Paylaşımında Vali Karahan, 15 Mayıs’ın Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin İzmir ilinin işgalinden kısa bir zaman sonra Denizli ilinde milli mücadele ateşini yaktığı Milli Mücadele Günü’nün 99. yıldönümünü kutlamanın gururunu ve sevincini yaşadıklarını dile getirdi.

Ulusal onur için direnen, bağımsızlığını ve özgürlüğünü sahiplenen yurt sevgisini canından üstünde tutan, birlik ve bütünlük içerisinde tutsaklığa karşı koyanların yazmış olduğu Kurtuluş Destanı’nın ilk neferlerinden olan Denizli halkının, Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin liderliğinde İzmir’in işgalinden yalnızca 4 saat gibi çok kısa bir süre sonra gönüllü olarak milis kuvvetlere katılmaya başladığını belirten vali Karahan Müftü Ahmet Hulusi Efendi 15 Mayıs 1919’daki fetvasındaki şu bölümü hatırlattı:

“Silahlarımız olmayabilir, topsuz tüfeksiz sapan taşlarıyla da düşmanın karşısına çıkacağız. İstiklal aşkı, vatan sevgisi hassasiyet şuurumuzla kalbimizdeki imanla mücadeleyi  ve sonunda zaferi kazanacağız. Bu yolda can verenler şehit, kalanlar gazilerdir. Bu mutlak olarak cihad-ı mukaddestir.”

Milli Mücadele Meşalesi

Müftü Ahmet Hulusi Efendi ve diğer üyelerin liderliğinde yapılan bu mitingde Ahmet Hulusi Efendi'nin verdiği Milli Mücadele fetvasının ve bu kararı takip eden fiili teşkilatın, Milli Mücadele tarihinin ilk varlığı olduğunu belirten Vali Karahan, bu fetvayla beraber Denizli halkının, bağımsızlık meşalesi altında toplanıp, tüm imkansızlıklara rağmen Milli Mücadelenin ilk neferleri içinde onurlu bir şekilde yerini almış ve bağımsızlık mücadelesinde, milis kuvvetlere Kuva-yı Milliye isminin verildiği Batı Anadolu’daki şehirlerden biri olduğunu belirtti.

Vali Karahan o gün taşla, sopa ile orak ile yokluklar içerisinde milli mücadeleye baş koyan Denizli’nin, tek bir düşman askerinin kente girmesine izin vermeyip tarihteki yerini aldığını söyledi.

Açıklama şöyle devam etti:

Ardından Atatürk’ün “Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadî zaferlerle desteklenmezse payidar olamaz, az zamanda söner.” Sözü ile beraber yokluklara rağmen girişimci ruhu ile çalışıp bugün Türkiye ihracatında 8. Sıraya kadar yerleşen bir şehir olmayı başardı. Denizli, girişimci insanı, gelişen ekonomisi ve hayırseverliğiyle Milli Mücadeleyi günümüzde de onurla devam ettirmektedir.

Tüm dünyanın gözünün üstünde olduğu cennet vatanının üstünde geçmişte oynanan kirli oyunların bu günlerde de sürdüğüne hep beraber şahit oluyoruz. Dün olduğu gibi bugün de Devletin ve Milletin birliğine, Ülkenin bütünlüğüne ve kardeşliğe kast eden saldırılara karşı, aziz Millet gereken cevabı verdi ve vermeyi sürdürecek.

Gelecek Nesiller

Hem bizden evvelkilere hem de gelecek nesillere karşı taşıdığımız sorumluluk büyük aman, bir o kadar da gurur veriyor. Bu bilinç ile her gün bir basamak daha yükselmek için neler yapabileceğinin hesabını yapmalı, emanetçisi olduğumuz mirası gelecek nesillere çok daha iyi şartlar altında teslim etmeliyiz.

Bu duygu ve düşünceler ile başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Kurtuluş Mücadelesinde Denizli halkına liderlik yapmış olan Müftü Ahmet Hulusi Efendi ile Milli Mücadelemizin bütün Kahramanlarını, ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve veren tüm Aziz Şehitlerimizi, Kahraman Gazilerimizi rahmet, minnet ve şükran ile anıyorum