MHP’deki tarihi kongreden sonra ortaya çıkan farklı rakamlar yeni bir tartışmayı beraberinde getirmişti. Ancak konu hakkındaki kafa karışıklığının nereden kaynaklandığı anlaşıldı. Kongre salonunda noter işlemlerinin yapılması herhangi bir zorunluluk teşkil etmiyordu. Genel merkezin itirazlarının önüne geçilebilmek için böyle bir yöntem geliştirilmişti. Ancak delegenin yoğun katılımı ve organizasyondaki eksikliklerden dolayı noter imzalarının alınması yeter sayıya ulaşıldıktan sonra daha esnek bırakıldı. Noter onaylı imza atmayan delegeler, yasalara da uygun bir şekilde imzalarını hazirun cetveline attılar.

Bu durumda Çağrı Heyeti’nin açıklamış olduğu 752 rakamı geçerli oluyor.

MESELENİN ASLI

MHP’nin kongre sürecini başından beri yakından takip eden Yazar Cüneyt Öztürk, konuyla ilgili kafa karışıklığını gideren önemli açıklamalarda bulundu. Öztürk şunları söyledi:

“Sayı meselesinin aslı şudur;

Bir tartışmaya mahal vermeyecek kadar sayıda delege salona noter onaylı olarak alınmıştır. Bu işlem saatler sürmüş, yaklaşık 5 saat sonra kongre başlayabilmiştir. Çünkü her bir delege için noter onayı büyük zaman almıştır.

Salt çoğunluk fazlasıyla aşıldıktan sonra katılımcıları daha fazla bekletmemek adına uzun süren noter aşaması kaldırılarak sadece hazirun cetveli imzalatılmıştır.

Dolayısıyla hazirun cetveli ile noter onaylı katılımcı listesi arasında sayısal bir fark mevcuttur.

İŞİN ÖZÜ: Kongrelerde hazirun cetveli geçerlidir. Hiçbir kongrede noter onaylı liste aranmaz. Burada noter uygulamasına gidilmesinin sebebi sürekli çamura yatma potansiyeli taşıyanlara karşı bir tedbir almak amaçlıdır. Dolayısıyla hazirun cetvelindeki sayı geçerlidir, bu listedeki isimler üzerinde spekülasyon yapılmaya kalkan olursa kimlik fotokopileri, taahhütnameleri, noter onaylı imzaları alınan listedeki sayı bile kongreyi toplamaya fazlasıyla yeterlidir.”