin ARŞİVİNİ de bir başka köşeye not edin.. Bakın bakalım, TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN LİDERİNE, hangisi daha fazla hakaret etmiş.. BU ŞEREFSİZLİĞİ HANGİSİ DAHA ÇOK YAPMIŞ.. Arşivi TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN LİDERİNE, TÜRK GENÇLİĞİNİN OCAK GENEL BAŞKANI'na hakaretlerle dolu bir site, kalkmış, BU AHLAKSIZ KADIN ÜZERİNDEN "ŞEREF" satacak, ben de bunu yiyeceğim.. Yok öyle yağma.. Benim anam senin ananı bilmem nerede görmüş kabilinden bir durum bu..

Bu AHLAKSIZ KADININ yorumu ne kadar"ŞEREFSİZ" ise, bu yorum üzerinden YALAN üretip, utanmadan kafa bulandırmaya kalkan adamın yazısı da o kadar "ŞEREFSİZ"cedir..

4- Hasta olduğunu duyduğumda "İKİ YAZISI İLE İLGİLİ AÇACAĞIM DAVADAN VAZGEÇEN" bana, "BEN MURAT'IN HAKKINI YEDİM, HELALLİK ALMAK İSTİYORUM" diye haber gönderen, ama asla biraraya gelmeyeceğimi deklare ettiğim bu yalancı,sebebini ve kaynağını çok iyi bildiğim, FİTNECİ AĞALARININ talimatıyla bir "ŞEREFSİZ" yorumun üzerine YALANLAR EKLEYEREK, KİMLİKSİZ, KİŞİLİKSİZ VE AHLAKSIZ saldırılarını sürdürüyor.. Dedim ya, onu artık tanımayan yok; BENİM DERT ETTİĞİM, ÖNÜNE GELENE HAKARETLER YAĞDIRAN, YALAN HAMURUNDA YOĞRULMUŞ BU ADAMIN sözleri üzerinden bana sorular yöneltilmesi..

Hala tanıyamadınız mı abilerim ablalarım.. Türk Milliyetçilerinin liderine bunca hakareti yağdıran, PKK'lılarla ağız birliği edercesine, Milliyetçi Türk Gençliği'nin kutsal OCAĞININ GENEL BAŞKANI'na "ÇETE LİDERİ" diyebilen bi adamı hala tanımadınız mı, ki bana onun yazısı üzerinden soru soruyorsunuz ?

5- O "ŞEREFSİZ" mesajı yazan "O KADININ" hala BENGÜTÜRK'te çalıştığı yalanına, bir de "EVET, BENGÜTÜRK'TE ÇALIŞIYORUM, MÜDÜRÜM MURAT İDE DE ŞUCUDUR, BUCUDUR, VE BEN DE HDP'YE OY VERDİM. İŞTEN ATILMAYIP, KENDİM İSTİFA ETTİM DEDİ" diye yalan ekliyorlar.. Ayıptır, günahtır.. Ancak, AKP'nin, "KİRALIK KALEMLERİ" ve "BESLEMELERİ" bu kadar yalan söyleyebilir.. Şirketimi HUKUKİ OLARAK sıkıntıya sokmamak için buradan paylaşamayacağım teknik durumu bilseniz, sormaktan bile utanırsınız.. Neyse.. 

6-ABİLERİM, ABLALARIM, KARDEŞLERİM, bir kez daha tekrar edeyim, o "ŞEREFSİZ" yorumu yapan, "AYÇA ADLI O KADIN" çook uzun zaman önce BENGÜTÜRK'ten, kısa süreliğine geçmiş, ve İNSANİ BİR İHANETİ ve fesatı üzerine, bünyemizde barınamamıştır.. Yani sizler onu "HAYSİYETSİZ" yorumuyla tanıdınız ama biz "KENDİSİNE EKMEK VERMİŞ BİR İNSANA İHANETİYLE" tanıdık ve o günden sonra da birarada olmadık, olamadık, olamazdık.. Çünkü, NANKÖRLÜK her tür ALÇAKLIĞIN ve HAYSİYETSİZLİĞİN ANAHTARI.. O ANAHTAR, BİR İNSANIN CEBİNDEYSE, HER KÖTÜLÜĞÜN KAPISINI KOLAYCA AÇAR.. Bizim, bu yalanı üreten meczuptan farkımız da bu.. Bizim DEĞERLERİMİZ VAR.. VE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ için VİZE İSTEYECEĞİMİZ son insan, emin olun TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNDEN geçinen bir FIRILDAK olur.. (Not: FIRILDAK tarifi bana ait değildir.. Sahibi de çoook kıymetlidir..)

7-Ülkücü Medya.com başta olmak üzere, bu yalanı haber diye sayfasına taşıyan meslektaşlarım;

E HANİ BİZ FARKLIYDIK.. E HANİ BİZ MESLEĞİMİZİ "İLKESİZCE" İCRA EDENLERLE MÜCADELE EDİYORDUK.. Bunca yalanına tanık olduğunuz, Türk Milliyetçileri'nin liderine ve neferlerine hakaretler yağdırmış bu adamın YALANLARIYLA ilgili, neden bana ulaşıp da tek bir soru yöneltmediniz?

Nerede kaldı bizim, "KİRALIK KALEMŞÖRLERDEN" farkımız? Bu mesleği onlar gibi yapacaksak, NEREDE KALDI FARKIMIZ?

8-AYÇA adlı o kadının, çoook uzun zaman önce ve çoook kısa süre BENGÜTÜRK'te çalışmış olması yüzünden soru yönelten abilerim ablalarım, kardeşlerim, söyler misiniz bana, O YORUMU YAZDIĞI TARİHLE, BENGÜTÜRK'ten gelip-geçtiği, bakın gelip-geçtiği diyorum tarih arasında ne kadar fark var? O "ŞEREFSİZ" yorumu, BENGÜTÜRK'te çalışırken yazabileceğine inanıyorsanız eğer, kusura bakmayın çok safsınız.. Öyle bir AHLAKSIZLIĞIN BEDELİNİ daha o binadan çıkmadan BİZZAT BEN ÖDETİRİM, tereddütünüz olmasın..

9- Hatırlayın; "9 IŞIK"tan 7'ncisinde "ŞAHSİYETÇİLİKTEN" söz ediyor Türk Milliyetçilerinin BAŞBUĞU rahmetli Alparslan TÜRKEŞ Bey.. Ve yine hatırlayın, ne diyor;

"İnsanların şahsiyet olarak geliştirilmesi, toplumun gelişmesi ve kalkınması için mecburidir.."

Buradan ne anlıyoruz; sözüne itibar edilecek birinin öncelikle "ŞAHSİYETLİ" olması lazım.. Siz bu YALANA itibar edip bana "Bu işin aslı ne?" diye soruyorsunuz ama sorunuza kaynak teşkil eden YALANLARIN SAHİBİNİN "şahsiyetini" ISKALIYORSUNUZ..

o "ŞAHSİYET SORUNU", TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN LİDERİNE hakareti sorun edemez.. Çünkü bu konuda bizzat kendisi ve o yalanları yazdığı sitesi SORUNLUDUR ve SABIKALIDIR.. Kendi arşivindeki hakaretleri temizlemeye bile tenezzül etmeyen bir adamın, o "ŞEREFSİZLİĞİ" yapan birine bile laf söylemeye hakkı yoktur.. Bakın, biz niye çok rahatız,, ÇÜNKÜ O YALAN YAZIYOR, YALAN SÖYLÜYOR, BİZ ISRARLA "DOĞRULAR" diyoruz..

10- BENGÜTÜRK TELEVİZYONU TÜRK MİLLİYETÇİSİ BİR TELEVİZYON KANALIDIR.. VE "HİZİPÇİLERİN, FİTNECİLERİN, FESATIN" MAŞASI VE OYUNCAĞI OLMAYACAK KADAR KIYMETLİDİR.. HELE DE BU GÜNLERDE..

Dolayısıyla, her defasında, bu televizyonun yönetimini alma talebini dillendiren adamın, öncelikle "MİLLİYETÇİLİKTEN GEÇİNEN" değil, "MİLLİYETÇİ" bir adam olması gerekir.. Bir adamın TÜRK MİLLİYETÇİSİ bir yazar olabilmesi için de, öncelikle "TÜRKÇE"yi en iyi şekilde kullanabilmesi, en azından çaba sarfetmesi gerekir.. Hep demiyor muyuz; DİL GİDERSE HERŞEY GİDER.. Bu adam neden TÜRKÇE YAZAMIYOR biliyor musunuz, çünkü TÜRKÇE düşünemiyor..

Dolayısıyla, bu konuda siz sordunuz diye bu notu düşüyorum.. TÜRKÇE DÜŞÜNEMEYEN bir adamın yalanlarını muhatap almaya ne zamanımız ne enerjimiz ne de niyetimiz var..

AYÇA adlı kadının BENGÜTÜRK'te çalıştığı yalanını yazıp, hadsizce sorular sorup, ithamlarda bulunan biri, eğer bu kadının gazetecilik mesleğinde barınmasına engel olmak istiyorsa, öncelikle ve sadece şunu sormalı;

"EY BANA BUNLARI YAZDIRAN AĞA BABAM, SENİN KANKALARININ YÖNETİMİNDEKİ BUGÜN TV'DE ÇALIŞIYOR BU KADIN.. GEREĞİNİ İSTESENE.."

Biz üzerimize düşeni zamanında yaptık ve bambaşka nedenlerle bu kadınla çalışmamayı tercih ettik.. Üzgünüm ama bağrından bir anda bu kadar "ŞEREFSİZ" türeyen koskoca bir toplum gerçeği karşımızdayken, müsaade edin de, bir tanesi de BENGÜTÜRK'e düşmüş olsun.. 

.BENGÜTÜRK'ün, kısıtlı imkanlarıyla (patronunun evi hacizliyken) yapabildiği yayınlara dair, makul ve mantıklı eleştiri ve önerileriniz bizi memnun eder ve daha iyiye taşır..

Ama Allah aşkına, Hz. Peygamber aşkına, Muhammed-Ali aşkına, bir YALANCININ YALANLARINI bize sormayın.. Biz TÜRK DÜŞMANLARININ YALANLARIYLA cebelleşirken, bize bunu yapmayın..

Murat İde

Kaynak : Hergün Haber

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.